Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek eşin davaya süresinde cevap verdiği ancak her hangi bir delile dayanmadığı, mahkemece tanık dinletme talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının hafif, erkek eşin ağır kusurlu olduğuna dair yapılan kusur belirlemesinin doğru ve maddi gerçeğe uygun olduğu, davacı kadının, dava dilekçesinde boşanma ve fer'i niteliğinde taleplerde bulunduğu, cevaba cevap dilekçesi ile ziynet altınları ve yabancı cinsli paraya ilişkin taleplerinin bulunduğu ancak usulüne uygun bir şekilde açılmış ziynet eşyası alacağı davasının bulunmadığı, cevaba cevap dilekçesi ile ziynet eşyalarını belirtip, nispi harcı ikmal ederek ziynet eşyası alacağı talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı, davacı kadının bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin...
İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, 52.695,00 TL ziynet bedelinin dava tarihi olan 10.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Murtaza’dan tahsiline; davalı T3 ve taşınmaz bedeline yönelik davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekili; mal rejimine yönelik taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını ve bu talep yönünden dava değeri 5.000,00 TL olarak gösterildiği halde vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirtmek sureti ile reddedilen kısma ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, ziynet alacağı talebinin kabulü ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi talebine hasren yapılan incelemede; Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK md. 225/son)....
Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. Tarafların boşanmayı gerektirecek kusurlu başkaca bir davranışı da kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, her iki tarafın boşanma davalarının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığı halen de erkeğin ailesinin evinde olduğu iddia edilerek ziynet talebinde bulunulmuş; davalı-davacı erkek ise talep edilen ziynetlerin miktarının yanlış olduğunu, miktarın mal bildiriminde görüleceğini ve ziynetlerin, eşin ve çocuğun tedavisi için harcandığını, bir kısmının ise kadının rızası ile katıldıkları düğünlerde hediye ettiklerini savunmuştur....
Yerel mahkemece, 2018/1064 Esas, 2021/387 Karar sayılı kararı ile asıl ve karşı boşanma davasının kabulüne, yine karşı davadaki ziynet eşyası alacağına ilişkin talebin kısmen kabulüne, eşya alacağı yönünden ise yöntemine uygun bir dava açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde verilen karar karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemiz'in 2021/1691 Esas, 2022/1641 Karar sayılı ilamı ile eksik inceleme sebebiyle tarafların istinaf konusu etmediği, karşılıklı davaların kabulü ile verilen boşanma kararları ile velayet konusundaki kararın kesinleştiği gözetilerek sair yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece devam edilen yargılama sonucunda asıl ve karşı boşanma davasının kabulüne, yine karşı davadaki ziynet eşyası alacağına ilişkin talebin kısmen kabulüne, eşya alacağı yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : VEKİLLERİ : Av. ERSOY ULUÇAY-Av.OLGA DENİZ KAHYA-Av. SİMLA KARAER-Av. EVRİM KAHYA 1593/1 Sk N:30 B Bl.K:1/2 Gültekinler Ap.Manavkuyu Bayraklı/ İZMİR DAVANIN KONUSU : Boşanma-Ev ve Ziynet Eşyası Alacağı BİR.DAVA TARİHİ : 11/12/2017 İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2021 Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde ilk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca süresinde istinaf başvurusunda bulunmuş olmakla dosya incelendi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespiti, kabul edilen ziynet eşya alacağı, reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf etmiştir. Davalı - karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ziynet eşyaların toplam bedelinin yanlış hesaplandığını, 61.888 TL olması gerektiğini, tashih dilekçesinin kabul edilmediğini belirterek yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl boşanma davası, lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları, kusur tespiti,ziynet eşya alacağı yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı karşılıklı boşanma ve ferileri ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine ilişkindir....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; " eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 Sayılı HMK'nın 33.maddesi) İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava artık değere katılma alacağı ve ziynet alacağına ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet eşyasına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....