in boşanmış eşler olduğu ve müşterek 2 çocuklarının bulunduğu, olay tarihinden önce sanık ...'nın sanık ...'ı arayarak hem kendisinin hem de kızlarının müşteki tarafından rahatsız edildiğini söylediği, sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Katılan ile sanığın boşanmış eşler oldukları ve müşterek bir çocuklarının bulunduğu, müşterek çocuğun velayetinin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/501 E sayılı dosyasında anneye verildiği, babaya ise her ayın 1. ve 3. pazar günleri şahsi ilişki kurma hakkı tanındığı, olay günü şahsi ilişki kurmak için sanığın yanına giden katılana müşterek çocuğun gösterilmediği, bu durumun sanık tarafından da ikrar edildiği, iddianameye konu edilen sanığın üzerine atılı fiilin 2004 sayılı İcra İflas Kanunun'un 341. maddesinde yer alan suçu oluşturabileceği ve bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamayla devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece el atmanın önlenmesi talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup mahkemece BK.43-44.maddesi uygulanmak suretiyle indirilen ecrimisilin tahsiline, taşınmaz boşaltıldığından el atmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmiş olması doğru değildir.Bundan ayrı; davacı taraf nizalı taşınmazın fiili ayrılık tarihinden itibaren davalı kullanımında bulunduğu iddiasıyla ecrimisil isteğinde bulunduğu halde, buna ilişkin olumlu- olumsuz karar verilmemiştir. Ne var ki, davacı tarafın temyiz nedenleri arasında bu husus bulunmamaktadır. Hükmün buna ilişkin bölümü davalı tarafça temyize konu edilmiş olup, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretine yansıması nedeniyle ecrimisil isteğine ilişkin temyizinde hukuki yararı bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 7096 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün eski eşi davalı tarafından haklı bir nedeni olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazda aile konutu şerhi bulunduğunu, bu nedenle fuzuli şagil sayılamayacağını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kayden davacıya ait olduğu ve aile konutu şerhinin kaldırıldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada, Antalya 4. Aile ve Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, üzerinde aile konutu şerhi bulunan taşınmaza ilişkin olduğu ve taraflar arasında katkı payı alacağı ve mal paylaşımına ilişkin olarak Antalya 4. Aile Mahkemesinin .../... E sayılı dosyasında dava bulunduğu ve davanın aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Antalya 4....
Noterliğinin 02.03.2010 tarihli ihtarnamesi ile davalıdan ecrimisil ve tahliye talep ettiğini, ancak davalının bir ödeme yapmadığını ileri sürerek 08.04.2009 tarihinden eldeki dava tarihine kadar şimdilik 10.000 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 17.173 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, eşler arasında görülen ecrimisil davalarında Aile Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının ecrimisil isteyebilmesi için intifadan men şartının gerçekleşmiş olmasının gerektiğini, ancak davacının bu şartı sağlamadan 08.04.2009 tarihinden itibaren ecrimisil talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren ecrimisil talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü ve aracında hasar meydana geldiğini açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı eşler ... ve ... ile boşanmış kızları ... için 1.000 er TL destek ve eşler için 20.000 er TL, diğer davacı çocuklar için 10.000 er TL manevi, traktör hasarı için 500 TL, defin için 200 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili ıslah ile maddi tazminat talebi miktarı toplamını bilirkişi raporu doğrultusunda davacı ... için 19.445,38...
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesi ve ekleri ile dosyanın yeniden incelenmesinde yerel mahkemece verilen kararın 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 314. maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adlarının yazılacağı hususuna değinilerek evlat edinme tarihinde boşanmış olan davacının ad verme hakkını tek başına kullanamayacağı gerekçesiyle bozulmuş olduğu, ancak 15.03.2009 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün “20. maddesinin dördüncü bendinde “eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına, ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tahliye isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....