Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı adına sunulan ve dava dışı T4 tarafından imzalanan istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece taşınmazlarımın üzerine konan tedbirin hiçbir maddi ve hukuki dayanağı olmadığını, HMK.nun 389/12. maddesine göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, boşanmaya bağlı tazminat haktarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve davalı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine tedbir konulamayacağı hususunun hem yasa hem birçok Yargıtay kararı ile sabit olduğunu, huzurdaki davanın boşanma davası olduğunu, taşınmazların dava konusu olmadığını, davacı dava dilekçesinin talep kısmında her ne kadar mal paylaşımı talep etmiş ise de mal paylaşımı davasının nispi harca tabi dava olduğunu, davacının harç yatırıp dava açmadığını, kararın bu nedenle hatalı olduğunu, Çekmeköy'deki dairenin yerinin arsa olarak kendisi daha bekar iken 1972 yılında babası Kenan Yılmaz tarafından satın alındığını ve 1986 yılında tapusu babası tarafından kendisine verildiğini, bu...

Bu tablo da bize kaldı" dediğini, kendisinin sanat tarihi okuduğu için ... tablosu olarak bu tabloya baktığını, bir değeri olduğunu, davacının eşini tanımadığı için tablonun değerini anlayıp anlamadığını bilemediğini, bunun dışında diğer malları nasıl paylaştıklarını bilmediğini, Davalı tanığı ... talimat yolu ile alınan beyanında davalı ...' in kardeşi olduğunu, murisin ölümünden sonra 1974 yılında kardeşlerin mal paylaşımı yaptığını, yapılan mal paylaşımı sırasında davacının o dönemde daha değerli olan avizeyi tercih ettiğini, tablonun davalı tarafta kaldığını, tablonun değerinin 1990 yılından sonra anlaşıldığını, kardeşlerin arasının iyi olmadığını, murisin ölümünden sonra annelerinin alt kattan üst kata taşındığını ve davalı tarafa "bizim eşyaları aldık, sizinkiler de evde gidin alın" dediğini belirtmiştir. Mahkemece, davacı, tablonun bir aile değeri olarak saklanması ve tablonun eşit paylarda ortak bir mülk olmaya devam etmekle birlikte, ağabey ...'...

    Taraflar 07.02.1980 tarihinde evlenmiş, 15.10.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.07.2006 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 06 UB 939 plakalı araç 04.04.2000 tarihinde,...........5 parselde 11 numaralı mesken ise 1999 yılında girilen kooperatif üyeliği nedeni ile yapılan ödemeler sonunda 15.09.2009 tarihinde ferdileşme ile davalı adına trafik ve tapuda tescil edilmişlerdir. Dava konusu emekli ikramiyesi ile ........ ödemesi de davalı adına 2001 yılında yapılmıştır. Davacının talebinin araç ve ikramiyeler yönünden katkı payı, mesken yönünden ise katkı payı ve katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını davalı kızına satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca mirasbırakanın kardeşleri ile mal paylaşımı yaptığını, mirasbırakanın diğer taşınmazlardan pay almaması karşılığı kardeşleri ... ve ...’nin de ... parseldeki paylarını davalıya devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazın 1/3 payını mirasbırakan babasından, 2/3 payını ise amcaları ... ve ...’den bedeli karşılığı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa ve mal kaçırma iddialarının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        nin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 566 ada 73 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümdeki 3/8 payını davalıya devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mirasbırakanın taşınmazdaki payının miras paylaşımı nedeniyle devredildiğini, annesinin muris ...'ye Bartın'dan gelen para ile daire aldığı sırada kendi birikimlerini katarak yardım ettiğini, mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirecek şekilde eşiyle arasında geçimsizlik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece "temlikin mal kaçırma kastı ile yapıldığı iddiası usulüne uygun şekilde kanıtlanabilmiş değildir. ...salt bedeller arası oransızlığın muris muvazaasının kanıtı olamayacağı açıktır....

          ın, tek malvarlığı olan 54 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarını mal kaçırmak amacıyla davalı ...'a devrettiğini ileri sürüp tapunun mahfuz hisseler nispetinde iptali ile adlarına tescil ile fazlaya dair hakları saklı kalmak suretiyle 5.000.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Asli ... mirasbırakan ...’dan gelen taşınmazlarda hak sahibi olduğunu belirtmiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Davalı, mirasbırakanın mal paylaşımı yaptığını, davacılara da taşınmaz verdiğini, mal kaçırma amacı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece,murisin saklı payı zedeleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleştirilen dava davacıları ile asli müdahiller tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...' nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2022 tarih ve 2022/727 Esas, 202/593 Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Silifke/Mersin, İmamlı Mahallesi Köyiçi mevkii 218 Ada, 3 Parselde bulunan 604,64 m2'lik arsa vasfındaki taşınmazın, davacı müvekkilinin katılma alacağı hesabına eklenecekken davalı T3 tarafından müvekkilinin mal varlığını azaltma ve mal kaçırma kastıyla satış işlemi olarak gösterilerek davalı T3'in çok yakın arkadaşı diğer davalı T5 muvazaalı olarak devredildiğini, diğer davalı T5 da aynı şekilde taşınmazı muvazaalı olarak davalı T3'in annesinin amcasının oğlunun eşi olan davalı Ayşe Saygılı'ya devrettiğini, her ne kadar müvekkili tarafından davalı T3'e karşı açılan mal paylaşımı davası...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2020 NUMARASI : 2018/268 ESAS-2020/300 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 26/09/2010 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların aralarında anlaşmazlık nedeniyle 2011 yılında boşandıklarını ancak 2013 yılında ikince kez evlendiklerini, ancak davalının geçimsizliklerini arttırdığını, davacıyı akşamları yalnız bıraktığını, arkadaşları ile sürekli dışarda vakit geçirdiklerini, alkol aldığını, eve döndüğünde davacıya şiddet uyguladığını, davacının uyuduğu sırada davalının davacıyı darp ettiğini, tekmelediğini, davalının davacıya "kulakların büyük, vücudun çirkin, seni yanımda gezdirmem, salak, mal, aptal, dulkarı çocuğu" şeklinde hakaretler ettiğini, davacının gururunu kırdığını, davacının tek başına otobüse binmesine dahi izin vermediğini, davalının...

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2020 NUMARASI : 2018/268 ESAS-2020/300 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 26/09/2010 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların aralarında anlaşmazlık nedeniyle 2011 yılında boşandıklarını ancak 2013 yılında ikince kez evlendiklerini, ancak davalının geçimsizliklerini arttırdığını, davacıyı akşamları yalnız bıraktığını, arkadaşları ile sürekli dışarda vakit geçirdiklerini, alkol aldığını, eve döndüğünde davacıya şiddet uyguladığını, davacının uyuduğu sırada davalının davacıyı darp ettiğini, tekmelediğini, davalının davacıya "kulakların büyük, vücudun çirkin, seni yanımda gezdirmem, salak, mal, aptal, dulkarı çocuğu" şeklinde hakaretler ettiğini, davacının gururunu kırdığını, davacının tek başına otobüse binmesine dahi izin vermediğini, davalının...

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 17.11.2021 tarihli ve 2020/65 E. 2021/1663 K. sayılı kararıyla; davalı, mirasbırakanın mal paylaşımı amacını güttüğünü ileri sürmüşse de, mirasçılık sıfatının davalının eşi ...'a ait olduğu ve ...'...

              UYAP Entegrasyonu