Dava, Davalı ile dava dışı üçüncü kişi arasında kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalayan davacının Ankara ...İcra Müdürlüğünün ..... ve ... esas sayılı takip dosyaları ile yapılan icra takibi sonucu maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi talebine ilişkindir. Davacı asıl 19/10/2022 tarihli duruşmada davadan feragat ettiği beyan etmiş imzası alınmış ve davalı vekili de aynı duruşmada yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir. HMK 307. ve devamı maddeleri gereği feragat beyanı kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalı taraf vekalet ücreti talep etmediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmeksizin aşağıdaki karar verilmiştir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İİK'nın 82. maddesi düzenlemesi haczi caiz olmayan mallar ve hakları, aynı kanunun 83. maddesi ise kısmen haczi caiz olan şeyleri düzenlediğini; bilindiği gibi haciz işlemi, İİK. hükümlerine göre bir cebri icra işlemi olduğunu; ne var ki, somut olayda, davalı banka tarafından davacının hesabından kredi borcuna mahsuben kesinti yapılması işlemi, ortada bir cebri icra işlemi bulunmadığından bir haciz işlemi de olmayıp, taraflar arasındaki 12/10/2017 tarihli taahhütnameye dayalı olarak kredi borcunun tahsili işlemi olduğunu beyan ile; davacı/davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz. DELİLLER: Gebze Tüketici Mahkemesi'nin 24/10/2019 Tarih - 2018/690 Esas - 2019/437 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; emekli maaş hesabındaki blokenin kaldırılması ve istirdat istemine ilişkindir....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının müvekkili kurumla imzalamış olduğu kredi sözleşmelerinden dolayı yüksek miktarda borcu bulunduğunu, aynı şekilde davacının kullanmış olduğu kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından dolayı da müvekkili bankaya borcunun bulunduğunu, iş bu kredi kartları ve kredi mevduat hesapları için İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2016/21580 esas sayılı dosyası ile yasal takibe geçildiğini, iş bu takip dosyasından borçlunun maaş hesabına herhangi bir bloke koyulmadığını, yani icra takibi kaynaklı herhangi bir haciz işlemi olmadığını, davacının imzalamış olduğu “Muvafakatname, tahahhütname, virman takas ve mahsup talimatı” başlıklı taahhütnamenin 2. maddesine göre, müvekkili kurumca hesaptan kredi borcuna karşılık kesintiler yapıldığını, söz konusu 2. maddede “Sosyal Güvenlik Kurumundan olan alacaklarımı T1 Kozan nezdindeki 4554556 numaralı hesabım aracılığı ile tahsil edeceğim....
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacının davalı bankadan kullandığı kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı üyelik sözleşmesi nedeniyle rızası dışında maaşından yapılan kesintilerin iadesi talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, davalı bankadan kullandığıkredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı üyelik sözleşmesi nedeniyle davalı banka tarafından davacının emekli maaşının yatırıldığı hesaptan, alacağa mahsuben kesinti yapılıp yapılamayacağı ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Davacının, davalı Vakıfbank Şubesinden 28/01/2013 tarihinde kredi kartı ve kredili mevduat hesabı tanımlandığı, ve davacı tüketicinin bu sözleşmenir 24....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında davacının maaşına konan blokenin kaldırılması ve maaş hesabından tahsil edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir....
II.CEVAP Davalı vekili; davacının maaş hesabında herhangi bir bloke bulunmadığını, davacının dava konusu ettiği hesabından sürekli para çekimi yapabildiğini, davacının kullanmış olduğu kredi sebebiyle borçlu olduğunu, söz konusu kredilerden doğan müvekkili banka alacağını davacı ile müvekkili banka arasında anlaşmaya varılan Bireysel Kredi Sözleşmesi’nin 8 inci ve 13 üncü maddeleri ve bu kredi sözleşmesinin eki niteliğindeki taahhütname ile virman-takas-mahsup talimatı uyarınca davacının maaş hesabından tahsil edilmekte olduğunu, ayrıca davacı tarafın, kredi ödemelerini geciktirmesinden sonra müvekkili bankaya gelerek yapılandırma dilekçesi verdiğini ve kredi taksitlerinin maaş hesabından kesinti yapılarak alınmasını talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, dan emekli maaşı aldığını, maaşının davalı banka hesabına yatırıldığını, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kullanılan kredi nedeniyle emekli maaşının tümüne bloke konularak, kredinin tahsil edildiğini, bankaya gönderdiği yazı ile yapılan kesintiye muvafakat etmediğini bildirdiğini, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek maaş hesabına konulan blokenin kaldırılarak maaş hesabından kesilen 4.000,00 TL.'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi ve taahhütname ile virman-takas mahsup talimatı gereği davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır....
Zira davacı yürürlükteki bu Yasaları bilerek sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup, serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin bankadan aldığı maaşından kesilmesi için talimat verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez. Ayrıca bankanın yaptığı işlemin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin dürüstlük kuralına aykırı düşecek şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğu kabul edilemez. Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi zorunludur. Tüketici haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemez, Aksi halde; kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkânsızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/1447 ve 2014/1473 Esas sayılı takip dosyalarına olan borcunu ödeyemediğini ileri sürerek, banka tarafından maaş hesabına konan blokenin kaldırılması ve blokeli olan 2.327,44 TL tutarındaki Nisan 2014 maaşının hesabına geçirilmesini talep etmiştir. Şikayet dilekçesinde davalı banka tarafından davacı hakkında yapılan bir takipten söz edilmeyip talep, haksız banka uygulamasının tespiti ve blokenin iptali davasına ilişkindir. Ortada bir icra takibi ve icra müdürlüğünce yapılmış bir haciz ya da icra takip işlemi bulunmadığından, icra mahkemesi görevsizdir. Bu iddia ancak, genel mahkemelerde açılacak bir davada ileri sürülebilir. O halde mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Davacı, kullandığı kredi nedeniyle emekli maaş hesabına bloke konulduğunu ileri sürerek, blokenin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, bankacılık işlemlerinden kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....