Kadın için maddi-manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının az olduğu, 500.000,00 TL maddi tazminat (Faizi ile birlikte) verilmesi gerektiği anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, davacı için aylık 200 TL tedbir, aylık 600 TL yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine, davalının maddi manevi tazminat ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayetin anneye verilmesi gerektiği halde babaya verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının da yetersiz olduğunu belirtereke, bu yönlerden kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için taraflardan herhangi birinin yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş olması, yoksulluk nafakası talep edenin kusurunun diğer tarafın kusurundan ağır olmaması, yoksulluk nafakası talep eden tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesi olması gerektiği açıktır. Tüm dosya kapsamından davacı karşı davalının tam kusurlu kabul edildiği, davalı karşı davacının çalışmadığı,ev hanımı olduğu boşanma ile yoksulluğa düşüceği anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebi kabul edilmiştir. Maddi ve manevi tazminat yönünden davacının talebi değerlendirildiğinde; Türk Medeni Kanunu madde 174/1 gereğince mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat talep edebilir. hükmü yer almıştır....
Aile Mahkemesinin 2020/485 E.- 2021/562 K. sayılı ilamına karşı davalı kadın vekili tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm bölümünün karşı dava kısmında yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin 6.ve 7.maddelerinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümlerinin tümden KALDIRILMASINA ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre; 6- "tedbir nafakası kısmından sonra gelmek üzere" boşanma kararının kesinleşme tarihinden başlamak kaydı ile aylık 750 TL yoksulluk nafakasının davacı kocadan alınarak,davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 7- "tedbir nafakası kısmından sonra gelmek üzere" boşanma kararının kesinleşme tarihinden başlamak kaydı ile aylık 750 TL iştirak nafakasının davacı kocadan alınarak, davalı anneye ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalı tarafından yatırılan 59.30 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla temyizi ise; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile, davalı kadının davanın devamı sırasında 12/04/2018 tarihinde evlendiği anlaşıldığından bu tarihten itibaren davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihi olan 20/11/2017 ile evlilik tarihi olan 12/04/2018 tarihi arasında ödenmesi gereken yoksulluk nafakasının 200,00 TL düşürülerek aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden evlilik tarihi olan 12/04/2018 tarihine kadar erkekten alınarak kadına verilmesine, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....
Hükme karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacı erkeğin karşı davanın reddi, kusur belirlemesi tazminat ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tümüyle kaldırılmasına, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 250 TL tedbir/iştirak nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tarafların boşanmalarına, velayetin babaya tevdiine, kadın yararına 200,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, faiziyle 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde 79.383,00 TL bedelin iadesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve ziynetler yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakası, davacı için aylık 500 TL'den 2 yıllık nafaka bedeli olan 12.000 TL yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi tazminat takdirine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, düzenlenen sosyal inceleme raporları, müşterek çocukların uzun süre baba yanında kalmaları sebebiyle alıştığı ortam dikkate alındığında boşanma sonucunda velayetin babaya verilmesinde, kadının birleşen velayet davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından (mahkemenin boşanma davasına ilişkin kurulan hüküm içerisinde velayet konusunda karar verilmesi gerekirken birleşen velayet davasına ilişkin hüküm fıkrasında velayetin düzenlenmesi sonucu etkili görülmediğinden) kadının bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....