Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/01/2022 Tarih 2022/33 Esas 2022/32 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı T1 1992 tarihinde Ömer Önder Öney ile evliliği akabinde Bilkay Öney ismini aldığını, boşandığı 2001 tarihinde Türk vatandaşlığı ve mavi kartı olmayan davacının boşanma davasının yalnızca Alman vatandaşlığı bulunduğu dönemde Alman Mahkemelerinde Alman Hukuku uygulanmak suretiyle görüldüğünü, Alman Medeni Kanununn madde 1355 "Boşanan kişi, evlilik süresince taşıdığı soyadını kullanmaya devam eder." hükmü gereği, davacının boşanma sonrasında Öney soyismini kullanmaya devam ettiğini, Türk Hukukundan farklı olarak Alman Hukukuna göre, boşanan kadının doğrudan kızlık soyadına dönmemekte, aksine boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam etmekte olduğunu, boşandıktan sonra...

Hüküm, ziynet alacağı yönünden de istinaf edilmiş olup, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve ziynet alacağı davası yönünden yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, ziynet alacağına ilişkin talep yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının boşanma ve ferilerine yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine, ziynet alacağı davasının usul ekonomisi de göz önünde bulundurularak HMK'nın 360. ve 167. maddeleri gereğince bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar vermek gerekmiştir....

Davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda; tarafların boşanmalarına, kadın lehine 250 TL yoksulluk nafakasına ve ziynet alacağına karar verilmiş, bu karara karşı davalının temyizi üzerine Dairemizin 01.02.2016 tarih 2015/24263 esas ve 2016/1398 karar sayılı ilamı ile “Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Davalı erkek Avusturya’da yaşayan davacı kadının emekli olduğunu iddia etmiş, ortak çocuk ...de benzer şekilde beyanda bulunmuştur....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı, katılma alacağı ve ziynet alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

    HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; A)-1- Davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı-karşı davalı tarafından ziynet alacağı ve boşanma davası nedeniyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.174,71 TL harçtan peşin alınan 834,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.340,23 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA, 3- İstinaf başvurusu nedeniyle davacı-karşı davalının yaptığı giderlerin kendi üzerine BIRAKILMASINA, B)-1- Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı-karşı davacı ziynet alacağı davası nedeniyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli toplam 54,40 TL harcın, peşin alınan 470,00 TL harçtan mahsubu bakiye 415,60 TL harcın istek halinde davalı-karşı davacıya İADESİNE, 3- Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davası dışındaki istinaf isteminin 6100 sayılı...

    Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası ve kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası alacağı davasıdır. Yargılama sırasında davalı erkeğin vefat etmesi ve kadının boşanma davasından feragat etmesi nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığını, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, dahili davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen tanıkların yakın akraba olması, tanıklığa engel olmadığı gibi aksine HMK 255.madde gereğince ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Bu haliyle dahili davalıların tanıkların yakın akrabalığına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davası devam ederken davalı erkek eşin 04.05.2019 tarihinde vefatı nedeniyle evlilik birliği ölümle sona ermiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan, tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

      O halde, davalı- davacı kadın lehine tarafların sosyal, ekonomik durumları kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Davalı-davacı kadın ziynet alacağına ilişkin talebinde; dava dilekçesinde cins ve miktarlarını belirttiği ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelinin erkekten tahsilini talep etmiş, bu talebine ilişkin nispi peşin harcı yatırmamış, mahkemece de harç tamamlattırılmadan işin esasına girilerek kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebi boşanma davasının ferisi niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....

        Taraflar arasındaki “karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 5. Aile Mahkemesince “erkek eşin davasının reddine, kadın eşin boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulüne” dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04.04.2013 tarih ve 2012/23529 E., 2013/9438 K. sayılı kararı ile ziynet alacağı davasına yönelik olarak bozulmuş, sair yönlerden ise onanmıştır. 2. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda Bakırköy 5. Aile Mahkemesince kesinleşen yönlere ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ve davalı-karşı davacının ziynet alacağı talebine yönelik ise önceki kararda direnilerek, ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş, direnme kararı davacı-davalı vekilince temyiz edilmiştir. 3. Bakırköy 5....

          Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 Sayılı HMK'nın 33.maddesi) İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava; ziynet alacağı ve artık değere katılma alacağına ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

          UYAP Entegrasyonu