Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının açtığı tedbir nafakası davasına birleşen; davalı-davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile erkeğin boşanma davasının kabulüne ve tarafların boşanmaları ile kadının velayet ve nafaka taleplerinin kabulüne, erkeğin tazminat taleplerinin reddine dair hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbiren velayetin tevdii, kişisel ilişki ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın reddini, birleşen boşanma davasının kabulünü, ek kararı, birleşen önlem davası davasının kabulünü, kadın için tedbir- yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesini, kişisel ilişkiyi istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için verilen tedbir-yoksulluk ve maddi manevi tazminat miktarını, çocuk için verilen tedbir-iştirak nafakası miktarını, birleşen önlem nafakası dosyasında nafaka miktarlarını, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin reddini ve karşı tarafa vekalet ücreti verilmesini istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet Düzenlemesi - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece, tarafların ortak çocukları 25.04.2004 doğumlu ... ile 06.01.2010 doğumlu ... yararına 500,00'er TL tedbir nafakası (... m. 197) verilmesine ilişkin ilk hükmün, Dairemizin 25.02.2016 tarih esas, 2016/452- karar, 2016/3499 sayılı ilamı ile ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakalarının çok olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, son kararda " tarafların aralarında görülen ...'...
Aile Mahkemesinin 2015/335 Esas sayılı dava ile boşanma ve ferilerine ilişkin davalarının olduğu, söz konusu davanın boşanma ve velayet yönünden 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği, kusur yönünden kadın lehine verilen maddi - manevi tazminat açısından, kadın lehine verilen tedbir - yoksulluk nafakası açısından çocuk lehine verilen tedbir - iştirak nafakası açısından bozma kararı verildiği ve henüz kesinleşmediği, tarafların ayrı yaşadıkları dönemde çocuğun anne ile yaşadığı, davalı kadının 24/02/2017 tarihinde Mustafa Akman ile evlendiği, bu evliliğinden 12/11/2018 doğumlu İbrahim isimli çocuğunun olduğu, davalı kadın ve müşterek çocuğun halen Konya'da yeni eşi ile birlikte ikamet ettiği, davacı erkeğin ise Aksaray ili Sultanhanı ilçesinde ikamet ettiği, tarafların ayrı yaşadıkları dönemde dava konusu çocuğun anne yanında yaşaması, mahkemece aldırılaran SİR raporlarında velayetin annede kalmasının uygun olacağının belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin değiştirilmesi...
nın 182. maddesi gereğince davacı babaya verilmesine, Velayeti davacı babaya verilen çocuk ile davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükmün tedbiren de karar kesinleşinceye kadar devamına, Davalının müşterek çocuk için tedbir nafakası ve iştirak nafakası talebinin ayrı ayrı reddine, Davalının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin ayrı ayrı reddine, TMK nın 169....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm karşı boşanma davası, velayet, asıl davada kadın için hükmedilen tedbir nafakası, bağımsız tedbir nafakası davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden karşı boşanma davası, velayet, asıl davada kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve bağımsız tedbir nafakası davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve erkeğin boşanma davasının kabulü yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yolu ile kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...
Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı kocanın tam kusurlu davalı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi nazara alındığında; hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağı ve davalının kusurunun ispatlanamadığına göre davacı kocanın açtığı boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Mahkemece davacı karşı davalı kadının açtığı tedbiren velayet davasında müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiş ise de davalı kocanın bu davaya yönelik velayet talepli bir davasının bulunmadığı halde müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dosya kapsamında bulunan SİR ve müşterek çocuğun beyanı dikkate alındığında davacı kadının tedbiren velayet davasının reddi gerekir. 3- Davalı kocanın başka bir bayanla birlikte yaşadığı dikkate alındığında davacının ayrı yaşamada haklı olup kendi adına önlem nafakası talep edebileceği, müşterek çocuğun babası ile birlikte...
Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı kocanın tam kusurlu davalı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi nazara alındığında; hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağı ve davalının kusurunun ispatlanamadığına göre davacı kocanın açtığı boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Mahkemece davacı karşı davalı kadının açtığı tedbiren velayet davasında müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiş ise de davalı kocanın bu davaya yönelik velayet talepli bir davasının bulunmadığı halde müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dosya kapsamında bulunan SİR ve müşterek çocuğun beyanı dikkate alındığında davacı kadının tedbiren velayet davasının reddi gerekir. 3- Davalı kocanın başka bir bayanla birlikte yaşadığı dikkate alındığında davacının ayrı yaşamada haklı olup kendi adına önlem nafakası talep edebileceği, müşterek çocuğun babası ile birlikte...