AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2019/177 ESAS-2019/766 KARAR DAVA KONUSU : Anlaşmalı Boşanma protokolünden kaynaklı Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Denizli 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1282 KARAR NO : 2020/1801 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/89 ARA KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 10/01/2018 tarihinde evlendiklerini, 05/10/2018 tarihinde davalı tarafından açılan boşanma davası ile boşanma sürecine girdiklerini, Tokat Aile Mahemesi'nin 2018/700 Esas ve 2019/854 Karar sayılı ilamının henüz kesinleşmediğini, taraflar arasındaki yasal mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğini, boşanma davası kesinleştiğinde mal rejimi tasfiyesine geçilecek ise de, karar kesinleşinceye kadar katkı ve katılma alacağının güvence altına alınabilmesi amacıyla iş bu davayı açtıklarını belirterek...
TMK'nun 178. maddesinde “evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denmektedir....
Somut olayda, davacı, açılan boşanma davası nedeniyle, kayın validesi ve kayın pederi tarafından evden atıldığını ve kendisine ait olan çeyiz sandığı ve içindeki eşyalarının verilmediğini ileri sürerek eşyalarının iadesini veya bedelinin tahsilini istediği, davanın Türk Medenî Kanununun yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihinden sonra açıldığı, boşanma davası devam ettiği için halen evli olan taraflar arasındaki alacak talebinin aile mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği, bu hususun Türk Medenî Kanununun 2. kitabında yer aldığı ve aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmakla, davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ordu Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.03.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamasına göre dava; davalılardan Ceylan yönünden anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, davalılardan Kamil yönünden ise şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Her ne kadar davalılardan Ceylan yönünden açılan dava Aile mahkemelerinin görevine girmekte ise de dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle tapuda Ceylan adına kayıtlı olmadığı sabittir. Davacı vekili, davalı eski eşin dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı babası Kamil'e anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı hakkını kullanmasını engelleyecek şekilde mal kaçırmak amacıyla devrettiğini ileri sürerek istekte bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacının davalılardan Kamil'e karşı açmış olduğu davanın yasal dayanağının Türk Borçlar Kanununun 19. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 18.) maddesi olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ....... ile ...... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 05.12.2013 gün ve 101/377 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı Sultan vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı Selim vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların 1986 yılında Türkiye'de evlendikleri, daha sonra izinle Türk vatandaşlığından ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Taraflar yabancı ülkede (Almanya) 2013 yılında kesinleşen yabancı boşanma ilamı ile boşanmışlardır. Ancak bu ilamın Türkiye'de tanınması davası açılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile katkı payı nedeniyle alacak hukukuna ilişkin davada İstanbul 7. Asliye Hukuk ve 4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlilik birliği içinde edinilmiş mallarla ilgili tapu iptali ve tescil istemi,bu olmadığı takdirde katkı payından doğan alacak istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, taşınmazın 4787 Sayılı yasanın 4. maddesinde sayılan ve Aile mahkemelerinde görülmesi gereken dava ve işlerden olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi de, bu tür davalara bakmak görevinin Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece, davanın ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmesi sonucu görevsizlik nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Mahkemece her ne kadar dava, ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, davacının, adına kayıtlı taşınmazın davalıya devrinin hileli olduğu iddiasına dayandığı, bu nedenle davanın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği karşısında, asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....
Davalı, sulh protokolü imzalanmadan önce takiplerden feragat edildiğini, bu nedenle takiplerin sulhle neticelendiğinden söz edilemeyeceğini, kaldı ki, davacı ile dava dışı şirket arasındaki vekalet ücret sözleşmelerinin, kendilerini mağdur etmek amacıyla sulh protokolünden sonra düzenlendiğini, sulh protokolünün 7. maddesi gereğince de kendilerinden herhangi bir ücret talebinde bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, iki seçenekli olarak düzenlenen 22.3.2010 tarihli bilirkişi raporunun ikinci seçeneği hükme esas alınmak suretiyle, 2011/12217-18142 Davanın kısmen kabulüne, davalının ... 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, mülkiyet hakkı bulunmaksızın tahsis protokolünden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....