Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ettiği icra takibindeki alacak miktarını müvekkillerine kendisinin bildirdiğini, bu nedenle davalı borçlu tarafından yasa gereği alacak miktarı ve ödenme şeklinin aslında açıkça bilindiğini, davalının bu bedelleri ve işlemiş faizlerini ödemediği gibi yapılan icra takibine de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takip dayanağı T4 Mali Hizmetler Müdürlüğünün 21.02.2020 tarihli 3270- 3271- 3272 sayılı yazıları davacı müvekkili lehine kesin borç kabulü olduğunu, davalı borçlunun 21.02.2020 tarihli ve ilgi sayılı yazıları ile borcun varlığını ve miktarını kesin olarak kabul ettiğini, borcuna kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının aynı yerde aynı tarihte yapılan imar düzenlemesi ile oluşan Aydoğdu Mah.,Dere Sokak, 2031 ada 25 parsel ve 2031 ada 24 parsel sayılı taşınmazlardan bedele dönüşen miktarların hiçbir icra takibine gerek olmadan müvekkili hesabına ödediğini, takibe konu 7, 6 ve 21 parsellere ilişkin olarak bedele dönüşen ve ödenmemesi nedeniyle...

Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, …, K:…, … sayılı kararlarıyla reddedildiği, söz konusu kararlara karşı yapılan istinaf başvurularının da Dairelerince reddedildiği, bu durumda, nev’i değişikliği ile birlikte anonim şirkete dönüşen şirket eski limited şirketin devamı niteliğinde olduğu, limited şirketin bütün hak ve borçları da yeni türe dönüşen anonim şirkete geçeceğinden, eski limited şirket adına düzenlenen sözü edilen ödeme emirleri içeriği borçların davacı anonim şirketin borcu niteliğinde olduğu, bu ödeme emirlerine karşı açılan davaların reddine ilişkin kararların kesinleşmesi üzerine davalı idarece 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ödeme emrinden sonra gelen cebri icraya ilişkin hükümlerine göre takibe devam edilmesi gerekirken, aynı borçlara ilişkin olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle ödeme emrinin diğer amme alacaklarına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu kabul...

    Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/12/2015 tarih ve 2014/1462-2015/915 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının 1992 yılında ...ile evlendiğini ve evlilikleri süresi içinde bir çok şirkette aktif olarak görev aldığını, bu şirketlerden birinin de davalı şirket olduğunu, devam eden süreçte müvekkilinin boşanma davası ve mal rejimi tasfiyesi davası açtığını, eşiyle arasında güven ilişkisi kalmadığını, 03.09.2014 tarihli genel kurulda davalı şirkete yönetim kurulu üyesi olarak müvekkilinin eşinin önceki evliliğinden olan oğlu ...'...

      Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bedele dönüşen davada tasarrufun iptaline ve dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacı alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesine ilişkin talebin reddine, davalı 3.kişi ... ... Özbilgin'in taşınmazı elden çıkardığı tarih itibarıyla 37.565,00 TL tazminata mahkum edilmesine, belirtilen tazminat tutarının davacı alacaklının 40.000 USD miktarındaki asıl alacağı ve ferilerini geçmemek kaydıyla davalı ... ... ... alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Arsa niteliğindeki ... ilçesi, ... mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle bedele dönüşen pay karşılığına değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulamasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 21/09/2021 gün ve 2021/776 Esas - 2021/10029 Karar sayılı ilama karşı, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - İmar uygulamasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin arttırılması istemli davada, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar; taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

            Yine kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine, faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-163 Esas, 2004/184 Karar). Somut olayda, takip dayanığı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir. Bu nitelikteki faiz alacakları yönünden de Borçlar Kanununun 104/son maddesi gereğince faiz yürütülmesi mümkün değildir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/650 Esas, 2022/68 Karar sayılı kararının incelendiğide; Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Afyonkarahisar İli, Merkez İlçesi, Sahipata Mahallesi 782 ada 7 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara 6745 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle bedele dönüşen pay karşılığına değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığını gösterir adli tabip raporu ile sanığın fiilinin sabit olduğu gözetilmeden yağmadan dönüşen etkili eylem suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte kredi kartı üretmeye teşebbüs, sahte banka veya kredi kartı kullanmak, etkili eylem (Yağma suçundan dönüşen), resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat, Düşme, Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Kopyalamak suretiyle sahte kredi kartı üreten sanıklar hakkında zamanaşımı süresi içinde, TCK.nun 245/2. maddesi uyarınca işlem yapılması olanaklı görülmüştür. 1-Sanık ... hakkında sahte kredi kartı üretmeye teşebbüs suçundan kurulan beraat ve yağma suçundan dönüşen etkili eylem suçundan kurulan düşme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ... savunmanının temyizi “beraat” ve “düşme” kararlarının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmesinde de hukuki yarar bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince temyiz talebinin tebliğnameye...

                    UYAP Entegrasyonu