WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, ayrı yaşamada haklılık sebebine dayalı önlem nafakası istemine ilişkindir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davacı kadının davası Türk Medeni Kanununun 197. maddesinde düzenlenen önlem nafakası isteminden ibarettir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6) Davacı dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmıştır....

Sonuç olarak; davalı erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı erkeğin kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, sair istinaf taleplerinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek sonuç ve kanaatine varılmıştır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davalı erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı erkeğin TMK’nın 197. Maddesi kapsamında açılan bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6.bendinin HÜKÜMDEN KALDIRILMASINA, 3- Birleşen 2021/372 Esas sayılı dosya uyarınca TMK’nın 197....

Dava; TMK 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet, ev eşyalarının iadesi talebine ilişkindir....

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan ve ret ile sonuçlanan boşanma davası henüz kesinleşmeden derdest iken açılan terk sebebiyle boşanma davasının haksız ve tutarsız olduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın davalıyı evi terk eden ve kusurlu eş olarak göstermeye çalıştığını, daha önce açtığı boşanma davasından önce davacı erkeğin 2018 yılı Mart ayı başında davalı kadının evde olmadığı bir gün ortak konuta gelip tüm şahsi eşyalarını alarak evi terk ettiğini, ihtarnamenin usulsüz olup hukuki bir değerinin bulunmadığını, TMK 164. maddeye uygun bir ihtarname olmadığını, yasal şartların gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine, davalı kadın için dava tarihinden geçerli aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı - davacı kadın vekili 10/04/2017 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı - davalının sürekli müşterek haneyi terk ettiğini, son olarak müşterek haneyi bir ay önce terk ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini belirterek kadın yararına aylık 6.850 TL, çocuklar için aylık 2.000'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

Tedbir nafakası, talebe bağlı olmaksızın (resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren karar kesinleşene kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Kusurlu eş yararına dahi, bu tedbirlerin alınması mümkündür. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. Ayrıca belirtilmelidir ki, Yargıtay içtihatları ile bir başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği hususu benimsenmiştir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu boşanma davasını kabul etmediğini, davacı eşi ile aralarında boşanmaya neden olabilecek herhangi bir konunun olmadığını, kendisinin balandız mahallesindeki evini iki çocuğu ile birlikte terk etmiştir....

    Davalı-davacı vekili 2019/724 Esas sayılı birleşen dava dilekçesinde özetle Davalı ile 2004 yılında evlendiklerini, Nevşehir Aile Mahkemesinde 2017/945 sayılı boşanma davası açtığını, davanın red olduğunu, davalının bu davayı açmadan önce müşterek konutu terk ettiğini, ayrı bir yere taşındığını, boşanma davası açtığı 2017 tarihinden beri müşterek çocuk ile kendisini ekmeğe muhtaç ederek bırakıp gittiğini, yaşamlarını ailelerinin ve komşularının yardımıyla sürdürmeye çalıştıklarını, müşterek çocuk Gülse Pakize için 500 TL, kendisi için 1.000 TL olmak üzere toplam 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hukuk Dairesinin 12/09/2022 tarih, 2022/5090 Esas ve 2022/6816 Karar sayılı ilamı ile, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine, davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararı bozulmuş, diğer yönlerden verilen kararların ise onanmasına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası davası erkeğin birleşen dava ise şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasıdır. Temyiz edilen Dairemiz kararı Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12/09/2022 tarih, 2022/5090 Esas ve 2022/6816 Karar sayılı ilamı ile, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuş, diğer yönlerden verilen kararlar onanarak kesinleşmiştir. Yargıtay bozma ilamı üzerine, duruşma açılarak bozma ilamına uyulmuştur....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, asıl davada hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-davacı kadının TMK m. 169 kapsamında hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz itirazı yersizdir. 2-Asıl dava erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, birleşen karşı dava da kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasıdır....

      UYAP Entegrasyonu