Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk nafakasının 24/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 23/02/2022 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; emekli polis olduğu, adına kayıtlı tarla niteliğinde taşınmazlar ve bir adet otomobil olduğu, emekli maaşı aldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince davacının yoksuluk nafakasının artırımına yönelik talebinin reddine karar verilerek hükmedilen yoksulluk nafakasının memur maaş artış oranında artırımına karar verilmesi uygun görülmemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın lehine ilk derece mahkemesince verilen aylık 350 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi (04.10.2018) itibariyle 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş olup, tedbir nafakası yönünden davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmeyerek tedbir nafakasının kesinleşmiş bulunmasına ve davacı-davalı kadın yararına hükmolunan aylık 1000 TL tedbir nafakasının (TMK m. 169) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...
(HUMK. md. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6. bendindeki "hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına" sözcüklerin hüküm fıkrasından çıkarılması yerine "hükümedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devamına" sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04.07.2022 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların karşılıklı açmış oldukları boşanma davasında erkeğin davasının reddine, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına maddi-manevi tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatların mıktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tedbir nafakasının miktarı yönünden karar temyiz edilmiştir. Boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir....
(HUMK.md.438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki "hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına" sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine "hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar devamına" sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.11.11.2013(Pzt.)...
TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Boşanma ilamının hüküm fıkrasında “Mahkememiz 25.01.2007 tarihli celsesinde davalı için takdir edilen 150 YTL ile müşterek çocuk Aleyna için takdir edilen 75 YTL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesi yer almaktadır. Boşanma ilamı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bahsi geçen ......
Mahkemece oluşturulan hükümde tedbir nafakasının ödenmeye başlanacağı tarih belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; ödemeye hangi tarihten itibaren başlanacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Bu eksikliklerin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nun 370/2 maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından, hükmün 1.fıkrasında yeralan " ...aylık 1.200.00.-TL tedbir nafakasının ... " ifadesinin çıkarılarak, yerine " ... dava tarihinden itibaren aylık 1.200.00. - TL tedbir nafakasının ......
Mahkemece ;davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının ,200 TL artırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Somut olayda davacı kadının ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 12.600TL tutarındaki tedbir nafakasının kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı-davalı erkeğin birleşen tedbir nafakası davasının kabulüne dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarına gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)İlk derece mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilerek kadın lehine tedbir nafakası ile boşanmanın diğer ferilerine hükmedilmiş; hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi tarafından kadın yararına aylık 750TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....