WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve iştirak nafakası, müşterek çocuk Adem için aylık 250 TL tedbir ve iştirak nafakası, müşterek çocuk Ecrin Nur için aylık 250 TL tedbir ve iştirak nafakası, davalı-davacı kadın yararına aylık 300 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle tedbir nafakasının aylık 400 TL olarak belirlenmesine ve kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına ve belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 10.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine" karar verilmiştir....

Dairemizce; tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine maddi tazminat verilemeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyulmakla; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine ve davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda kesinleşen tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kadının manevi tazminat talebinin reddi hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün boşanma ve velayet kısmı hariç olmak üzere; kusur belirlemesi, hükmedilen tazminat miktarları ile iştirak nafakalarının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Gerekçeli karar taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı kadın hükmü boşanma ve velayet kısmı dışında kusur belirlemesi maddi ve manevi tazminat miktarı ile iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf etmiş, davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmadığından hükmün boşanma ve velayete ilişkin kısmı istinaf edilmeksizin kesinlemiştir. Bu sebeple davacı kadının davadan feragat beyanı boşanma ve velayet hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmaz....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, davalı-davacı kadın tarafından açılan karşılık davada ise; boşanma davasının reddiyle birlikte maddi-manevi tazminat ile tedbir ve iştirak nafakası istemlerinde bulunulmuş, ayrı bir boşanma isteminde bulunulmamıştır. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, sadece kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden yapılmış, boşanma bölümü ise inceleme kapsamı dışında bırakılmıştır....

      DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatlar ve velayet yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...

        devamına, müşterek çocuklar lehine hükmedilen 200'er TL tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesinden sonra 300'er TL'ye çıkartılarak iştirak nafakası olarak devamına, davacı-davalı lehine 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, birleşen dava yönünden davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayet, şahsi görüş, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, birleşen dosyada davalı tarafın maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden asıl davada karar verildiğinden birleşen dosya yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada davalı birleşen dosyada davacı T3 kusur durumu nazara alınarak maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; boşanmaya sebep olan olaylarda erkek tam kusurlu kabul edilerek, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, 2005 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye tevdi ile, çocuk yararına aylık 900 TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 800 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmolunmuştur. Davalı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, boşanma hükmü, kadın lehine hükmedilen tedbir, yoksulluk nafakası ile maddi, manevi tazminatın şartları ve miktarları, çocuk lehine hükmedilen tedbir-iştirak nafakasının şartları ve miktarları ile velayet hükmü yönünden istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Mahkemece, tarafların ortak çocukları 12.02.2005 doğumlu Selin Yonga'nın velayeti davacı anneye verilmiştir....

        Bu karara karşı kadın istinaf yasa yoluna başvurmadığından kadının boşanma davası ile ilgili hüküm kurulmaması hususu kesinleşmiştir. Kocanın davası da kabul edilmemiştir. Ortada bir boşanma hükmü yoktur. Bu nedenle taraflar arasında kabulüne karar verilen bir boşanma davası bulunmadığı halde boşanmanın fer'ilerinden olan velayet, kişisel ilişki, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile yargılama giderleri hakkında düzenleme yapılması doğru görülmemiştir. Kadının ziynet istemi daha önce karara bağlanıp kesinleştiğinden ve kadın yararına daha önce ziynet yönünden vekalet ücretine hükmedilmiş olduğundan kadın yararına tekrar vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Bu tespitler karşısında müşterek çocuk ve kadın için hükmedilen tedbir nafakası ile kadın istinaf yoluna başvurmadığı için 12....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki boşanma ve karşı ayrılık davasının yapılan muhakemesi sırasında Türk Medeni Kanununun169. maddesi gereğince verilen tedbiren velayet ve tedbiren kişisel ilişki kararına itiraz üzerine verilen “itirazın reddine” mütedair 29.04.2013 tarihli ara kararının temyizen incelenmesi aleyhine tedbir istenen davalı-davacı koca tarafından istenilmekle, tedbire ilişkin evrak incelendi....

          Kadına Verilen Tedbir ve Yoksulluk nafakası yönünden, Davalı vekili tarafından tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın istinaf edildiği anlaşılmakla, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği davalı erkek evlilik birliğinin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.186/son). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

          UYAP Entegrasyonu