Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı dvacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışıda kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda taraflarca açılan davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar 600,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesini müteakip iştirak nafakası...

    İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK' nın 166/son maddesi gereğince açılan boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. TMK'nın 166/son maddesine göre "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir."...

    Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (... m.331). Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların 12.07.2013 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, hükümde velayeti anneye bırakılan ortak çocuk lehine babanın aylık 600,00 TL iştirak nafakası ödemesinin kararlaştırıldığı, eldeki davanın ise 01.12.2015 tarihinde açıldığı, davalı annenin boşanma tarihinde düzenli gelir getiren bir işi bulunmadığı halde 24.09.2015 tarihinde aylık 2.500,00 TL gelir getiren bir işte çalışmaya başladığı ve davanın devamı süresince gelirinde br değişiklik meydana gelmediği, buna karşılık davacı babanın ise boşanma tarihinde ve eldeki davanın devamı süresince kamuda öğretmen olarak çalıştığı ve aylık 2.700,00 TL gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

      SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle davacı-davalı kadının reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen erkeğin boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2016 (Çrş)...

        SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı-davacı kadının reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen erkeğin boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2016 (Çrş)...

          Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Bu nedenle, bozmadan sonra, bozma dışına çıkılarak davacı kadın ve ortak çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün sadece bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HMK m. 438/7)....

            Davalı erkek vasisi istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü, kusur, tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, TMK'nın 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

            Böylelikle ilk derece mahkemesince kadının davasında verilen boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. İstinaf incelemesini yapan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 09/05/2017 tarihli ve 2017/740 esas, 2017/633 sayılı karar ile davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının neden kabul edildiği hususunun gerekçelendirilmediği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında Antalya 6....

              Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 11.09.2012 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık sürede ortak hayatın yeniden kurulamadığı, kadın tanıklarının beyanlarının evlilik birliğinin yeniden kurulduğunun kabulü olarak değerlendirilemeyeceği, tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla biraraya geldiklerinin yeterli delillerle kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. B....

                ın ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davacı- karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Mahkemece verilen karara karşı taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulmuş, karar Dairemizin 2015/22906 esas ve 2017/1972 karar sayılı bozma ilamı ile boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren maddi ve manevi tazminata yasal faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet, kişisel ilişki kararları ve nafakalar yönünden onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet, kişisel ilişki kararları ve nafakalara ilişkin yeniden hüküm kurulmuştur. Kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK m.438/son)....

                  UYAP Entegrasyonu