Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasının münhasıran akıl hastalığı sebebine (TMK.md.165) dayalı olarak açılmış bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.11.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadının, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/340 esas, 656 karar sayılı ilamı ile akıl hastalığı nedeni ile kısıtlandığı ve ...'ın vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle dava ehliyeti olmayan davalı kadına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği doğru olmamıştır. Davalı kadının vasisine gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ve vasi yönünden de temyiz ve cevap süresi beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 30.04.2014 (Çrş)...
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 409/2 maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir." hükmü yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; kısıtlı adayı ...'...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının TMK.165. maddesine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığının; TMK. 166/1 - 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açtığı davada ise, boşanmaya karar verebilmek için davalı-davacı kocanın az bile olsa kusurunun varlığının gerektiği, ancak davalı davacı kocaya akıl hastalığı nedeniyle davranışları iradi olmadığından; bir kusur yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu, davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, tedbir nafakası ve reddedilen ilk boşanma davasında davalının kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalının akıl hastalığı nedeniyle malulen emekli olması dikkate alınarak fiili ehliyetine ilişkin rapor alınması gerektiğini ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı erkeğin akıl hastalığı (TMK md. 165) nedenine dayalı boşanma davasının reddine, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davacı erkek yararına 3.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı kadın; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata, velayet düzenlemesine, tedbir nafakasının miktarına, ziynetlerin iadesinin gerektiğine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Hal böyleyken, mahkemece davalı-davacı erkeğin kusurlu olarak kabul edilmesi ve şartları oluşmadığı halde TMK 174/1-2 maddeleri uyarınca davacı-davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-davalı kadın tarafından erkeğin akıl hastalığı sebebiyle mutlak butlan ile evliliğin iptali, olmazsa "Evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek tarafından ise birleşen evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış olup, davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davacı-davalı kadının davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....
İhtisas Kuruluna sevkiyle mağdurede akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bundan dolayı fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, mevcut akıl hastalığı veya zayıflığının hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine sahip olup olmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği hususlarında rapor aldırıldıktan sonra toplanacak delillere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TMK 405. maddesi gereğince, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle, ergin bir kişi, işlerini göremediği veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerektiği ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye soktuğu takdirde kısıtlanır. TMK409/2 maddesi gereğince, ''Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. (Ek cümle:6/12/2019- 7196/52 md.) Bu raporun tanzimi için gerektiğinde 436 ncı madde hükümleri uygulanır. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Mahkemece, duruşma açılmış, kısıtlı adayının vekili dinlenmiş, menfaat çatışması araştırması yapılmış ve kurul tarafından verilen uzman hekim raporu alınmıştır. Buna göre kısıtlı adayı ile davacının oğlu olan eşi arasında boşanma davasının görüldüğü, taraflar arasında husumet bulunabilceği anlaşılmıştır....
Dava; 4721 Sayılı TMK'nın 405. maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle ve TMK'nın 406. maddesi uyarınca savurganlık nedeniyle vesayete ilişkindir. Türk Medeni Kanunu 405. maddesine göre; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurul raporunda kısıtlanması istenen T3'a akli dengesinin akıllıca yaşam sürmek için yeterli olduğunun, kendi işlerini görecek güce sahip olduğunu ve vasi atanmasını gerekmediği ifade edilmiştir....