WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK 390 maddesi gereğince vekil,müvekkile karşı vekaletini iyi bir surette ifa ile yükümlüdür.BK 392 maddesi gereği”Vekil müvekkilin talebi üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeğe ve bu cihetten dolayı da her ne nam ile olursa olsun almış olduğu şeyi müvekkile tediyeye mecburdur.”Yani vekilin hesap verme yükümlülüğü bulunmaktadır.HUMK 288.maddesi gereğince satış bedelinin ödendiğinin de tanıkla ispatı mümkün değildir.Davalı tarafından vekaleten satılan hissenin dava dışı ... tarafından açılan tapu iptali davası sonucu iptal edilmiş olması davalıyı hesap verme yükümlülüğünden kurtarmamaktadır.Bu durumda mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak dava konusu payın satış tarihindeki değerinin saptanarak,bu tarihten itibaren belirlenen değer üzerinden faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    KARAR Davacı, davalı ile 18.4.2010 tarihli devre mülk sözleşmesi yaptığını ancak sözleşme şartlarının yerine getirilmediğini, tapu devrinin verilmediğini, 16.3.2012 tarihli ihtarla sözleşmeden döndüğünü ve senetlerin iadesini talep etiğini ancak davalının haksız olarak senetleri icraya koyduğunu ileri sürerek, senetlerin iptali ile borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözleşme gereğince cayma hakkını süresinde kullanmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında düzenlenmiş bulunan 18.4.2010 tarihli " devre mülk hissesinin satış vaadi sözleşmesi " başlıklı belge ile devre mülk hissesinin satışının vaad edildiği ancak taşınmazın tapuda devir işleminin gerçekleşmediği gibi teslimininde yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

      Değerlendirme Dava, 181.825,48 TL değerindeki üç adet traktör bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar icra takibinde teslim edilmeyen üç adet traktörün yerine kiralanan traktörlerin kira bedeli de talep edilmişse de, bu husus dava konusu yapılmamıştır. Mahkemece itirazın iptali şeklinde hüküm kurularak tüm alacak bakımından takibin devamına karar verilmesi doğru görülmemişse de, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak takibe konu traktör bedelleri 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 inci maddesinde belirtilen likit alacaklardan olup, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken şartları oluşmadığı gerekçesiyle icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir....

        DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : KAYSERİ 2....

        Davalı, davacıya traktör satmadığını savunmuştur. Mahkemece taraflar arasında traktör satışına ilişkin olarak sözleşme yapıldığına dair somut delil bulunmadığı, traktör maliki ve traktörü haczettiren kişilerin dava dışı 3.kişiler olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TMK.nun 6.maddesine göre ispat külfeti davacıdadır. Davacı, traktör satışına ilişkin temel ilişkiyi yazılı delille ispatlayamamıştır. Ancak, davacı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmıştır. Öyle olunca, mahkemece davacı tarafa, davalı ile traktör alım satımı konusunda sözleşme yapılıp yapılmadığı, bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmişse iade edilip edilmediği hususlarında davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın 207 ada 14 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'ya traktör ve otomobilini davalılar ... ve ...'ye, ...da bulunan taşınmazlarını da diğer davalı ...'e devrettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil olmazsa tenkis istemişler, yargılama sırasında otomobil, traktör ve Aksaray'da bulunan taşınmazlar ile ilgili davalarını atiye terk etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, atiye terk edilen istekler ile ilgili olarak hüküm kurulmasına yer olmadığına; 14 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın muvazaa olgusu sabit olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....

            Somut olayda ise dava açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup TBK.19. (BK.18) maddesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeksizin uyuşmazlığın esastan incelenmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Davalılar, zamanaşımı süresinin geçtiğini, muris muvazaası iddiasının doğru olmayıp, mirasbırakanın dava konusu üç parça taşınmazı ölümünden çok önce dava dışı ...’a sattığını, davalılardan ...’in emekli olduktan sonra bu taşınmazları dava dışı ...’dan satın alıp mirasbırakanın isteği üzerine dava dışı ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazları davacı ve diğer davalı kardeşi ile 1/3’er oranda paylaştığını, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı mirasbırakana bakması nedeniyle davalı kardeşi ...’e temlik ettiğini, dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazları da davalı ...’in kardeşleriyle paylaşmak istediğini ancak yüzölçümleri küçük olduğundan pay edilemediğini, mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini bildirip davanın reddini savunmuşlar; aşamalarda, dava dışı ...’ın traktör almak istediğini ancak 300 dönümün altında tarlası olanlara traktör verilmediği için mirasbırakanın taşınmazlarını adı geçene devrettiğini, bilahare davalı ...’in traktör alabilmesi...

                İcra Müdürlüğü'nün 2019/1448 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe dayanak yapılan bono ile kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra yolu ile takip yapıldığını, Kars İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan dava neticesinde, takibin iptaline karar verilmiş, takip dayanağı yapılan senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına karar veren Kars İcra Hukuk Mahkemesi 'nin kararın kesinleşmesinden sonra bu bonoya dayanılarak ilamsız icra takibi yapılmasının da kambiyo vasfı taşımadığından mümkün olmadığını, bu belgenin adi senet olarak da kabulünün mümkün olmadığını, yazılı delil başlangıcı olarak kabulünün gerektiğini, borcu sona erdiren defilerin yargılamasının her aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olduğu mahkemenin taraflar arasındaki traktör alışverişine ilişkin belgeleri topladıktan sonra karar verilmesi gerektiği, 14/09/2017 tarihindeki traktör alışverişi neticesinde traktör bedelinin bir kısmının Sarıkamış Ziraat Bankası A.Ş 'den kullanılan kredi ile ödendiğini, borcuna karşılık dava dışı...

                Kiralama şirketi hakkında devam eden bir dava olmadığından 7.000,00 TL'nin davalı satıcıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, traktör ... Kiralama Sözleşmesi ile kiralandığından ve traktörün malikinin ... Kiralama Şirketi olmasına rağmen 7.000,00 TL karşılığında traktörün davalıya iadesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün tarafların yararına BOZULMASINA bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 900.- TL. duruşma vekalet ücretinin yek diğerinden alınarak bir diğerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu