Mahkemece; boşanma davasında tarafların birbirlerinden nafaka taleplerinin bulunmadığını bildirdikleri, karar tarihi ile nafaka talep tarihi arasında beş aylık kısa bir süre geçtiği ve bu süre içinde tarafların ekonomik durumlarında fark edilir bir değişme olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır (TMK nun 327/.... maddesi). Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK 328/.... maddesi). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.nun 329/.... maddesi). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur (TMK.nun 330/.... maddesi)....
Hiç kimse kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağına ve davalının bir kusuru da ispatlanamadığına göre davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bağımsız tedbir nafakası davasında, davayı açan taraf ayrı yaşamakta haklılığını ispatla mükelleftir. Davalı-davacı kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davası, davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasıyla birleştirilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşıldığına göre, davalı-davacı kadın ayrı yaşamakta ve nafaka talep etmekte haklıdır. Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince kadın ve ortak çocuklar yararına uygun miktarda nafaka takdiri gerekirken, birleşen nafaka davasının reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen maddi-manevi tazminat talepleri ile kadının nafaka davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 18.10.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 21.11.2012 tarihinde kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 06.11.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet, ziynet alacağı ve nafaka davası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; boşanma davası ve fer'ileri ile birleşen nafaka dosyasındaki nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka - Aile Konutu Şerhi Konulması ve Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması - Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka, aile konutu şerhi konulması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına" ilişkin dava ile davalı (koca) tarafından bağımsız olarak açılan "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (kadın) tarafından, birleştirilen boşanma davası, müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması ve kendisi için hükmedilen nafakanın miktarı, ayrılık talebi hakkında karar verilmemiş olması yönlerinden; davalı-davacı (koca) tarafından ise, kadının nafaka davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tasarruf yetkisi sınırlandırılmasına ilişkin talebin reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti tayin edilmememiş olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : BOŞANMA, NAFAKA VE TAZMİNAT -KARAR- Dava, boşanma, nafaka ve tazminat isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 2.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Artık bundan sonra, davacının, tazminat, nafaka ve mal rejimine ilişkin beyanının kokutma ve baskı altında olduğunu ileri sürmesi ve boşanma kararının esasasına itiraz etmeyip, hükmün bu bölümlerinin bozulmasını istemesi, bozulmasını istediği bölümler bakımından, " irade beyanımdan dönüyorum" anlamına gelir. Oysa, tarafların irade birliğini esas alan bir boşanma kararına vücut veren "boşanma ve fe'ilerine" ilişkin irade beyanı bir bütündür, bölünemez. Bölünürse anlaşmalı boşanmanın esası bozulur ve diğer tarafa da, anlaşmalı boşanmadan dönme hakkı sağlar. Diğer tarafın herhangi bir temyizi bulunmamaktadır. Taraflardan biri, irade beyanı ile kendisini bağlı sayarken, diğer tarafın bununla bağlı sayılmaması ise, anlaşmalı boşanmanın esası ile bağdaşmaz. Bu bakımdan davacının boşanma kararının esasına temyiz etmeksizin, onun fer'ileri olan nafaka ve tazninatlara ilişkin bölümünün bozulmasını istemesi dürüst bir tutum değildir. (TMK. m. 2, HMK....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkilinde olduğunu beyan ederek, her bir çocuk için ayrı ayrı 350 TL. iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ,evlilik birliği içindeki tüm mallardan feragat ettiğini, davacının da, boşanma sırasında çocuklar için nafaka talep etmeyeceğini belirttiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı babanın boşanma sırasında çocuklar için nafaka talep etmeyeceğini belirttiği, boşanma tarihinden bu güne kadar da tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişikliğin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır ( TMK. nun 327/1. maddesi ).Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun...
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının nafaka davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 197 inci maddesi. 3....