WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kararın gerekçesiz olması, boşanma kararı verilmesi, kusur, velayetin anneye verilmesi, ortak velayet verilmemesi, tazminat takdiri ve miktarı, nafaka ve tazminat miktarlarının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen reddedilen miktarlar yönünden vekalet ücreti verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf taleplerinin yerinde olmadığını belirterek, reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, kararın boşanma, maddi ve manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden kesinleşmesini talep ettiklerini belirterek, iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesince sistemde 27.02.2020 tarihinde kaydedilen ek karar ile: "Mahkememiz gerekçeli kararının davacı vekili Av....

Davacı-davalı kadın vekili; tarafların boşanmalarına ilişkin hükme boşanma sebebine, tarafların kusur durumları ile ilgili değerlendirmeye, velayete ilişkin hükme bir diyeceklerinin olmadığını onanmasını talep ettiklerini beyanla, yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi, iştirak nafakası miktarının az olması, maddi ve manevi tazminat miktarının az olması, erkeğe yüklenmeyen vakıa yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı erkek vekili; boşanma kararını istinaf etmediklerini beyanla, çocuğun dinlenmeden velayet kararı verilmesi, iştirak nafakası takdiri ve miktarı, kusur, maddi ve manevi tazminat takdiri ve miktarı, kararın boşanma dışındaki tüm hükümlerinin bozulması, velayetin tedbiren babaya verilmesi, çocuğun mahkeme huzurunda dinlenmesine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı-davalı kadın vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

üzülmesine sebep olunması ve evin tüm işinin davacıya bırakılmasından kaynaklı sorunlu geçtiğini, bu sorunlu sürecin evliliğin başında lösemi hastası olduğunu öğrenen davacının sağlığını da olumsuz etkilediğini belirterek boşanma, aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00TL manevi tazminat ve dilekçede belirttikleri ve davalı tarafından alınan ziynetlerin aynen iadesi olmaz ise bedeli olan 23.181,00- TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının karşılığı 9.850,00- TL nin öncelikle nakden iadesi bu mümkün olmaz ise eşyaların aynen iadesi ve 34 XX 380 plakalı evlilik sonrası edinilen arabanın mal paylaşımı gereği 1/2 sinin değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir....

Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....

    Boşanma tarihi itibariyle yaşı küçük olan iki çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, çocuklar lehine iştirak nafakası düzenlenmemiştir. İştirak nafakasının niteliği gereği kanunen istenmesine engel durum yoktur. Davalı tarafın boşanma protokolü kapsamında kadına devrini kabul ettiği gayri menkuller nedeniyle iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtulması da mümkün değildir. Bu durum ancak iştirak nafakası belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınırken gözetilmesi gereken bir husustur. TMK 182/2.madde gereğince velayet verilmeyen babanın çocuğuna ekonomik destek yükümlülüğü ve bu kapsamda nafaka ödemesine hükmedilmesi doğrudur. Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında müşterek çocuk Muhammed Emin için takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyete uygundur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2018/991 ESAS 2019/641 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Başka bir anlatımla, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayet düzenlemesine yönelik istemler incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle davacının nafaka ve tazminat yönünden feragat beyanının dikkate alınmadığını, boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın davacı olduğunu, dosya içerisinde mevcut fotoğrafların ispata elverişli olmadığı gibi, hukuka aykırı delil mahiyetinde bulunduğunu, davacının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği halde kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kusur, tazminat ve nafaka yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Yapılan yargılama sonucunda verilen karar boşanma hükmü yönünden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

      Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa Göre Mal Rejimine İlişkin Genel Hükümler ve Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, Yetkin Yayınevi, Ankara 2002, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimi, s. 55) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. Değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) davası boşanma davasından bağımsız ve ayrı olarak görülmesi gerekli bir davadır. Boşanma kararı verildiği takdirde eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden itibaren gerçekleşmiş olacaktır....

        Mal rejiminden kaynaklanan katkı payı ve katkı alacağı veya başka isimler adı altında talep edebileceğim ortak mal varlığımız da yoktur." şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile TMK 166/3 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, protokolün aynen tasdikine, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden tedbir nafakası dahil herhangi bir şekilde nafaka, tazminat, eşya, eşya bedeli ve mal istemediklerinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ilgili kararın 09/10/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının boşanma davası sırasında "davalı eşimden tedbir nafakası dahil herhangi bir şekilde nafaka, tazminat, eşya, eşya bedeli ve mal istemiyorum....

        UYAP Entegrasyonu