tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı koca vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, buna karşılık, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilikte geçen süre ve tarafların kusur oranları göz önünde tutulduğunda, davalı kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu anlaşılmakla, davalı kadın vekilinin maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkememin maddi ve manevi tazminata ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına ve davalı kadınlehine hakkaniyete uygun oranda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanısına varılmıştır....
kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için 400 tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 8.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminat ödenmesine, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen karar, davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmiştir....
Tarafların kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, davalının saldırıya uğrayan kişilik hakları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, evlilik süresi, yaşları birlikte değerlendirildiğinde, TMK.nun 174/1- 2. maddesi ile TMK.nun 4. mad., TBK.nun 50, 51, 52, 58. mad.leri gereğince takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Bu kapsamda davalının maddi ve manevi tazminatların miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırlmasıyla talebi yönünden yeniden hüküm kurulmasına, lehine 25.000,00- TL. maddi, 20.000,00- TL. manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararını, asıl davanın kabulü hükmü ve karşı davalarında reddedilen maddi manevi tazminat ve nafaka talepleri yönünden kaldırılması için istinaf talebinde bulunduklarını, tarafların eşit kusurlu olduğundan tarafların boşanmasına maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının reddilen maddi manevi tazminat ve nafaka talepleri yönünden, davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma ve iştirak nafakası talebi yönünden kaldırılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalar; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı açılmış boşanma (TMK m.166/1) davalarıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi uyarınca kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının (TMK 197. madde) kaldırılması, karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça kusur belirlemesi, nafaka ve maddi tazminat, bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması davasının reddi, davalı - karşı davacı tarafça asıl dava, kusur belirlemesi, kadının manevi tazminat talebinin reddi, nafaka ve maddi tazminatın miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Mevcut veya beklenen menfaatleri, kişilik hakları boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir.(TMK md.174) Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı kadının davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma sonucu en azından davalı erkeğin maddi desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2014 NUMARASI : 2013/101-2014/164 Uyuşmazlık, boşanma ile ferileri olan maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemine ilişkin olup, hüküm davalı tarafça tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı vekili Av. ... 9.11.2017 tarihli dilekçesiyle açtığı boşanma davasına yönelik temyiz itirazları ile davalı-davacı kadının açtığı davada verilen boşanma hükmüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin erkeğin açtığı boşanma davası ve kadının açtığı davada verilen boşanma hükmüne ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 21.12.2017 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazminat ve nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davalı-davacı kadın yararına takdir edilen tazminatlar ve nafakalar yönünden bozulması gerekmiştir....
Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. Açıklanan nedenlerle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. TMM'nın 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
Ortak çocuklar yararına nafaka her zaman talep edilebilir, yoksulluk nafakası ise kanunda; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı şeklinde düzenlenmiştir(TMK m.175). Tarafların Alanya 3. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi’nin 29.02.2009 tarihli ve 19.03.2009 tarihinde kesinleşen mahkeme kararıyla anlaşmalı olarak boşandıkları anlaşılmaktadır. Boşanmaya ilişkin mahkeme ilamında, tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları nedeniyle taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir....