WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri ... kadın vekili, erkeğin davasının terke dayalı boşanma davası olduğu ve ihtar koşulunun bulunmadığını, erkeğin attığı mesajların af niteliğinde olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

    Davacı erkeğin 20/09/2016 tarihinde eve dön ihtarı için başvurduğu, eve dön ihtarının davalı kadına 27/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, terke dayalı boşanma davasının 12/04/2019 tarihinde açıldığı, yukarıda belirtilen Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere davacının ihtar talebinde bulunduktan uzun bir süre geçtikten sonra terk nedenine dayalı olarak boşanma davası açması halinde ihtarında samimi olmadığının kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı kadın için dava tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası verilmesi gerektiği halde karar tarihine kadar verilmesinin de hatalı olduğu, tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşıldığından davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmişitr....

    Davacı erkeğin 20/09/2016 tarihinde eve dön ihtarı için başvurduğu, eve dön ihtarının davalı kadına 27/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, terke dayalı boşanma davasının 12/04/2019 tarihinde açıldığı, yukarıda belirtilen Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere davacının ihtar talebinde bulunduktan uzun bir süre geçtikten sonra terk nedenine dayalı olarak boşanma davası açması halinde ihtarında samimi olmadığının kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı kadın için dava tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası verilmesi gerektiği halde karar tarihine kadar verilmesinin de hatalı olduğu, tedbir nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşıldığından davalı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmişitr....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davacı kadının tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışının varlığı kanıtlanamamıştır. Buna karşın davalı erkek de süresinde sunduğu cevap dilekçesinde kadının evi terk etmesi vakıasına ve fiili ayrılık vakıasına dayanmış, tanık deliline ise dayanmamıştır....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2019/400 ESAS 2019/596 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Mahkemece; "Terk hukuki sebebine dayanan boşanma davasında; davacı erkeğin daha önce açtığı Türk Medeni Kanunu 166/1. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma davası henüz kesinleşmeden, davalı eşe 25/08/2017 tarihinde (usulsüz) tebliğ edilen noter ihtarına dayanılarak 03/09/2018 tarihinde terk sebebiyle işbu boşanma davası açılmıştır. Daha önce açılan boşanma davası, ihtar tarihinden sonra, 14/05/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Aleyhinde boşanma davası devam eden eş, dava süresince ayrı yaşamakta ve eve dönmemekte haklıdır. Bu süre zarfında Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesi kapsamında bir terkin varlığından ve haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemekten bahsedilemez.Bu yasal düzenlemeye göre terkin koşulları bulunmamaktadır....

      Müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında, mahkemece; müşterek çocuk Meryem için aylık 350,00 TL, müşterek çocuk Fırat için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlayarak karar kesinleşinceye kadar katılım nafakası niteliğinde önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş olmasının TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu gibi, tedbir-iştirak nafakası yönünden gerekçe hüküm çelişkisine sebebiyet verildiği anlaşılmakla, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları da dikkate alınarak "dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar Meryem ve Fırat için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının davalı babadan alınarak, davacı anneye verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00'er TL iştirak nafakasının davalı babadan alınarak, velayeten kullanılmak üzere davacı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde davacı...

      Terk edilen kadın olup, TMK.nun 164.maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan eş de terk etmiş sayılır ve terk nedeniyle dava açamaz. (YHGK 04/11/2009, 2009/2- 402, 2009/484) Bu itibarla; mahkemece, davacı karşı davalı erkeğin terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ve ayrı yaşamda haklı olan kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı karşı davalı erkeğin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Karşı dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir....

      Yoksulluk nafakasının maddî koşulları; nafaka isteyenin ağır kusurlu olmaması, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olması ve boşanma sebebiyle yoksulluğa düşülmesi arasında nedensellik bağının gerçekleşmesi ile oluşurken, biçimsel koşulları ise; talep, süre ve evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi şeklinde ayrımlanmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmanın isteğe bağlı fer'i sonuçları arasındadır....

        Dava, davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesi uyarınca terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.Davacı erkeğin kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik temyizi üzerine hükmün onanmasına karar verilmiş olup bu kez yine davacı erkek tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı davasının kabul edildiği ve kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğine göre davalı kadının evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek üzere ortak konutu terk ettiği ve geri dönmemekte haklı olduğunu ispatlayamadığının kabulü gerekir....

          UYAP Entegrasyonu