İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ ; İlk derece mahkemesince ''Davacının Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma isteminin KABULÜ İLE; tarafların boşanmalarına, tarafların reşit olmayan müşterek çocukları 10/04/2021 doğumlu İlknur Fatma'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacının tedbir,iştirak ,yoksulluk nafakası talebini kısmen kabulüne, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair karar verildiği anlaşılmıştır. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemenin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmetmesinin yerinde olmadığını beyan ile ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri dairdir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; taraflarca karşılıklı olarak açılan Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddelerinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin...
boşanmalarına karar verildiği, kadın tarafından pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine de dayanılmış ise de pek kötü davranış eşin vücut bütünlüğüne yönelen zulüm, işkence, ağır eziyet gibi halleri kapsadığı ve onur kırıcı davranış kavramı her türlü onur kırıcı davranışı değil ağır derecede onur kırıcı davranışı kapsadığı, kadının, dinlenen tanık beyanlarıyla bu talebi yönünden davasını ispat edemediği, düzenlenen sosyal inceleme raporu doğrultusunda ortak çocuğun menfaati gereği velâyetinin anneye bırakıldığı, tarafların ekonomik sosyal durumu ve ortak çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının benzer oluşu karşısında tarafların lehine ve aleyhine tedbir nafakasına hükmolunmadığı ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedildiği belirtilerek, kadının 4721 sayılı...
ve fizyolojik olarak ciddi zararlara sebep olduğunu, kusurlu olanın karşı taraf olduğunu belirterek, tarafların zina, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, davalı-davacı lehine aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2019 tarih ve 2017/54 Esas, 2019/152 Karar sayılı Kararı ile davacının hayata kast, pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, tarafların her ikisinin de boşanmayı istediği, davacı tarafın kusurlu olduğu kanaati ile davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, davacının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacının ziynet eşyasına yönelik tazminat talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. B....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalının müşterek haneyi terkedip gitmesi, davacı ile ilgilenmemesi, "benim hayatımda başka bir kadın var, ben artık gelmek istemiyorum" diyerek sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi, müşterek kızlarının tedavisi sonrası Kuşadası'nda çıkan tartışma sırasında eşine fiziki şiddet uygulaması, koro çalışmalarına başlayan eşine "sesin karga gibi sen onu da beceremezsin" diyerek aşağılayarak psikolojik şiddet uygulaması, birlik yükümlülüklerini yerine getirmemesi, hakaret, küfür ve tehdit etmesi şeklindeki tam kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK'nun 162.md.) sebebine dayanarak açılan davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK'nun 166/1.md.) nedenine dayanılarak açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, 80.000 TL maddi...
Gerçekleşen bu durum karşısında, mahkemece davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı bir boşanma davası olmadığı halde, davacı-karşı davalı kadının davasının TMK 166/1. maddesi uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi usule ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. b)Davacı-karşı davalı kadının boşanma davası münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde düzenlenen zina ve 162. maddesinde düzenlenen pek kötü davranış sebebine dayalıdır. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir. Davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden bir karar verilmemesi usule ve kanuna aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, nafaka ve tazminatlar yönünden, yerel mahkeme kararının boşanma hükmü dışında kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir....
talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/320 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasından vazgeçtiğini, kadının annesinin erkeği kasa gibi görerek sürekli para ve hediye baskısı uyguladığını iddia ederek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....