Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki nedenini dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde karar verildiği, karara ilişkin 2 taraf vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Boşanma davasının Kabulü yönünden davalı kadın vekilinin istinaf itirazı bakımından yapılan incelemede; Davacı erkeğin boşanma davasının İzmir 9....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının kusur belirlemesine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Dava TMK'nın 166/son maddesine yöneliktir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu “TMK 166 son maddesinde düzenlen fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma koşullarının gerçekleştiği, davalı kadının, Samsun 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 21.02.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından feragat etmiş ve bu tarihten önceki erkekten kaynaklanan kusurlu davranışları atfetmiştir. Fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. O halde reddedilen ilk davayı açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma nedeni yaratan davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurludur. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

      DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadının Osmaniye Aile Mahkemesinin 2015/622 Esas 2015/1122 Karar sayılı dosyası ile açmış olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddedildiğini, kararın 08.09.2016 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasının reddedilmesine rağmen tarafların evliliklerini fiili olarak bitirdiklerini, uzunca bir süredir ayrı yaşadıklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        Davacı erkek, kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasına sunduğu cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü vakıaları ispat edememiş, boşanma davasında da bu vakıaları tekrar ileri sürmüştür. Kadının bağımsız tedbir nafakası davasının açılmasından daha önceki bir tarihten başlamak üzere tarafların ayrı yaşamaya başladığı açıktır. Nafaka davasının açılmasından sonra da kadına kusur olarak yüklenebilecek yeni bir olay meydana gelmediği gibi davacı erkeğin göstermiş olduğu tanıkların beyanlarında geçen olayların da 7 yıl öncesine ait oldukları, sonrasında tarafların fiili ayrılık tarihine kadar birlikte yaşadıkları ise sabittir. Yine dosya kapsamından taraflar arasındaki fiili ayrılık döneminde davacı erkeğin halen başka bir kadınla birlikte yaşamaya devam ettiği de anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadına izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmayıp, sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davacı erkek tam kusurludur....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/373 ESAS 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.06.2015 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ...geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı bir davasıda bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

            Dava; ana dosya fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı tarafın kusura, birleşen davanın kabul edilmesine, tazminat ve nafakaya, vekalet ücretine ve yargılama giderine yönelik yaptığı istinaf talebi incelemesinde; "Davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise 3 yıllık yasal süre dolmadığından bahisle reddedilmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2018/813 ESAS 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evin temizlik işleriyle ilgilenmediğini, sağlanan maddi imkanlarla gezdiğini, gezerken kaybolduğunu, 2 ay bile dolmadan sebepsiz yere evi terk ettiğini, tüm bu nedenlerle TMK'nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

            DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; kadının eşine iyi davranmadığını, onu eve almadığını, evlilik birliğinin sürmesi için çaba göstermediğini, daha önce açılan boşanma davasının reddedildiğini, taraflar arasında ilk davanın reddinden itibaren 3 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen ortak yaşamın kurulmadığını iddia ederek tarafların fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı asıl cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, eşinin kendisi ve çocuklarını terk ettiğini, arayıp sormadığını, maddî ve manevî destek olmadığını, başka kadınla yaşadığını, rahatsızlıklarından dolayı kendisini hor gördüğünü iddia ederek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. III....

              UYAP Entegrasyonu