Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * ayrı yaşayan davacı eşe bağlanan tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2008...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının aradan geçen süre sonrası yetersiz kaldığını, davalının gelirinde artış olduğunu ileri sürerek; nafakanın aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; artış talebinin fahiş olduğunu, davalının halen bekçi olarak çalıştığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Erkek tarafından 14.12.2020 tarihinde açılan ve eldeki dosya ile birleştirilen tedbir nafakasının kaldırılması davası yönünden erkeğin iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğundan söz edilemez, zira görülen boşanma davasında kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir....

        Davada, eş ve çocuklar için 2009 tarihinde hükmedilen tedbir nafakasının artırılması istenilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          Davalı, müşterek çocuklarının hesabına para gönderdiğini, ihtiyaçlarını karşıladığını, bankalara kredi taksidi ödemeleri yaptığını, davacının çalıştığını belirterek; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine ve çocuklar için 200,00'er TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına ve nafakaların her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bu haliyle boşanmanın 13/12/2021 tarihinde, nafaka ve sair hususların 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 06/12/2021 tarihinde açıldığı, mahkemece boşanma ile birlikte müşterek çocuk lehine takdir olunan iştirak nafakasının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, iştirak nafakasının boşanmanın kesinleşme tarihi olan 13/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olduğu, iş bu dava tarihinin ise kısa bir süre önce 06/12/2021 olduğu, kaldı ki takdir olunan iştirak nafakasının istinaf denetiminden geçerek 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, geçen sürenin çok kısa olması ve iştirak nafakasının iş bu dava tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle nafakanın arttırım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir....

            Dava, tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı HGK kararı uyarınca Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              "Davacı T1 yararına dava tarihi olan 26.04.2018 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" "03.09.2018 doğumlu, TC kimlik numaralı, müşterek çocuk Hakan Poyraz Öz için çocuğun doğum tarihi olan 03.09.2018 tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" II-Gündoğmuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 02.05.2019 tarih, 2018/24 esas ve 2019/17 karar sayılı ilamına ilişkin davacı T1 vekilinin tüm, davalı T3 ise sair istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, (HMK.m.353/1.b-1) III- 1...

              Davacı boşanma davası içinde, bu dava sonuçlanmadan yoksulluk nafakası isteminde bulunmamış, boşanma hükmü kesinleştikten sonra 12.04.2013 tarihinde açtığı bu dava ile 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden başlamak üzere bu miktarın lehine tedbir nafakası olarak tensiben verilmesini istemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. (TMK 169.madde). Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi, yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir....

                UYAP Entegrasyonu