Aile Mahkemesi'nin 2017/393 E. sayılı dosyası incelendiğinde de 22.09.2017 tarihli boşanma protokolünün taraflarca imzalanarak 22.09.2017 tarihinde dosyaya ibraz edildiği ve aynı gün duruşma yapılarak 22.09.2017 tarihli boşanma protokolüne göre anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, 13.09.2017 tarihli protokole göre boşanma kararı verilmediği anlaşılmakla, 13.09.2017 tarihli protokolde boşanmaya bağlı olarak ödenmesi kararlaştırılan 4 adet bononun da hükümsüz kaldığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. 2....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf devir protokolü ile İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen dava konusu iskelelerin devir protokolüne aykırı olarak gelir getirici faaliyetler için kullanılması nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı taraf her ne kadar anonim şirketi olarak faaliyet gösteren bir tüzel kişilik olsa da davalı ... Başkanlığının her hangi bir tacir sıfatı bulunmamaktadır. Davalı ile davacı arasında düzenlenen dava konusu iskeleleri de içeren protokol şehir içi ulaşımının entegrasyonu amacıyla düzenlenen ve bedel içermeyen bir protokol olup ticari amaçla yapılan bir protokol değildir. Davacı taraf açmış olduğu davada devir protokolüne aykırı olarak bir kısım iskelelerin kiraya verilmiş olması nedeniyle tazminat isteminde bulunduğundan görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
uzlaşma teklifini sulh protokolüne bağladığını, ayrıca sulh protokolüne konu olan taşınmazın...İnşaat A.Ş.'...
uzlaşma teklifini sulh protokolüne bağladığını, ayrıca sulh protokolüne konu olan taşınmazın...İnşaat A.Ş.'...
, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hâkimin bu husustaki takdir hakkı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, maddî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, manevî tazminat takdir edilmesinde, tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur...
Yasanın aradığı kusursuz veya daha az kusurlu taraf olma koşulu gerçekleşmediğinden maddi tazminat talebinin reddine dair verilen kararda isabetsizlik görülmemiştir. Yine boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK md. 174/2). Somut olayda tazminat talep eden kadın tam kusurlu kabûl edilmiştir. Yasanın aradığı kusursuz veya daha az kusurlu taraf olma koşulu gerçekleşmediğinden manevi tazminat talebinin reddine dair verilen kararda da bir isabetsizlik görülmemiş, davalı kadının tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
tazminat talebinde bulunduğunu belirtip neticei talep kısmında ise 600.000,00 TL maddi tazminat ve 200.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu, çelişki olduğunu, itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların 2002 tarihi öncesi edinildiğini paylaşıma tabi olmadığını, davalının müvekkilininden sonra öleceğine kanaat getirmiş olmalı ki mirasçılık hakkına dayalı maddi tazminat talebinde bulunduğunu, olasılıklara dayalı maddi tazminat talep edemeyeceğini, evlilik birliği içinde manevi olarak zarar görenin müvekkili olduğunu, kusurlu olanın davalı olduğunu, tazminat ve nafaka talep edemeyeceğini, yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, davalarının kabulüne karşı davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....
Taraflardan birinin ölümü veya boşanma ile sözleşme ilişkisi sona ereceğinden evlilikten doğan yükümlülüklerde ancak bu tarihte ortadan kalkar. Evlilik sözleşmesi kamu düzenine ilişkin bir sözleşme olduğundan kanun gereği tasfiyesi ancak boşanma kararı ile mümkündür. Bu nedenle tarafların kişi hukukuna ilişkin hak ve borçları da (boşanma, velayet, şahsi münasebet vs.) malvarlığına ilişkin hak ve borçları da (evlilikten beklenen menfaatin zedelenmesi sebebiyle maddi tazminat, eşya alacağı, ziynet alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak vs.) boşanma kararı ile hükme bağlanabilir....
Davalı kadın istinafında, davacı ile birlikte olmalarının mümkün olmadığını, davacının işi sürümcemede bırakmak istediğini belirterek kararın kaldırılmasını, anlaşmalı boşanma protokolüne göre, boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Davacı erkek tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasında, tarafların 10/12/2021 tarihli dilekçe ile anlaşmalı boşanma talebinde bulundukları, boşanma protokolünü dosyaya ibraz ettikleri, 30/12/2021 tarihli celsede davacı tarafın boşanma davasından feragat ettiği, mahkemece boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür. Feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, (HMK 307 md) feragat hüküm kesinleşinceye kadar mahkemenin ya da karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın her zaman yapılabilir (HMK 310 md). Feragat kesin hüküm sonuçlarını doğurur....
Bu haliyle davacı-davalı erkeğin, kadına maddi manevi tazminat verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, davalı-davacı kadının manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, maddi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne yine davalı-davacı kadın dava dilekçesinde tazminatlar için yasal faiz talep etmiş olup bu konuda olumlu olumsuz karar verilmediği dikkate alınarak tazminat miktarlarına faiz işletilmesine yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6 nolu bendinin infazda tereddüte de neden olmamak için kaldırılmasına, davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile TMK 174.madde gereğince takdiren 50.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleşme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....