"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK.m. 166/1) dayalı olarak açılmıştır. Davalı, yargılama sırasında Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmıştır. Akıl hastalığına dayalı bir dava bulunmadığı gibi (TMK.m. 165), bu yönde usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır. Akıl hastası olan davalının eylemleri iradi olmadığından kusurlu kabul edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı alarak açılan davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dava; 4721 Sayılı TMK'nın 405. maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeniyle ve TMK'nın 406. maddesi uyarınca savurganlık nedeniyle vesayete ilişkindir. Türk Medeni Kanunu 405. maddesine göre; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurul raporunda kısıtlanması istenen T3'a akli dengesinin akıllıca yaşam sürmek için yeterli olduğunun, kendi işlerini görecek güce sahip olduğunu ve vasi atanmasını gerekmediği ifade edilmiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının TMK.165. maddesine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığının; TMK. 166/1 - 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açtığı davada ise, boşanmaya karar verebilmek için davalı-davacı kocanın az bile olsa kusurunun varlığının gerektiği, ancak davalı davacı kocaya akıl hastalığı nedeniyle davranışları iradi olmadığından; bir kusur yüklenemeyeceğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hayasızca hareketlerde bulunma HÜKÜM : Akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbiri uygulanmasına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbiri uygulanmasına dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuksal Değerlendirme: 1 nolu isteme yönelik incelemede: Sanığın Almanya’da yaşıyor olması nedeniyle akıl hastalığından rapor alınmasının mümkün olmadığı, sanığın vermiş olduğu ifadesinde akıl hastalığı nedeniyle gittiği hastane adını ve ilaç isimlerini belirtmiş olduğundan cezai ehliyetin bulunmadığına mahkemece karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkeğin vasisi tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin vasisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, kusurundan söz edilemez....
İlk derece mahkemesince; davacı erkeğin akıl hastalığına dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının boşanma, velayet, yoksulluk nafakası, çocuklar için iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadının reddedilen taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/4) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
ın akıl hastası olduğundan ve mallarını iyi idare edemediğinden bahisle Türk Medeni Kanunu'nun 405 ve 406. maddeleri uyarınca kısıtlanmasını istemiş, mahkemece Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi'nin 08.06.2015 tarihli raporu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 405/1.maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı; 409/2.maddesinde ise; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceği, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceği hükme bağlamıştır. Somut olayda, akıl hastalığı nedeniyle vasi tayini istemi üzerine mahkemece Karadeniz Teknik Üniversitesi Hastanesi'nden aldırılan 08.06.2015 tarihli raporda; M.....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; A-Akıl hastalığı nedeniyle ceza ehliyeti bulunmadığı saptanan sanığın, yüklenen suçları işlediğine ilişkin kanıtlar gösterilip tartışılarak eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin saptanması, eylemler gerçekleştirilmemiş veya kanıtlanamıyor ya da suç oluşturmuyorsa beraatine, eylemler kanıtlandığı ve suç oluşturduğu takdirde ise akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması gerekirken, mevcut deliller tartışılıp değerlendirilmeden, yetersiz gerekçeyle hükümler kurulması, B-Kabule göre de; 1-Sanığın suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince sağlık kurulu veya Adli Tıp İhtisas Dairesi'nden rapor aldırılması gerektiği...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Akıl hastalığı sebebine ( TMK.m.165) dayalı bir boşanma davası yoktur. Davalı kadının akıl hastası olduğu belirlenmiş, kısıtlılık altına alınmış ve kendisine bu sebeple vasi atanmıştır. Şu halde davalı kadının eylemleri iradi olmadığından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....