İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, kullanılan kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle maaş hesabına konulan blokenin iptali ile yapılan kesintilerin iadesi isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, taraf delilleri toplanmış, taraflar arasındaki sözleşmeler ve yapılan tahsilat ve blokelere ilişkin tüm delil ve belgeler toplanarak, dosya mahkemece resen seçilen bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen rapor muvacehesinde davaya konu işlemin bireysel tüketici kredisinden kaynaklandığı, bireysel kredi sözleşmesinin 8.ve12.maddesinde davalı bankaya rehin, hapis ve mahsup hakkı tanındığı, davalı bankaya davacının hesaplarından kredi alacağını tahsil etme yetkisinin verildiği kabul edildiğinden sözleşme serbestisi ilkesine göre bloke işleminde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA Davacı; davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesine ek olarak "ek taahhütname" başlıklı sözleşme ile, kredi taksidinin davalının emekli maaş hesabından çekilmesi yönünde taahhüdünün alındığını ve kredi taksitlerinin emekli maaşından çekildiğini, 5510 sayılı Kanun'a göre emekli maaşının haczedilemeyeceğini ve haczedilebileceğine ilişkin önceden yapılan anlaşmaların geçersiz olduğunu ileri sürerek; emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve muvafakatnamenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap vermemiştir. III....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle banka borçlarına kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacının, davalı bankanın şubesinde maaş hesabının bulunduğu, davaya konu işlemin davalı bankanın şubesinden değişik tarihlerde çekilen 4 adet (63.000, 20.000, 20.000, 20.000) toplamda 123.000 TL tutarındaki bireysel tüketici kredisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından davacıya birden fazla kredi ürünü kullandırıldığını, 2017 yılında davacıya 14/02/2017 tarihinde 20.000,00TL, 28/02/2017 tarihinde 13.100,00TL olmak üzere toplamda 33.100,00TL kredi kullandırıldığını, davaya konu edilen kredilerin hangi kredi veya krediler olduğunun davacı tarafça açıklığa kavuşturulması halinde bu kredilere ilişkin sözleşme ve sair belgelerin mahkemeye sunulacağını, davacının 28/02/2017 tarihinde maaş muvafakatnamesi imzaladığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın kısmen kabulü ile; Davacının emekli maaşına konulan blokenin maaş tutarının 1/4'ünü aşan kısmının kaldırılmasına, blokenin emekli maaşının 1/4'ü üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiştir. Karar süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Şti. ile davalı banka arasında akdedilen 30.11.2017 tarihli genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması sebebiyle işbu kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için davacı kefilin mevduat hesabına 04.10.2018 tarihinde bloke koyduğu, bloke konulan miktarın 618.220,90- TL olduğu, dava açıldıktan sonra blokenin davalı tarafından kaldırıldığı ve hesapta bulunan bu paranın 22.06.2020 tarihinde davacıya iade edildiği, dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın konkordato sürecinde bulunan davacının mevduat hesabına konulan bloke konulmasının İcra İflas Kanunu ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....
Şti. ile davalı banka arasında akdedilen 30.11.2017 tarihli genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması sebebiyle işbu kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için davacı kefilin mevduat hesabına 04.10.2018 tarihinde bloke koyduğu, bloke konulan miktarın 618.220,90-TL olduğu, dava açıldıktan sonra blokenin davalı tarafından kaldırıldığı ve hesapta bulunan bu paranın 22.06.2020 tarihinde davacıya iade edildiği, dosya kapsamı ile sabit olup, taraflar arasındaki ihtilafın konkordato sürecinde bulunan davacının mevduat hesabına konulan bloke konulmasının İcra İflas Kanunu ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....
Aksi halde; kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Hal böyle olunca mahkemece uyuşmazlığın 5510 sayılı kanun, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi doğru olmayıp davalının karar düzeltme isteğinin kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda izah edilen sebeplerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 10.03.2014 tarih ve 28716 esas, 6553 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasıyla hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 196,05 TL harcın istek halinde iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R 1-Davacı, davalı bankadan kredi çektiğini ve o esnada kendisine bilgisi olmadan otomatik ödeme talimatı belgesi imzalatıldığını, taksit vadeleri geldiğinde taksitlerin emekli maaşından çekilmesi yoluna gidildiğini, davalıya talimatın iptali talebinde bulunulduğu halde kabul edilmediğini ve çekilmeye devam edildiğini bu nedenlerle emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve ihtarından sonra çekilen taksit tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiş ve mahkemece verilen ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir....
- KARAR - Davacı, davalı bankada maaş hesabı bulunduğunu, kredi kartı borcunu geciktirmesi gerekçe gösterilerek icra takibi başlatılmadan maaş hesabına bloke konularak kesinti yapıldığını ileri sürerek blokenin kaldırılmasına ve maaşından yapılan kesintilerin faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine kanuni takibe düştüğünü ve imzaladığı kredi kartı üyelik sözleşmesinin 20. maddesinde yer alan rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına istinaden bankanın kredi kartı gecikme tutarı kadar davacının maaşına bloke koyduğunu ve borcu tahsil ettiğini, müşterinin bilgisi dışında herhangi bir bloke veya tahsilat işlemi yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, kredili mevduat hesabından kaynaklı emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....