Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2022 NUMARASI : 2022/220 ESAS, 2022/327 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Boşanma Protokolünden Kaynaklı Kaynaklanan) Olmadı Tazminat KARAR : Çorum 2....

Bu kapsamda davacı eczanenin kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı unutulmamalıdır. 2016 Eczane Protokolünün yürürlüğe girdiği 01.04.2016 tarihinden itibaren 2012 protokolünün yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber, 2016 protokolünün 6.12 maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....

    Eczanesi’nin sahibi olduğunu, 5 hasta için yazılan reçetelerin ve ilaç muafiyet raporlarının sahte olduğu ve hastaların reçete muhteviyatı ilaçları almadıklarını söylemeleri nedeniyle reçete arkasındaki imzaların hasta ya da yakınına ait olmaması, reçetede yazılı ilaçların hasta ya da yakınına teslim edilmemiş olmas ve kuruma kasıtlı olarak sahte reçete faturalandırıldığı gerekçesiyle hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009 Protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.19. maddeleri uyarınca 133.108,60-TL tutarında cezai şart, sözleşmesinin 2 yıl süreyle feshi ve 6.655,43-TL reçete bedelinin tahsiline ilişkin işlem uygulandığını, ancak söz konusu kurum işleminin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir....

      ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalının 2009 protokolünün 6.3.10 maddesine aykırı hareket ettiğini belirterek 14.08.2012 tarihli yazıyla uyarı ve reçete bedelinin 5 katı tutarında 11687,25 TL cezai şart uygulandığını bildirdiğini, reçete sahibi hasta ...'un reçeteye konu ilaçları aldığını ve reçete arkasını da imzaladığını, uyarı ve cezai şart işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kaldırılmasını ve muarazanın önlenmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/272 ESAS, DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı T3 alacaklı olup bu alacak için Adana 12. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2311- 2313E. Sayılı dosyalarından 16.03.2012 tarihinde, Adana 3.İcra Müdürlüğü'nün 2021/4387 Es. - Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2012/4397Es....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince bir birini doğrulayan her iki bilirkişi rapora göre, davacıya davalı kurum tarafından uygulanan 33.078,40.TL cezai işlemden, toplam 2.634,60.TL kısmının yerinde olduğunun, kalan kısmın (33.078,40- 2.634,60.=) 30.443,80.TL tahsil işleminin yerinde olmadığının belirlendiği, bilirkişi kurulu raporlarının dosya içeriğine uygun olduğundan itibar edilmesi gerektiği anlaşılmakla, kabule ters düşen beyan ve belgelere itibar edilmeyerek, bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve dava konusu davacı kurumun 14/08/2015 tarihli yazısında belirtilen toplam 33.078,40 TL alacak bakımından bilirkişi raporları ile belirlenen toplam 30.443,80 TL alacak ve cezaların iptaline, kalan toplam 2.634,60 TL alacak ve ceza miktarı yönünden talebin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanma davası açmış, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön incelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiş, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, tahkikat duruşmasında tarafların beyanlarıyla çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş, mahkemece de tarafların beyanı doğrultusunda tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine göre anlaşmalı olarak boşanmalarına taraflar arasında müştereken imzalanan ve dosyaya sunulan 22/09/2016 havale tarihli anlaşmalı protokolünün aynen tasdik ve geçerliliğine karar verilmiş, müşterek çocuk Ateş için iştirak nafakasına hükmolunmuştur...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil- Bağıştan Rücu - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; görevsizlik kararı ile reddedilen tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının bağıştan rücu ve alacak davasında verilen görevsizlik kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının reddedilen tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir....

            Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut kanun gereğince uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozma kararına uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Dava, taraflar arasında akdedilen eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.2, 5.3.5, 5.3.10, 5.3.14, 6.17 ve 4.3.6. maddelerine aykırılık nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir....

              Ayrıca 2016 protokolünün 6.12. maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....

                UYAP Entegrasyonu