WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olup, davalının bu hususa yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. 2- Maddi Tazminat Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi; eşlerin oturacakları konutu birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....

Aile Mahkemesinde aralarında görülen boşanma davasında davacının ilk başta iştirak nafakası talebinde bulunduğunu ancak davanın uzama ihtimali göz önüne alındığında bu talebinden Mahkeme huzurunda vazgeçtiğini ve davacının maddi manevi tazminat, yoksulluk-iştirak nafakası adı altında talebinin olmadığını, tarafların Sivas 2. Aile Mahkemesinin 30/10/2018 tarih ve 2018/540 Esas 2018/616 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve gerekçeli kararda da maddi manevi tazminat, iştirak-yoksulluk nafakası adı altında herhangi bir hükmün bulunmadığını, davacının da bu karara itiraz etmediğini ceza evinde bulunduğunu ve 9 yıl hapis cezası aldığını, başka davalarının da bulunduğunu, 30 yıl ceza evinde kalma ihtimalinin olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Dava, taraflar arasındaki boşanma protokolüne aykırı davrandığı iddia edilen davalının, tespit talebi sonucu verilen raporla belirlenen bedel üzerinden, alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. İş bu davadaki talep, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümünde tarif edilen '' Eşler arasında mal rejimlerinden kaynaklanan (TMK m.202- 281) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," kapsamında olduğu anlaşılmakla; Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine aittir....

Davalı vekilleri, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolüne göre dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazdan kaynaklanan 73.960,58 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 13.07.2003 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 02.06.2009 tarihinde kesinleşmesi İle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden boşanma dava tarihine kadar TMK 202 ve devamı maddelerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

    Ayrıca davalı-karşı davacı kadının rahatsızlığı nedeniyle hastanede yattığı, davacı-karşı davalı erkeğin babasının rahatsızlığı ve cenazesi nedeniyle de olsa davalı-karşı davacı eşini hastanede arayıp sormadığı ve hu konuda davacı-karşı davalı erkeğin evlilik yükümlülüklerini yerine getirmede ihmalkar davrandığı bu nedenle azda olsa geçimsizliğin doğmasında kusurunun bulunduğu anlaşılmakla kusuru ağır olan taraf diğer tarafın azda olsa kusurunun bulunması halinde dava açma hakkı bulunması nedeniyle davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine” şeklinde karar verildiği halde, “davalı - karşı davacı kadın ağır kusurlu ise de geçimsizliğe neden olan zeka geriliği rahatsızlığının doğuştan kaynaklı olması ve davalı-karşı davacı kadının elinde olmayan nedenlerden kaynaklandığı” denilerek “davacı-karşı davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine...

      Erkekten kaynaklı bu eylemler aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddi doğru görülmemiştir. 4- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir....

        Tarafların eşit kusurlu kabulü doğru olmamış ise de; mahkemece verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, kadının davasının kabulüne yönelik temyiz itirazları uygun görülmemiş, boşanma kararının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m.438/son) karar vermek gerekmiş, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davalı erkek boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurludur. Davalı erkekten kaynaklı bu eylemler aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olarak kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat talebinin (TMK m.174/1-2) reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          İlamın boşanma davası ile birlikte görülüp hüküm altına alınan takı ve eşya bedelinden kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin takibe konu edilen kısmın, tarafların şahsi ya da ailevi yapılarına ilişkin durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamdır. Bu nitelikleri itibariyle de takı ve eşya bedelinden kaynaklı tazminat alacağına ilişkin ilamların, diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür. O halde Mahkemece, borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken takip konusu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile takibin iptali isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma davasından önce davalı ile boşanma protokolü düzenlediklerini, bu protokolde ortak çocuk ...’nın tüm giderlerini karşılamak üzere kendisinin 300.000,00 TL’yi yatıracağının kararlaştırıldığını, boşanma protokolüne istinaden 300.000,00 TL’yi boşanma davasından önce 28.10.2014 tarihinde davalının hesabına yatırdığını, boşanma davasında da çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası ödeneceğinin hüküm altına alındığını ve bu şekilde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kendisinin aylık yerine toplu bir şekilde ödeme yapmak niyetiyle bu parayı verdiğini, ancak ödediği...

              Feri nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin; Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.( TMK 174/1) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen davacı kadın lehine 35.000,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf ,kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar da para ödenmesini isteyebilir. (TMK 174/2) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında ağır kusurlu erkeğin eylemlerinin, kadının kişilik haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla davacı kadın lehine 30.000,00TL manevi tazminatın davalı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu