Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/168 ESAS - 2020/376 KARAR DAVA KONUSU : Emekli Maaşına Konulan Blokenin Kaldırılması ve İstirdat KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Denizbank Turhal Şubesi'nden ihtiyaç kredisi kullandığını, müvekkiline bağlanan yaşlılık aylığının da Denizbank Turhal Şubesi'ne yattığını, kredi sözleşmesinin yapıldığı aşamada kredi taksitlerine ilişkin müvekkilinin herhangi bir izni ve muvafakati olmamasına rağmen banka şubesi tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak bloke işlemi uygulandığını, 2019 yılı Şubat ayı sonrasında müvekkilinin maaş hesabına bloke işlemi uygulanarak kesinti yapıldığını, uygulananın bloke işleminin kaldırılması için banka şubesine müraacat ettiklerini...

Hususların talep halinde, 6100 sayılı HMK'nın 331/2 ve 331/3. maddeleri gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına," karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; Türk Ticaret Kanunun 4/1- f maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu beyanla , hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın görevli Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava; davacının, davalı banka nezdinde bulunan emekli maaş hesabına bireysel kredisi sözleşmesi ve taahhütname uyarınca banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir....

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/10/2015 tarih ve 2012/363-2015/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili banka hesabı üzerinde davalı banka tarafından konulan blokenin mesnetsiz kalması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, bu hususta davalıya yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, müvekkili mevduat hesabı üzerindeki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

    Ayrıca bankanın yaptığı işlemin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin dürüstlük kuralına aykırı düşecek şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğu kabul edilemez. Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi zorunludur. Davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp blokenin kaldırılmasını istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz (TMK m.2). Tüketici haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemez, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemez, bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesi de hukuken himaye göremez. Aksi halde, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkânsızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır....

      Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı az yukarıda zikredilen yasal düzenlemeler yürürlükte iken 20.12.2013 tarihinde 59.950,00-TL bedelli tüketici kredi sözleşmesini imzalayarak kredi kullandığı, maaşını ise kredi kullandığı davalı bankadan aldığı sabittir. Davacı tarafından imzalanan sözleşmede ve 20.12.2013 tarihli taahhütnamelerde kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından ödenmesinin kararlaştırıldığı, bankaya ödenmeme halinde takas, virman ve mahsup yetkisinin verildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle davacının anılan taahütname ile SGK dan aldığı maaşının kesilmesine kredinin geri ödemelerinin maaşı üzerinden yapılmasına, bankanın takas, virman ve mahsup hakkını kullanmasına muvafakat etmiştir. Davacı sözleşmeden dönmediğine göre, borcu ne şekilde ödeyeceğini de açıklamamıştır. Banka da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya krediyi kullandırmıştır....

        Dosyada toplanan bilgi ve belgelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı bankadan Tarımsal Kredi Sözleşmesine istinaden zirai kredi kullandığı hususunda taraflar arasında anlaşmazlık olmadığı, davacının kullandığı kredi sözleşmesi gereğince ve kredilerin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibi kapsamında borçlunun tüm hesapları üzerine bloke konulduğu, ancak serbest iradesi, kendi istek ve imzası ile maaş hesabından tarımsal amaçlı kredi borcuna karşılık yapılacak tahsilatlara muvafakat ettiğine dair dosyada yazılı bir muvafakatnamenin bulunmadığı, İİK 83....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve tahsil edilen tutarların iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu genel kredi sözleşmesi olup, davacının da müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır....

            - K A R A R - Davacı, devlet memuru olduğunu, maaşının davalı banka şubesine yatırıldığını, davalı bankanın kredi kartı borcu olduğu iddiasıyla maaş hesabına bloke uyguladığını, blokenin dışında da bilgi ve makbuz vermeden çeşitli kesintiler yaptığını, 15/10/2014 tarihinde 1.975,11 TL olan maaşının 1.621,21 TL'lik kısmına bloke konulduğunu, maaş hesabına resmi merci yazısı olmaksızın bu şekilde bloke konulmasının hukuka aykırı olduğunu, sözleşmelerin kendisiyle müzakere edilmeksizin imzalatıldığını belirterek, dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan toplam 1.621,21 TL tutarındaki kesintinin yasal faiziyle ve ayrıca kesinti ile aynı tutardaki manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              bakiye üzerindeki blokenin kaldırılmasını ve bugüne kadar yapılan kesintilerin tamamının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davalı, taraflar arasında kurulan sözleşmenin usulüne uygun geçerli bir sözleşme olduğunu, davacının başka bir borcundan dolayı İcra İflas Kanunu 83. ve İş Kanunu 35. maddelerine göre 1/4 oranında maaşına haciz konulmasının bankadaki hesabından kesinti yapılmasına engel olmadığını, bankanın maaşa haciz koymadığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Davanın reddine dair ilk derece mahkemesince verilen karar, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesince "...davacı tüketicinin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan sözleşmenin 8. maddesine göre davalı bankaya hesaptan tahsilat yetkisi vermesi nedeni ile bankanın bu yetkiye dayanarak yapmış olduğu bloke işlemi yerindedir. Yargıtay uygulamaları da bu doğrultudadır. Zira banka kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesi ile kredi vermiştir....

                UYAP Entegrasyonu