) (2) Birliğin tasfiyesi DSİ tarafından yürütülür. Tasfiyenin usul ve esasları çerçeve ana statü ile düzenlenir. (3) Tüzel kişiliği sona erdirilen sulama birlikleri tarafından işletilen sulama tesisleri hakkında 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Şeklindeki düzenleme uyarınca T6 kişiliğinin sona erdirilerek tasfiyesinin gerçekleştirildiği, sorumluluğun Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait olduğu anlaşılmakla, mahkemece hüküm altına alınan alacaklardan davalı DSİ’nin sorumlu tutulması isabetli olmuştur. Davacının, davalı işverene karşı 2012 yılına ait çalışmasına dair alacak talebinde bulunarak açtığı davanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Feshi ve Malların Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile derneğin mallarının tasfiyesine ve tasfiyenin ne şekilde yapılacağına karar verilmesini istemiş ise de; mahkemece, derneğin mallarının tasfiyesi ve tasfiyenin ne şekilde yapılacağı konusunda bir karar verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Şubesinin Tasfiyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde; davalı derneğin ... şubesinin tasfiyesi istenilmiş; mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5253 sayılı ...... Kanunu'nun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen ......in para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; ......in tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise .........
"Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte, farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;yargılama aşamasında tanzim edilen bilirkişi raporlarında, davacı birliğin tacir olduğu ve basiretli bir tacir olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ve ortaya çıkan zarara kendisinin sebep olduğunun ortaya konulduğunu, davacı birliğin yapmış olduğu ilaç alımlarının, birliğin ticari faaliyeti olup, birliğin söz konusu ticari faaliyetlerinin, Türk Eczacılar Birliği Kanununun 1....
Maddesinde yeni birliğin kurulması öngörülmesine rağmen henüz bu şekilde bir birliğin kurulmadığı anlaşıldığından ne şekilde işlem yapılması gerektiği hususunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na görüş sorulduğu, cevap gelinceye kadar tasfiyeye konu araç ve dokümanların güvenli bir ortamda tutulması ve sonrasında devir işleminin Bakanlığın belirleyeceği kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması hususunda oybirliği ile karar alındığı, işbu kararın Vali Yardımcısı-İl Mahalli İdare Müdürü-Gıda Tarım ve Hayvancılık T7- davalı DSİ 56. Şube Müdürlüğü ve Defterdarlık temsilcisi tarafından imzalandığı görülmüştür. Tasfiye Komisyonu’nun 05.12.2012 tarih ve 04 nolu kararında Bakanlığın 23.11.2012 tarih ve 564330 sayılı görüş yazısında; 5355 Sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’nun tasfiyeye ilişkin hükümlerine atıf yapıldığının belirtildiği, Kanunun 5. Maddesinin d bendinde birliğin tasfiyesinin tüzükle belirleneceğinin öngörüldüğünü, davalı Sulama Birliğinin Tüzüğünün 50....
Asıl davada davacılar vekili; müvekkillerinin davalı Birliğin üyesi iken, davalı birlik yönetim kurulunun 06/12/2011 tarihli yazısı ile birliği maddi ve manevi zarara uğrattıkları gerekçesiyle uyarılarak, ana sözleşmenin 10. maddesinin 1 fıkrasının (b) bendi gereğince çıkarma kararı verileceği yönünde ihtar edildiklerini, noter kanalıyla gönderdikleri ihtarname ile uyarı yazısında geçen “birliğin aleyhinde maddi ve manevi zararına faaliyette bulunmak” ifadesinin ne anlama geldiğinin açıklanmasını istediklerini, ancak davalı birliğin bu taleplerine cevap vermediğini, birlik yönetim kurulunun 15/12/2011 tarihli kararı ile Birlik Kuruluş Belgesinin 10.1.b ve 10.2 maddeleri uyarınca uyarı yazısında geçen gerekçe ile hakları askıya alınmak suretiyle geçici olarak üyelikten ihraç edilmelerine karar verildiğini, kararın yönetmelik ve birlik kuruluş belgesine aykırı olduğunu belirterek, asıl davada 15/12/2011 tarihli yönetim kurulunun geçici ihraç kararının iptaline, birleşen davada 23/03/2013...
Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. Kadının belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin kocanın gelirinden fazla olması kocayı ortak giderlere katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz. Zira; evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler (kira, yakıt gideri, elektrik, su ve telefon faturası) mevcuttur. Hal böyle olunca, davalı kadının gelirinin olmasının davacı kocanın birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü sona erdirmeyeceği hususu gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu tedbir nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Dosya içeriğinden ve Dairemizin 2013/12497 Esas, 2014/33281 Karar Sayılı emsal bozma kararı dikkate alındığında;...’nın 26.01.2007 tarih ve 184 sayılı yazısında, 08.08.2006’dan itibaren birliğin işlerinin ...’nce yürütüldüğü, yönetim kurulu üyelerinin istifa edip yenisinin seçilmediği, 11.01.2007 gününde birliğin feshine karar verildiği belirtilmiştir. Taraf teşkili ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkindir ve re’sen dikkate alınır. Aynı zamanda HMK'nun 114. ve 115. maddeleri uyarınca tamamlanabilir dava şartıdır. Mahkemece, davalı ...’nin tüzel kişiliğinin devam edip etmediği araştırılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına geçilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Davaya konu olayda; davalılarca birliği zarara uğratacak şekilde yapıldığı iddia edilen harcamaların belirtilen yasa maddesi kapsamında davacı birliğin kuruluş amacına uygun ve köylere hizmet götürmeye yönelik olup olmadığı ayrıntılı şekilde araştırılmalı ve değerlendirilmelidir. Yapılan harcamalar birliğin görev tanımı ve amacı dışındaysa, bu durum birliğin zararını oluşturacaktır. Şu durumda; yerel mahkemece eksik incleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....