Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 4658 yevmiye numaralı 20.02.2017 tarihli ihtarnamesi keşide edildiğini, davalı tarafından bu ihtarnameye cevap verilmemesi ve blokenin kaldırılmayıp bedellerin iade edilmemesi nedeniyle işbu davanın açıldığını, emekli aylığından kesinti yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, bu yolla tahsil edilen şimdilik 10.000,00 TL’nin iadesine, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı temlik eden Denizbank vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi ve Cari hesap Kredisi Sözleşmesi imzalandığını, davacının taksitlerini süresinde ödemediğinden kredi hesabı kat edilip hakkında İstanbul 26....

- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile Kredi Kartı Üyelik İşyeri Sözleşmesi imzalandığını, 02.02.2005 tarihinde ... isimli şahsın mazot borcu karşılığı pos makinasından 10.400 YTL bedelin geçtiğini, sonra müvekkilinin hesabının bloke edildiğinin öğrenilmesi üzerine, blokenin kaldırılması için, müvekkilinden 03.02.2005 keşide tarihli 10.000 YTL bedelli bono alınarak blokenin kaldırıldığını, davalının ihtarname çektiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine, İİK.' nun 72/4. maddesi gereğince takdiren % 40 oranında hesaplanan 4.000 YTL tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Taraflarca imzalanan sözleşmenin 13. maddesi ve taahhütname ile davacının, borcun ödenmemesi halinde banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve hesapları üzerinde bloke, hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği, kredi geri ödemelerinin maaş hesabından yapılmasına muvafakat ettiği açıktır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşme gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerinin sözleşmeye konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabulü mümkün değildir....

      Davacı, 5434 sayılı yasaya göre bağlanan SGK maaşına, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılmasını ve maaşından kesilmek suretiyle ödenen bedellerin iadesini talep etmiştir. Davalı banka hesaptaki blokenin, davacının muvafakatine dayandığını savunmuştur. Mahkemece, kredi sözleşmesi ve 20.9.2013 tarihli davacının muvafakatini içeren taahhütnamede yer alan hükümlerin haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesinde Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır....

        Bu durumda, mahkemece, davacının 10.000,00 USD’yi bloke konulma tarihinden itibaren birikmiş faiziyle birlikte talep ettiği, 22.02.2007 tarihi itibariyle hesaba konulan blokenin kaldırılmamasını gerektiren bir sebep olduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı, bu nedenle davalının temerrüt tarihinin 22.02.2007 olduğu, davalı tarafından davacının hesabındaki paraya döviz mevduat faizi işletildiği ve temerrüt tarihi itibariyle davacının hesabında 10.823,20 USD olduğu hususları gözetilerek 10.000,00 USD’nin 21.07.2003 tarihinden 22.02.2007 tarihine kadar tarafların kabulünde olan işlemiş döviz mevduat faiziyle (823,20 USD) ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama...

          Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/12/2017 tarih ve 201/498 Esas, 2017/533 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, kredi borcu nedeniyle davalı bankanın müvekkili aleyhine icra takibine başladığını, icra müdürlüğünce verilmiş herhangi bir karar olmadan maaş hesabının tamamına İİK'nın 83/2 maddesine aykırı olarak borca mahsuben bloke koyduğunu, bu nedenle 2009 yılı Ocak ayından itibaren maaş alamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı banka nezdindeki maaş hesabına uygulanan bloke işleminin kaldırılarak borca karşılık el konulan 28.889,00 TL'nin işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hesaptaki blokenin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı taraf, kendisinin davalı bankada maaş hesabı olduğunu, banka tarafından haksız olarak maaşına bloke konulduğunu ileri sürerek, hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasını, bloke edilen miktarın davalı bankadan tahsilini, sözleşmedeki hükmün iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir....

              İcra Dairesi'nin 2018/3709 Esas ve 3710 Esasına kayıtlı 2 icra takibi başlattığını; davacının davalı bankadaki gazi malül emekli maaşı hesabına herhangi bir icra takibi yapılmaksızın yasal dayanaktan yoksun ve usulsüz olarak konan blokenin davacının mağduriyetinin son bulması için acilen ve tedbiren dava sonuna kadar kaldırılmasına; akabinde yapılacak yarıgılama sonucunda da davacının davalı bankadaki gazi malül emekli maaşı hesabına herhangi bir icra takibi yapılmaksızın yasal dayanaktan yoksun ve usulsüz olarak konan blokenin tamamen kaldırılmasına; dava tarihine kadar davacının gazi malül emekli maaş hesabından yapılan haksız ve usulsüz tüm kesintilerin davacıya yasal faiziyle birlikte geri ödenmesine; karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Borçlunun emekli maaşına konan blokenin kaldırılmasına yönelik talebin reddini ve yapılacak yargılama sonunda davanın reddini karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

              CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde olmadığını, şikayetten sonra borçlunun maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına karar verildiğinden borçlunun şikayette hukuki yararın bulunmadığını, haczin borçlunun maaşı dışındaki bakiyelere konulduğunu savunarak şikayetin reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı alacaklı tarafından şikayetçi borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, şikayetçi borçlunun çalıştığı iş yerine maaş haciz müzekkeresi gönderildiği, şikayetçi borçlunun mahkemeye başvurusunda ... ve Kredi Bankasında bulunan maaş hesabındaki paraya konulan blokenin kaldırılmasına ve paranın iadesine ilişkin ret kararının iptali talebinde bulunduğu, ......

                , *Taraflar arasında imzalanan ve davacının hiçbir ihtirazi kayıt koymadan imzalamış olduğu kredi sözleşmeleri ve eki belgelerdeki, Muvafakatname- Taahhütname Virman Takas- Mahsup Talimatındaki hükümler, düzenlemeler açık olup davacının talebinin haksız olduğunu, *Davacının iddiasının aksine, müvekkili Banka tarafından bu hesaba konulmuş bir blokenin de söz konusu olmadığını, davacının maaş hesabına bloke konulduğu iddiasının kesinlikle doğru olmadığını, davacının imzaladığı muvafakatname gereği kredi taksitlerinin mahsup edilmekte olduğunu, davacı tarafın kullandığı kredinin geri ödemesini söz konusu mevduat hesabından yaptığını, davacının mevduat hesabındaki tutarın yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olarak kredi borcuna mahsup edildiğini, Bu nedenlerle ve re'sen dikkate alınacak nedenler uyarınca usul ve yasaya aykırı olarak verilen Konya 2....

                UYAP Entegrasyonu