Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki kararda iki davanın boşanma kısımları ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurup, fer'ileri ile ilgili olumlu/olumsuz karar vermekle yetinilmesi gerekirken '' A bendinde davanın reddine '' deyip devamında '' fer'iler ve boşanma vekalet ücreti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına '' demesi hatalı olmuş ise de hatanın istinaf edilmemiş olması nedeniyle hataya değinilmekle yetinilmiştir. İstinafa konu son kararda ise aynı gerekçe ile boşanmaların kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kadına 500,00 TL tedbir nafakası, bir defaya mahsus olmak üzere 6.000,00 TL yoksulluk nafakası, kadın yararına TMK'nın 174/1 maddesi gereği 1.000,00 TL maddi tazminat, TMK'nın 174/2 maddesi gereği 5.000,00 TL manevi tazminat, erkeğin maddi-manevi tazminat talebi ile kadının ziynet talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin kusur tespiti dosya kapsamındaki delillere uygundur. Kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası da uygundur....

Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve kadının kabul olan tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- davalı erkek tarafından kendi açtığı boşanma davasının reddi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise bağımsız tedbir nafakası davasının reddi ve boşanma davasında hükmolunan nafaka miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.11.2021 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... Kaşdaş ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. Dilşad Akşahin Ünal geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma sonrası verilen kararda “Mahkememiz dava dosyası ile birleştirilen.... sayılı nafaka davasındaki talepler boşanma ilamında değerlendirilip hüküm altına alındığı” gerekçesiyle, davalı davacı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 197.maddesine dayalı tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasında Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesine dayalı tedbir nafakasına hükmedilmiş olması davalı davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesine engel olmayıp, davalı davacı kadın yararına ayrı yaşamakta haklılık durumu belirlendiği takdirde tekerrüre sebebiyet vermemek koşuluyla uygun miktarda tedbir nafakası verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kendi davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası ile tedbir nafakası davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının reddi yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunim 362. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden...

          Hukuk Dairesinin E.2019/908- K.2019/6108 Sayılı kararı ile reddedildiğini, bu karara karşı da davacı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulduğunu, yoksulluk nafakası yönünden şikayet konusu icra takibine dayanak olabilecek bir karar bulunmadığını, tedbir nafakasının dayanağı olan ilk kararda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafkası olarak devamına karar verildiğini, bu durumda tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar devam edebileceğini, İcra dosyasına şimdiye kadar ödenmiş olan tutarın ise birikmiş tedbir nafakası tutarından fazla olduğunu, yoksulluk nafakası yönünden ise dava reddedildiğinden takibin durdurulması yolunda verilmiş olan İcra Müdürlüğü kararında hukuka aykırılık bulunmadığını beyan ederek, haksız ve mesnetten yoksun olan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece takip konusu tedbir nafakasını veren Adana 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından, müstakil tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının müstakil tedbir nafakasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadının 28.12.2012 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından önce 27.11.2012 tarihinde kendisi ve müşterek çocukları için davalı-davacı kocası aleyhine müstakil tedbir nafakası davası açtığı ve boşanma davası ile birleştirildiği ve yargılamanın birlikte yürütüldüğü...

            Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ... 9....

              Ayrıca boşanma ilamının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri gerekli değildir. TMK'nın 169.maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Aynı Yasa'nın 197. maddesinde ise, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde taraflardan birinin istemi üzerine hakim tarafından alınacak önlemler düzenlenmiştir. Boşanma davası içerisinde TMK'nın 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Somut olayda; takibe konu Kadıköy 3....

              UYAP Entegrasyonu