Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kadının boşanma davası, kusur, nafakalar, tazminatlar ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşılık davacı ...'...

    evi terk edişinin videosunu gönderdiğini, davacının iddia ettiği takı, ziynet olarak bulunmadığını, ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü, ziynet olarak takılan 5 adet bilezik, 1 zincirli kolye tuğra, bir bileklik olduğunu, bu takıları düğünden itibaren davacının kolundan ve boynundan çıkarmadığını, bunlar hariç 20.000,00 TL yi davacının babasına süt parası/başlık parası adı altında ödediğini, kusurun davacı tarafta olduğu ve davacının beyanlarında gerçeklik bulunmadığını, ziynet eşyalarının iadesinin asılsız olduğunu ve reddini, boşanma yüzünden davacı tarafın yoksullaşması gibi bir durum olamayacağı için nafaka talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı-davalı kadın eş karşı dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur. Dava açılırken yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Davalı-davacı ziynet alacağı isteğini kapsayacak şekilde başvurma harcı yatırdığına göre, davalı-davacıya nispi harç noksanlığının tamamlattırılması (Harçlar K. m.30-32) ve hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken usuli kazanılmış hak olduğu gerekçesi ile nispi harç eksikliği tamamlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

      konusu ettiği ziynetlerin koca tarafından alındığını usulüne göre ispatlayamamış olup, ispatlanmayan ziynet alacağı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.....

      GEREKÇE : Asıl dava, TMK 166/son maddesi uyarınca açılan boşanma, karşı dava, TMK 161 ve 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Dairemizin 2020/315 E. - 2021/224 K.sayılı ilamı ile kadının tedbir nafakası hakkında ve tazminat taleplerine faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, ziynet alacağı konusunda yemin delilinin hatırlatılmaması, ziynetler ile ilgili harç ve yargılama gideri konusunda hüküm kurulmaması, ziynet alacağının reddedilmesine rağmen davalı erkek lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. Davacı-k.davalı erkek istinafında, asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini, tazminatların kaldırılmasını, ziynet alacağı yönünden de ziynet davası reddedilmesine rağmen karşı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin ,kendi aleyhine yargılama gideri ve harçlarının hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın düzeltilmesini istemiştir....

      Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 Sayılı HMK'nın 33.maddesi) İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava ziynet alacağı ve artık değere katılma alacağına ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

      Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı, eklenecek değerlerden (TMK.nun 229. m) ve denkleştirmeden (TMK.nun 230. m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK.nun 219. m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK.nun 231. m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK.nun 236/1. m). Katılma alacağı, yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

      Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 Sayılı HMK'nın 33.maddesi) İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava artık değere katılma alacağına ve ziynet alacağına ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

      Somut olayda; davacı-k.davalı kadın ziynet alacağı yönünden kararı istinaf etmiştir. Boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve ziynet alacağı yönünden yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, bu talep yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, davacı-k.davalı kadının ziynet alacağı talebinin iş bu dosyadan tefrikine, davalı-k.davalı erkeğin istinaf taleplerinin ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Boşanma davalarında vekalet ücreti boşanma isteminin kabul veya ret durumuna göre takdir edilir. Boşanma davası içinde istenen, boşanmanın eki niteliğinde olan tazminat ve nafaka talepleri nispi harca tabi olmadığı gibi, bu taleplerin kabul veya reddi halinde ayrıca vekalet ücreti verilemez. Boşanmanın fer’isi niteliğinde olmayan ziynet alacağı talebi yönünden de ayrıca kabul/reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilir. Bu sebeple, ilk derece mahkemesinin, davacı kadın yararına kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmesi ve boşanmanın eki niteliğindeki tazminat ve nafakaların reddedilen kısmı yönünden davalı koca yararına vekalet ücreti takdir etmemiş olması doğru olmuştur....

      UYAP Entegrasyonu