WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davalı erkek temyiz dilekçesinde; tarafların arasında geçimsizlik bulunmadığını, kadının ailesinin baskısı altında boşanma davası açtığını, iddialarını ispat edemediği halde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, ergin olmayan ortak çocukların babalarının yanında kalıyor olmaları nedeniyle velâyetlerinin annelerine verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen davası ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulüne ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocukların velâyetinin ebeveynlerden hangisine verilmesinin çocukların üstün menfaatlerine uygun olduğu noktasında toplanmaktadır. 2....

    DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önce Rize Aile Mahkemesinin 2011/72 Esas 2011/285 kararına konu olan aile birliğinin şiddetli geçimsizlik sebebiyle temelden sarsılmasına dair müvekkil tarafından boşanma davası açıldığını kocanın ortak hayatın sona ermesinde kurulu olduğu boşanma davası açmakta haklı bulunmadığı gerekçesiyle boşanma davasının red olduğunu, kararın 30/11/2011 tarihinde tarafların temyiz etmemesi sebebiyle kesinleştiğini, aradan geçen altı yılı aşkın zaman zarfında müvekkili davacının Sinop il merkezine yerleştiğini, hayatına bir başına devam etmeye başladığını, 2011 yılında bozulan ortak hayatın bir daha kurulamadığını beyan etmiş, tarafların 166/son hükmü uyarınca boşanmalarını, küçük çocukları olan Feme ve Seda Nur'un velayeti konusunda talebi olmadığından velayetlerinin davalı...

    DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önce Rize Aile Mahkemesinin 2011/72 Esas 2011/285 kararına konu olan aile birliğinin şiddetli geçimsizlik sebebiyle temelden sarsılmasına dair müvekkil tarafından boşanma davası açıldığını kocanın ortak hayatın sona ermesinde kurulu olduğu boşanma davası açmakta haklı bulunmadığı gerekçesiyle boşanma davasının red olduğunu, kararın 30/11/2011 tarihinde tarafların temyiz etmemesi sebebiyle kesinleştiğini, aradan geçen altı yılı aşkın zaman zarfında müvekkili davacının Sinop il merkezine yerleştiğini, hayatına bir başına devam etmeye başladığını, 2011 yılında bozulan ortak hayatın bir daha kurulamadığını beyan etmiş, tarafların 166/son hükmü uyarınca boşanmalarını, küçük çocukları olan Feme ve Seda Nur'un velayeti konusunda talebi olmadığından velayetlerinin davalı...

    Bentlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek davacı kadının ortak çocuklar yararına talep ettiği tedbir nafakasının çocukların davalı babalarının yanında yaşıyor olmaları sebebiyle reddine, davacı kadın yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 75.000 TL maddî ve 60.000 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunulmuştur. B....

      Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....

        Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse, artık bu davranışlar boşanma hükmüne esas alınamaz. Boşanma davalarında af olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için öncelikle bu yönde bir iddia ve bu iddianın; kayıtsız şartsız bir irade beyanı, eğer yoksa en azından affı gösterir nitelikte tutum ve davranış ile ispatlanmış olması gerekmektedir. Genel bir ifadeyle af niteliğinde sayılabilecek davranışlar; barışmış olmak, af iradesini göstermek, hoşgörü ile karşılamak ve olaylara rağmen birliği sürdürmek şeklinde ifade edilebilir. Eşlerin evlilik birliğini kurtarmak maksadıyla birliğin devamı yönünde iyi niyetli girişim ve barış müzakerelerinin boşanma davalarında af niteliğinde sayılamayacağı kuşkusuzdur. Boşanmaya sebep olan olayların hoşgörü ile karşılanması nedeniyle af gerçekleşmeli ve bunun sonucunda da; tarafların yeniden birlikte olmaları yani ortak hayatın yeniden kurulmuş olması gereklidir. 23....

          DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 1992 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmâl ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; boşanmak istemediğini, kadının, üç yıl önce ortak konutu terk ettiğini, intihara teşebbüs ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

            Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse, artık bu davranışlar boşanma hükmüne esas alınamaz. Boşanma davalarında af olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için öncelikle bu yönde bir iddia ve bu iddianın; kayıtsız şartsız bir irade beyanı, eğer yoksa en azından affı gösterir nitelikte tutum ve davranış ile ispatlanmış olması gerekmektedir. Genel bir ifadeyle af niteliğinde sayılabilecek davranışlar; barışmış olmak, af iradesini göstermek, hoşgörü ile karşılamak ve olaylara rağmen birliği sürdürmek şeklinde ifade edilebilir. Eşlerin evlilik birliğini kurtarmak maksadıyla birliğin devamı yönünde iyi niyetli girişim ve barış müzakerelerinin boşanma davalarında af niteliğinde sayılamayacağı kuşkusuzdur. Boşanmaya sebep olan olayların hoşgörü ile karşılanması nedeniyle af gerçekleşmeli ve bunun sonucunda da; tarafların yeniden birlikte olmaları yani ortak hayatın yeniden kurulmuş olması gereklidir. 23....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Terk sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için, davalı eşin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmesi ve usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olması zorunludur. Davalı dönmemekte haklı ise, terk sebebiyle boşanma kararı verilemez. (TMK.md.164) Davalının, davacı tarafından kayınvalidesi, kayınbabası ile birlikte oturduğu konuta davet edildiği, anlaşılmaktadır. Şu halde bu konut manevi yönden bağımsız kabul edilemez. Davalı kadın eve dönmemekte haklıdır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

                DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, ekonomik, duygusal, sosyal ve cinsel şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, yatağını ayırdığını, hakaret ve tehdit ettiğini, erkeğin ailesine kötü davrandığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine ve kadının annesinin erkeği aşağılamasına sessiz kaldığını, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                  UYAP Entegrasyonu