Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak TMK.nun 166/son maddesinde yazılı diğer koşullarla birlikte boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Red kararı sonrası evlilik resmi olarak devam ettiğine göre taraflar arasındaki evliliğin kabulle sonuçlanan ikinci boşanma kararının kesinleştiği tarihte sona erdiğinde şüphe yoktur. TMK.nun 225. maddesinde ise mal rejiminin ne şekilde sona ereceği ve sona erme tarihi yazılı olup, boşanma sebebi ile evliliğin sona ermesi durumunda mal rejimi boşanma dava tarihi itibarıyla sona erecektir. Bu maddede fiili ayrılık mal rejiminin sona erme sebepleri arasında sayılmamıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2018/626 ESAS-2020/583 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf kanun yolu suretiyle incelenmesi davalı-birleşen davacı tarafından süresinde istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların üç yıl boyunca bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2018/626 ESAS-2020/583 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf kanun yolu suretiyle incelenmesi davalı-birleşen davacı tarafından süresinde istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların üç yıl boyunca bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

    Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu erkeğin kusursuz olarak kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece, davalı kadının “boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği, düzenli gelirinin bulunduğu, halen kayın pederine ait evde oturduğu, kira geliri aldığı dikkate alındığında TMK m. l75'deki şartlar oluşmadığı” gerekçesiyle tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi; "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir " hükmünü içermektedir. Eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarında boşanmanın ferileri yönünden kusur belirlemesi yapılır....

      Aile Mahkemesinin 2015/1054 E.-2016/62 K. sayılı davasının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olduğu, eldeki davanın ise eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı olduğu (TMK m. 166/son), davacının her iki davadaki boşanma sebebinin aynı olmadığı dolayısıyla kesin hükmün söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yapılacak iş; eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açılan davada tarafların ön inceleme duruşmasına usulüne uygun davet edilmesi, HMK'nin 137- 140 maddeleri gereğince ön inceleme duruşmasının yapılarak tahkikata geçilip, taraflarca bildirilen delilleri toplanılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır....

      Davacı vekili tarafından açılan dava TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2012/320 E- 2014/509 K sayılı kararında davacının boşanma davası açtığı ve davanın reddine karar verildiği, kararın 04/02/2016 tarihinde kesinleştiği, bu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık süre geçtiği ve taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla TMK'nun 166/4 maddesinde yer alan boşanma koşullarının gerçekleştiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddi açısından: Erkeğin zina nedenine dayalı kusurlu davranışlarının ispatlanamaması karşısında zina nedenine dayalı boşanma davasının reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 166/1'e göre davanın kabulü açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından her hangi bir yarar kalmadığı, davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddi açısından: Erkeğin zina nedenine dayalı kusurlu davranışlarının ispatlanamaması karşısında zina nedenine dayalı boşanma davasının reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nun 166/1'e göre davanın kabulü açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından her hangi bir yarar kalmadığı, davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Boşanma davası eylemli ayrılık nedenine (TMK.166/son) dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 2002/141 esas sayılı boşanma davası retle sonuçlanarak 4.2.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, ilgili dava dosyasına yönelik olarak daha önce de aynı hukuki nedene (TMK.m.166/son) dayalı davasını 6.2.2006 tarihinde açtığı halde 11.4.2006 tarihinde davasından feragat etmiştir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı 2002/141 esas sayılı davaya dayanarak açtığı 2006/29 esas sayılı davasından feragat ettiğinden; artık aynı dava dosyasına (2002/141 esas) dayanarak aynı hukuki sebeple dava açamaz. Boşanma davasının bu nedenle reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

        UYAP Entegrasyonu