Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların ortak çocukları 01/01/2003 doğumlu Besna'nın yargılama sırasında reşit olduğu, velayet talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla Dairemizce velayet konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına ve dava tarihinden itibaren başlamak üzere ortak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacının boşanma sebebiyle mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar gördüğü ve erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1- 2. maddeleri koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır. Bu sebeple kadın yararına tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, kusur durumu, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi (T.M.K.'...

ile davalı-karşı davacı baba ve ortak çocuk 28.08.2012 doğumlu.... arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; babanın davasının reddine, annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ''uzman raporunda, ortak çocuğun dil gelişmininde mesafe alıncaya kadar baba ile küçük arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağı şeklindeki uzman görüşü sebebiyle'' ........

    Aynı Yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Bu durumda, hâkim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemi alır. Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi durumunda da diğer eş parasal katkı talebinde bulunabilir. TMK.’nun 200. maddesine göre de; "Koşullar değiştiğinde hâkim eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemleri kaldırır" hükmü getirilmiştir.Somut olayda, davacı tarafından 12.10.2004 tarihinde davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığı, boşanma davasına bakan mahkemece davanın reddine karar verildikten sonra, davalı tarafından ... 1....

      Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 17. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki “birlik artık sarsılmıştır” diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

        Davacı karşı davalı erkek vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; TMK 166/4.maddesi gereğince red kararından sonra 3 yıl bir araya gelmemeleri yine TMK 172/2.madde gereğince bir araya gelmemeleri, ortak hayatın yeniden kurulamaması halinde boşanma kararı verilmesi gerektiğini, önceki davadan sonra tarafların bir araya gelmediklerini, bu nedenle davacıya kusur verilemeyeceğini, mal rejimi tasfiyesinin bu davada açılamayacağını, davalının Sinop Saraydüzü ilçesinde taşınmazları olduğunu, yoksulluğa düşme halinin bulunmadığını, bununla ilgili İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesinde açılan 2013/840 Esas sayılı davanın Yargıtayda devam ettiğini, boşandığı takdirde babasının emekli maaşını da alacağını, davalının yoksulluğa düşmeyeceğini, davacı karşı davalı tarafından alınmış herhangi altın ya da ziynet eşyası bulunmadığını belirterek karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        intihar edeceği tehdidinde bulunduğunu, evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, sara hastası olup kriz geçiren müvekkiline yardımcı olmadığını, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, öfke kontrol problemi olduğunu, davalının aile bireylerinin arayıp müvekkilini kötüleyip aşağıladıklarını belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkilinin evlilik sebebiyle yapmak zorunda kaldığı harcamalar sebebiyle 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir....

        TMK'nın 166/1. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". TMK' nın 166/4 maddesine göre ; Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. TMK'nın 169. maddesine göre; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * dava tarihine kadar ortak hayatın devam ettiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.01.2009...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * akıl hastalığı nedeniyle ortak hayatın çekilmez hale geldiğinin kanıtlanamamış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.12.2007...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkeğin mirasçısı tarafından 24.05.2011 tarihli asıl karar ve 03.12.2013 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 24.05.2011 tarihli karar ile davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin davacı babaya verilmesine, davalı anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Karardan sonra mahkemece davacı erkeğin 07.08.2012 tarihinde vefat ettiği gerekçesiyle 03.12.2013 tarihli ek karar ile dosya üzerinden “davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmiştir. Mahkeme ilk karar ile dosyadan el çekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu