Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2021/91 ESAS 2022/40 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu arasında görülen İstanbul 5. Aile Mahkemesinin 2017/871 E. sayılı boşanma davasının 31/12/2020 tarihli kararında, aylık 650,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, Mahkeme kararına rağmen ödenmeyen 37 aylık birikmiş tedbir nafakası alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul 33....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, aleyhe hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir kusurlu davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....

    DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; kadının kabul edilen davası, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise; kocanın davasının kabulü ve tedbir nafakasının başlangıç tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakasının dava tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren başlayacağının yasa gereği olmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin...

      geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağının söylenebileceğini, tedbir nafakasının, hâkim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasında verilen kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden sona ereceğini, somut olay değerlendirildiğinde; davacı kadın yararına dava tarihinden başlamak ve hükmün boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince, 31.12.2019 tarihli ara karar ile hükmolunan tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, mahkemece ara karar ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik bir istinafın bulunmaması ve hakkaniyet ilkesi birlikte hep birlikte değerlendirilerek, davacı kadın yararına, daha önce hükmedilen nafaka ile tahsilde...

        Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.TMK'nun 169. maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava; tedbir nafakası istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 19.09.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.Dava; ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının eldeki davayı 28.10.2011 tarihinde açtığı, mahkemece kocanın açtığı boşanma davasına ilişkin ... 6....

          Belirlenen kusur durumuna göre, davalı-davacı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde ise; Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 2016/455 E 2017/777 K sayılı 08/11/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile kadın lehine hükmedilen aylık 300,00 TL tutarındaki tedbir nafakasının TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 169. maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile sona erer. Bu hâle göre, red kararı ile sonuçlanan boşanma davası kapsamında kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesi ile son bulduğu nazara alınmaksızın, bu tedbir nafakasının devamı ile akabinde arttırılarak yoksulluk nafakası olarak kadına ödenmesine karar verilmesi, bu şekilde tedbir nafakasının mahiyeti konusunda çelişki oluşturulması hatalıdır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 15/05/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince küçük Umut'a ilişkin velayetin kaldırılması kararının doğru olmadığını, boşanma davasında bu kararın verilemeyeceğini ayrıca çocuğun ihtiyaçlarının davacı ve ailesi tarafından karşılandığını bu nedenle tedbir nafakasının kaldırılması kararının da doğru olmadığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu bu nedenlerle kararın bozularak talepleri doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Hükme karşı davalı vekili tarafından 21.05.2018 tarihli dilekçe ile istinaf yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur bellirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ve çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması yönünden; davalı erkek tarafından ise, tazminatların miktarı, kişisel ilişki, tedbir kararına muhalefet, çocuk için hükmedilen tedbir nafakası, birleştirilen nesebin reddi davası, yarglama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.06.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının anne ve babasının boşanma davalarının bulunduğu, davacıya iştirak nafakasına hükmolunduğu, ancak davacı reşit olduğundan iştirak nafakasının kaldırıldığı, mahkemece davacı lehine ara kararla 600 TL tedbir nafakasına hükmolunmuşsa da, davacının çalıştığı kurumdan gelen müzekkere cevabına göre ve SGK kayıtlarına göre, ara karar ile davacının işe başlamış olduğu tarih olan 07.09.2019 tarihi itibariyle davacı lehine hükmolunan tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verildiği, davacı tarafın SGK'lı olarak bir işte çalıştığı, aylık düzenli gelirinin olduğu, TMK.un 364.maddesi gereğince yardım nafakasının koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Av....

            UYAP Entegrasyonu