"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı olarak açılmış, davanın reddine karar verilmiştir. Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir (TMK m.165). Ancak, Türk Medeni Kanununun 165. maddesinin koşullarının bulunup bulunmadığının tespitinden önce, akıl hastası olduğu iddia edilen davalının, davada kendisini temsil yeteneğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi zorunludur. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m.114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....
Diğer yandan, her ne kadar H.U.M.K.’nun 286 maddelerinde belirtildiği gibi bilirkişinin “Rey ve mütaalası” hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması, kişiye eylem ve işleme göre değişmesi, bu yönde yetkili sağlık kurulundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Medeni Kanun’un 409/2 maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, davalıya ait doktor raporları ile dinlenen tanık beyanları dahil tüm dosya kapsamına göre, davalı kadının sağlık kurulu raporu ile de belgelenen mevcut rahatsızlığının iyileşme olanağının bulunmadığı ve bu hastalığın davacı erkek açısından evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği , bu şartlar altında artık eşleri kanunen birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün olmadığı anlaşılmakla, tarafların TMK'nın 165.maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Öte yandan dava akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davası (TMK md 165) olup, davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK md. 166/1,2) boşanma davası bulunmamaktadır. Yalnızca özel boşanma sebebine dayanılarak açılan davada davacı aleyhine kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Bu sebeple, bir kısım tanığın ifadesinde geçen ve erkek tarafından gerçekleştirildiği söylenen davranışlar erkeğe kusur olarak yüklenmemiştir....
(Akıl Hastalığı Sebebiyle Vesayet Altında) VASİSİ DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.11.2012 (Çrş.)...
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 409/2 maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir." hükmü yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; kısıtlı adayı ...'a ilişkin ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastahanesi'nin 08.03.2016 tarihli raporu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
ın akıl hastası olduğundan ve mallarını iyi idare edemediğinden bahisle Türk Medeni Kanunu'nun 405 ve 406. maddeleri uyarınca kısıtlanmasını istemiş, mahkemece Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi'nin 08.06.2015 tarihli raporu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 405/1.maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı; 409/2.maddesinde ise; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceği, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceği hükme bağlamıştır. Somut olayda, akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi üzerine mahkemece Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi'nden aldırılan 08.06.2015 tarihli raporda; M.....
Davacı, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olup, davalı olan eşi Firdes vasi olarak tayin edilmiş ve vasiliği devam ederken 15.08.2007 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün, aile konutu olarak belirlenerek davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Taraflar, 18.11.2008 tarihinde boşanmışlar ve boşanma ilamı 27.07.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Yani boşanma, tapu tescil tarihinden sonra gerçekleşmiş, fakat boşanma ilamında mal rejimine ilişkin herhangi bir anlaşma ya da hükme yer verilmemiştir. Bu durumda, evlilik birliği devam ederken aile konutu olarak edinilen davaya konu taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil isteminin, mal rejimine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının organik olmayan psikoz akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca 31.10.2013 tarihinde kısıtlanmasına karar verildiği, davacının 10.02.2015 tarihli talep dilekçesiyle akıl sağlığının yerinde olduğunu ileri sürerek kısıtlama kararının kaldırılmasını istediği, mahkemece, randevu tarihinde kısıtlıya ulaşılamadığından kısıtlının ...'na sevki sağlanamadığından, mahkemenin 25.11.2014 tarihli ek kararı ile talebinin reddedildiği ve kısıtlının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu, b) Akıl hastalığı bulunan sanığa istemi aranmaksızın müdafii atanmadan 25/08/2018 tarihinde savunmasının alınması ve bilahare yargılama yürütülmesi suretiyle CMK'nın 150/2....
Temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. 6100 sayılı HMK 27/1 maddesinde; “davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler” düzenlemesi bulunmaktadır. Taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Somut olayda davalının 17/07/2012 tarihinde demans hastası olduğu için kısıtlandığı , oğlu....'...