"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından reddedilen boşanma davası, tedbir nafakası ve reddedilen ziynet alacağı ile ilgili vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının boşanma davasının reddine ilişkin hükmü temyizde davalının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle, bu kısma yönelik temyiz itirazının hukuki yarar yokluğundan reddine, 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m. 169)....
İlk derece mahkemesince kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle verilen ikinci kararda kesinleşen boşanma kararı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadının ziynet alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen ikinci karara karşı davacı-davalı erkek, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı davası yönünden davalı-davacı kadın, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminatın reddi, manevi tazminatın miktarı, tedbir ve yoksulluk nafakası hakkında hüküm kurulmaması, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece taraflara yüklenen kusurlu davranışlar yanında erkeğin eşinin eşyalarını topladığı ve "gelin alın" dediği ancak gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı erkeğin...
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı-davacı erkeğin temyizinin incelenmesine gelince; a-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde, boşanma ve ziynet alacağı talebinde bulunmuştur....
Somut olayda mahkemece hükmedilen ziynet alacağı ve bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki davanın da kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına ve erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine tazminat ve nafaka ödenmesine hükmedilmiştir. Verilen bu karar, davalı-karşı davacı erkek tarafından; kadının davasının ve ferilerinin kabulü yönünden istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince itiraz esastan reddedilmiş, istinaf kararı kadın tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, ziynet alacağı davası yönünden her iki taraf istinaf talebinde bulunmuş, bölge adliye mahkemesi tarafından her iki tarafın istinaf talebinin kabulüne, ziynetlere yönelik nispi harcın tamamlattırılmadığı, ziynet eşyalarının cins, sayı ve niteliklerinin tespit edilmediği ve gerekçesiz hüküm tesis edildiği gerekçesiyle ziynet alacağı davası yönünden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın ziynet alacağı davası hakkında hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlar kesin niteliktedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı, ziynet alacağı davasının reddi ile vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi ve Bölge Adliye mahkemesince reddedilen ziynet alacağının miktarı 6.837,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında olup, ziynet alacağına ilişkin karar kesindir....
SAVUNMA Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin kendisine sürekli özürlü diye hitap ettiğini, kendisini sevmediğini ve evlendiğine pişman olduğunu söylediğini, cinsel taciz iddiasının iftira olduğunu, davacının babası tarafından tehdit edildiğini, kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını da beraberinde götürdüğünü, boşanmak istemediğini, açıklanan tüm sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının; ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; tazminat miktarları ile ziynet alacağı talebinin reddi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; boşanma davaları ve fer'ileri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde ortak çocuk Elif yararına aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, nafakalar yönünden verilen ilk hüküm kadın tarafından temyiz edilmemiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise ortak çocuk Elif yararına aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
Mahkemece davacı-karşı davalı kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin ise boşanma davasının reddine karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadın yararına sadece ziynet alacağının kabul edilen kısmı yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir .Bu durumda her iki boşanma davasında da kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalı kadın yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kendi boşanma davası ile erkeğin reddedilen boşanma davası için ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu yönün nazara alınmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....