GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadın ve ailesinin hileli eylemleri nedeniyle erkeğin iradesi sakatlanmak suretiyle evliliğin gerçekleştiğini ve bir müddet devam ettiğini, evlilik öncesinde var olan hastalığı gizlediklerini, anormal davranışlar sergilediğini, olmamış bir şeyi olmuş gibi anlattığını, akli melekelerini kaybedip söz konusu davranışları sergilediğini, ev eşyalarına sürekli zarar verdiğini, sürekli tehdit ettiğini, sürekli sevmediğini, istemediğini söylediğini, erkek ve ailesine sürekli şiddet uyguladığını, sürekli kendine zarar verdiğini, kadının annesinin tarafların ayrılmamaları konusunda baskı yaptığını, ev işlerini yapmadığını, tüm bu nedenlerle evliliğin butlan sebebiyle iptaline, aksi durumda akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, ÜFE/TÜFE oranında arttırılmasına, 250.000,00 TL...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadın ve ailesinin hileli eylemleri nedeniyle erkeğin iradesi sakatlanmak suretiyle evliliğin gerçekleştiğini ve bir müddet devam ettiğini, evlilik öncesinde var olan hastalığı gizlediklerini, anormal davranışlar sergilediğini, olmamış bir şeyi olmuş gibi anlattığını, akli melekelerini kaybedip söz konusu davranışları sergilediğini, ev eşyalarına sürekli zarar verdiğini, sürekli tehdit ettiğini, sürekli sevmediğini, istemediğini söylediğini, erkek ve ailesine sürekli şiddet uyguladığını, sürekli kendine zarar verdiğini, kadının annesinin tarafların ayrılmamaları konusunda baskı yaptığını, ev işlerini yapmadığını, tüm bu nedenlerle evliliğin butlan sebebiyle iptaline, aksi durumda akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, ÜFE/TÜFE oranında arttırılmasına, 250.000,00 TL...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararına karşı sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen hükmün temyizinde; Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca istemi aranmaksızın baro tarafından müdafii tayin edilmeden yargılamaya devam edilerek savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulması, Kabule göre; Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle...
Mahkemece, davacı tarafın evliliğin akıl hastalığı nedeniyle mutlak butlanına ilişkin talep yönünden verilen kesin süre içerisinde raporun hazırlanması için gerekli müşahadeye alınmaya rıza gösterilmediği, bu nedenle iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile bu yönden davanın reddine karar verilmiş ise de, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı istem hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır. Dava terditli olarak açıldığına göre, davacının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinde devam eden boşanma davası sırasında, akıl sağlığının yerinde olup olmadığı tespit edilip, değil ise; kendisine vasi atanması istenmiş olduğuna göre; son yerleşim yerinin boşanma davasının devam ettiği Kocaeli olduğu, dosyadaki 24.12.2014 günlü zabıta araştırmasında da "Yahya Kaptan Mah. ...... ..... A giriş Blok No:.../... ..../....." adresinde ikamet ettiği tespit edildiğinden, uyuşmazlığın, ......... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ......... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın adli sicil kaydında yer alan Düziçi Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli 2012/326 - 2012/346 esas sayılı kararına konu cezaların "Akıl Hastalığı" nedeniyle güvenlik tedbirlerine çevrildiği ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada sanığın güncel sabıka kaydında da akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbiri uygulanan mahkumiyet kararlarının olduğu tespit edilmişse de, dosya içerisindeki sanık hakkında düzenlenen Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun sağlık kurulu raporunda sanığın ceza ehliyetinin olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında; adli sicil kaydında yer alan Düziçi Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2012 tarihli 2012/326 - 2012/346 esas sayılı dosya içerisindeki raporun onaylı sureti getirtilip, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun sağlık kurulu raporuyla birlikte sanığın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, suçu işlediği sırada 5237 sayılı...
/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, sanık hakkında hakaret ve yaralama suçlarından ceza tayinine ilişkin hüküm fıkralarının çıkarılarak hükümlere "Sanık hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından akıl hastalığı nedeniyle TCK’nın 32/1 ve CMK’nın 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı" ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkralarındaki akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesine ilişkin bendlerdeki "iki kez 5 ay boyunca ve 1 yıl 15 gün" ibarelerinin çıkarılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava ise akıl hastalığı olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Davalı kadın vekili yasal süre içerisinde usulüne uygun olarak yetki ilk itirazında bulunmuş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Davacı erkeğin dava dilekçesindeki, yargılama sonrasında tuttuğu vekiline ait vekaletnamesindeki adresi yine uyaptan alınan nüfus kaydı kapsamındaki yerleşim yeri adresi Osmangazi Mahallesi, Zakkum Sokak, No:18/2 Esenyurt/İstanbul'dur. Uyaptan yapılan sorgulamada davalının geriye dönük mernis adreslerinin içerisinde de Çatalca adresinin bulunmadığı, davalının yerleşim yeri adreslerinde de en son Esenyurt/İstanbul adresiyken 14.05.2020 tarihinde davalının taşınarak mernis adresi Yeşilçam Mahallesi, 2001 Sokak, 6/1 Bornova/İzmir olarak belirlediği, dava dilekçesinin de bu adreste kendisine tebliğ edildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni" Cinsel taciz, basit yaralama ve tehdit suçlarından sanık ...’ın yapılan yargılaması sonunda; akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına dair Beşikdüzü Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 15.11.2006 gün ve 2006/82 Esas, 2006/109 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle akıl hastalığı nedeniyle sanığa ceza verilmesine yer olmadığına, dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Dosya arasında bulunan sanığın yargılandığı başka dava ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli ölçüde azaltacak akıl hastalığına sahip olduğuna dair raporunun bulunması karşısında; 5237 sayılı Yasanın 32. maddeleri uyarınca sanığın müştekiye karşı eylemi gerçekleştirdiği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alındıktan sonra, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde, karar verilmesi; 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.04.2008 tarih ve 2008/22-80 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti...