Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında “seçilebilir mal rejimlerinden” (Ömer Uğur GENÇCAN, Mal rejimleri Hukuku, Ankara 2007, Kısaltma: GENÇCAN-Mal Rejimleri, s. 125) birinin seçildiği ileri sürülmediğine göre eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu duraksamasızdır. Katılma alacağı davası boşanma davasından bağımsız ve ayrı olarak görülmesi gerekli bir davadır. Boşanma kararı verildiğine göre eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden itibaren gerçekleşmiş durumdadır. O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen katılma alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....

    Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın feri (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, ayrıca eldeki davada yargılama sırasında kadının karşı tarafla ev alınması konusunda anlaştıklarına ilişkin beyanının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelemeyeceği,mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur....

      EŞLER ARASINDA MAL REJİMİ 4722 S. TÜRK MEDENİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEK... [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma davası sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma karar ile sonuçlanırsa bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. (4722 sayılı Kanun md. 10/2) Eşler arasındaki boşanma davası 15.03.2001 tarihinde açılmış, verilen boşanma kaWı 21.09.2004 tarihinde kesinleşmiş olmakla mal ayrılığı rejiminin sona ermfesi-ne ilişkin hükümler uygulanacağından işin esasının incelenmesi gerekirjken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA) temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun m. 30) bekletici mesele yapılmalıdır. Bu tür davalarda mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; taraflar arasında görülen .... 5. Aile Mahkemesi'nin 2013/333 Esas, 2014/465 Karar sayılı boşanma dava dosyası ret ile sonuçlanmış ise de; davacı tarafın 8. yargılama oturumunda belirttiği gibi ve UYAP'tan yapılan kontrolde 05.02.2016 tarihinde açılan .... 7. Aile Mahkemesi'nin 2016/88 Esas sayılı boşanma davasının devam ettiği anlaşılmaktadır....

          Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar, 05/09/2007 tarihinde evlenmiş, 26/07/2017 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 19/06/2018 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m.202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179). Tarafların boşanmalarına dair İstanbul Anadolu 12....

          Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır, Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....

            Kural olarak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; taraflar 22/08/2007 tarihinde evlenmiş, 09/11/2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 18/12/2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır ( TMK 179 m)....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği, ret kararının kesinleştiği, dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir....

              Yargıtayın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin kanunda yazılı sebeplerden biri ile sona ermiş olması gerekir.(TMK m.180, 206, 208, 225) Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu olması için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Ön koşul gerçekleşmeden mal rejimine ilişkin davaların görülmesi ve sonuçlandırılması mümkün değildir. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK m.30) bekletici mesele yapılmalıdır....

              Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı,değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nin 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekil tarafından yürütülen katılma alacağı davası henüz boşanma davası sonuçlanmadan, boşanma davası ile birlikte açılmış ve boşanma dosyasından tefrik edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu