Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2006/6948 esas numaralı takip dosyasının 26325.98 YTL asıl alacak ile 25.000 YTL Büyük Kulübün giriş bedeli üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, alacak likit olmadığından %40 icra inkar tazminatına yer olmadığına” karar vermiştir. Taraflar arasındaki boşanma davası 26.04.2004 tarihinde Almanya Bünde Aile Mahkemesinde açılmış ve verilen karar 2.6.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Bu kararın Kadıköy 1. Aile Mahkemesinde açılan tenfiz davası ile tanınması istenmiş ve verilen tenfiz kararı 10.2.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan ve davacı tarafın dayandığı 19 Mart 2003 tarihli protokol tamamen özel hukuk hükümlerine göre çözümlenmesi gereken bir protokol olup, daha boşanma davası açılmadan önce yapıldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Protokol gereği davacı taraf icra takibine girişmiş ve davalı borçlunun yapılan takibe itirazı üzerine takip durmuştur....
Mahkemece mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak yalnız alacak hakkı tanındığı, davacının iptal ve tescil dışında talebi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 05.01.2002 tarihinde evlenmiş, 18.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 14.09.2010 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği sona ermiştir. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden, mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal "edinilmiş mallara katılma" rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Temyiz incelemesine konu istek boşanma dava dilekçesinde ileri sürülmüştür....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri, reddedilen kendi boşanma davası ve reddedilen eşya alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m. 297/2). Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın ise, birleşen boşanma davası ile aynı davada birden çok hukuki sebebe dayalı olmak üzere, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) ve akıl hastalığı (TMK m. 165) sebebine dayalı boşanma talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı/k.davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı k. davacıdan fazla kusuru olmadığını, bu sebeple aleyhe maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkilin karşı davacının rızasıyla çeyiz parasını aldığını, karşı davacıya alınan 400 TL değerindeki telefonun bedelinin mahsup edilmediğini, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi gerektiğini, mahkemece iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, asıl davada geçimsizlik sebebiyle boşanma, karşı davada geçimsizlik sebebiyle boşanma ve alacak davasıdır. Mahkemece, asıl ve karşı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmasına, ayrıca karşı davadaki alacak talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/k.davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Davalı-birleşen dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, işbu kararı aleyhe hükmolunan 135.000,00 TL yönünden istinaf ettiklerini, kararın açıkladıkları nedenlerle ve de resen ele alınacak nedenlerle müvekkili aleyhine olan 135.000,00 TL'lik kabul yönünden bozulmasına ve davalı/karşı davacı Aydan Ohri'nin ispatlanamayan, haksız ve de hukuki dayanaktan yoksun 135.000,00 TL maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava alacak, birleşen dava mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut belge ve bilgilere göre; tarafların 25/03/1993 tarihinde evlendiği, İstanbul 11....
Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir. Boşanmaya yabancı mahkemece karar verilmesi ve kesinleşmesi neticesinde taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihi itibarıyla sona erecektir. Ancak yabancı mahkemenin vereceği boşanma kararı, kesinleşmesi halinde verildiği ülkede kesin delil ve kesin hüküm olarak kabulü sonucunu doğurabilecekse de, kararın Türkiye’de uygulanabilmesi ancak bir tanıma tenfiz kararının verilmesi halinde mümkün olabilecektir (MÖHUK m.50). Somut olayda, taraflar arasında görülen boşanma davası Almanya'da açılmış olup, henüz derdesttir. Boşanma kararı verilmediği için Türkiye'de davanın görülebilmesi için gerekli olan boşanma kararının tanıma yada tenfizine ilişkin davada henüz açılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönünden, davalı erkek tarafından ise, her iki dava, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı ... 09/06/2017 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı vekili Av. ... 23/06/2017 tarihli dilekçesiyle boşanma kararı ve kusur belirlemesine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin boşanma hükmü ve kusur belirlemesi yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3-Davacı ... 09/06/2017 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazminat ve mahkemece lehine hükmedilen ziynet alacağı talebinden...
Somut olayda;Taraflar 05.07.2001 tarihinde evlenmişler,22.01.2014 tarihinde boşanma davası açılmıştır.Boşanma kararının kesinleştiği tarih 17.06.2015 tarihidir. Öte yandan;Davalı yan boşanma kararı sonrası yapılan protokol sebebiyle artık davacı yanın araç ile ilgili bir alacağının kalmadığını,davacı yan ise protokolün boşanma hükmüne yönelik yapılıp mal rejimi ile ilgili olmadığını ve evlilik birliği içerisinde alınan araç ile ilgili mal rejiminden kaynaklanan alacak haklarının bulunduğunu iddia etmektedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı ... 08.02.2018 tarihli dilekçesiyle erkeğin kabul edilen boşanma davasını, kusur belirlemesiyle reddedilen tazminat taleplerini temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin belirtilen yönlerden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 08.02.2018 tarihli dilekçesiyle tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin kararının kaldırılarak ilke derece mahkemesi kararının davalı-davacı kadın ve ortak çocuk...