WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; 19.02.2006 tarihinde kesinleşen tarafların boşanmalarına ilişkin kararda kadın lehine dava tarihinden itibaren 100,00 TL tedbir nafakası ile 3000,00 TL maddi tazminat, 2000,00 TL manevi tazminat ve 130,00 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğu, yoksulluk nafakasının icra takibine konu edilmediği, tazminatlar ile tedbir nafakasının ... İcra Müdürlüğü'nün E.2005/1372 sayılı doyasında tahsilinin yapıldığı ve tahsilatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten sonra da devam ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma kararı eldeki davanın açıldığı tarihten önce kesinleştiğine göre, davalı yararına hükmolunan ve takibe konu edilmeyen yoksulluk nafakası ile tazminat istekleri de dava tarihi itibariyle istenebilir hale gelmiştir. Mahkemece bu husus usul ekonomisi kapsamında dikkate alınarak, davalı kadının boşanma ilamına bağlı tüm alacaklarının tespiti ile ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından; lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı ile vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kendi boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve koca yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır....

      Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi uyarınca mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Bu bağlamda boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı(nın) tam kusurlu kabul edildiği anlaşılmaktadır. O halde, boşanma yüzünden mevcut menfaatlerini kaybeden davalı-karşı davacı (kadın) yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi tazminat talebinin reddi bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı-davacı (kadın) yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

        Boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleştiğine göre ister boşanma davası ile birlikte açılmış olsun isterse tazminat davası ayrı açılmış olsun artık kusur oranı kesinleşmiştir. Bu durumda kesin hüküm nedeni ile davalı kocanın tazminat kararını kusur yönünden temyizinin dikkate alınmaması gerekir. Boşanma ile birlikte kesinleşen kusur oranının ayrı açılan tazminat davasında hükme esas alınması, boşanma ile birlikte açılan tazminat davasında kesin hüküm sayılmamasının hukuki bir dayanağı yoktur. Özellikle belirtmek gerekir ki davalı kocanın boşanma kararını temyizi yoktur. Bu nedenle boşanma kararı davalıyı tam kusurlu sayan gerekçesi ile birlikte kesinleşmiştir. Zaten Özel Daire bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine de karar0 vermiştir. Burada bir husus düşünülebilir, o da davalının kusura itirazının aynı zamanda boşanma kararının gerekçesinin de temyizi olduğunun kabulüdür....

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Aile mahkemesi sıfatıyla) birleşen boşanma davası açılmış, bu birleşen boşanma davasına, kadın boşanma davasına “cevaplarım ve delillerimdir", başlıklı dilekçe sunmuş, bu dilekçe içeriğinde karşı dava başlığı altında yalnızca 5.000 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, birleşen davanın yapılan ön inceleme duruşmasında, kadının birleşen davaya cevap olarak sunduğu dilekçesini karşı dava dilekçesi olarak yorumlanmış ve kadına karşı davasına yönelik olarak harcını ikmal etmesi içinde süre verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; her iki dava, fer'ileri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı ... 08/03/2017 tarihli dilekçesiyle kadın davasında verilen boşanma hükmü, reddedilen boşanma davası ve vekalet ücretine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin kadının davasında verilen boşanma hükmü, reddedilen boşanma davası ve vekalet ücretine ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı ... 08/03/2017 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi tazminat ve nafakalar yönünden bozulması gerekmiştir....

              Bu durumda kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru bulunmamıştır. 4- Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir....

                Aile Mahkemesinin 2018/929 Esas, 2019/146 Karar sayılı kararının incelenmesinde, davacının T1 Aykaç, davalının T3 olduğu, dava tarihinin 29/09/2018 olduğu, davanın boşanma davası olup, davacının kendisini yaraladığı iddiasına yönelik vakıayı boşanma sebepleri arasında belirttiği, yaralama eyleminin dava sebeplerinden biri olduğu, 2018/929 Esas sayılı dosyasının 05/03/2019 tarihli duruşmasında, davacı tarafın tazminat talebinden vazgeçtiği, boşanma dışında herhangi bir maddi manevi tazminat ve nafaka talebi bulunmadığı şeklinde beyanda bulunarak beyanını imzası ile tasdik ettiği, 05/03/2019 tarihli karar ile tarafların TBK'nın 166/1- 2 maddesi gereğince boşanmalarına, istenmediğinden taraflar yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat hüküm tesisine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 19.11.2014 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmüne ilişkin temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin boşanma hükmüne ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir 2-Davalı ... 19.11.2014 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Davacı, davalılardan ... ile 07/07/2008 tarihinde evlendiklerini, başka bir vesileyle hastanede yapılan konrolde, davalının rahminin ve cinsel organının 2/3'ünün bulunmadığının anlaşıldığını, bu durumu kendisinden saklayan davalıların zarar görmesine neden olduklarını belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının açtığı boşanma davası sonucu tarafların boşanmasına karar verildiği, hükmün 12/07/2012 tarihinde kesinleştiği, boşanma davasında davacının maddi ve manevi tazminat talebi olmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu