Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Birliğin giderlerine katılmada ise eşlerin "güçleri" esas alınmıştır. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında katılmak zorunda olduğundan davalı (kadının) maaşının olması, gelirinin davacı (kocadan) az olması veya çok olması, tedbir nafakasına hükmolunmasına engel olmadığı gibi, nafakanın tamamen kaldırılmasına da gerekçe olamaz. Zira; davacı koca evin ortak giderlerine (elektrik, su, telefon, yakıt, kira parası v.s.) katılmak zorundadır. Davalı kadının gelirinin bulunması sadece nafaka miktarının belerlenmesinde nazara alınır. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini, ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
Türk Medeni Kanunun 183/6 maddesinde; "eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar" denilmektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Birliğin giderlerine katılmada ise eşlerin "güçleri" esas alınmıştır. Davalı (koca) birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davacı (kadının) maaşı olması, gelirinin davalı (kocadan) az olması veya çok olması, davalı (kocanın) ortak giderlere katılma yükümlülüğünü büsbütün ortadan kaldırmaz. Zira, evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için, eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Bu giderlere örnek olarak, kira parası, yakıt parası, elektrik, su ve telefon parası gibi giderler gösterilebilir. Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini, ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin .. tarihli genel kurul toplantısında, davacı Birlik üyeliğinden ayrılma kararı aldığı, bu kararın, .. tarihli yazı ile davacı tarafa bildirildiği, davacı Birliğin cevabi yazısı ile genel kurul karar tutanağının eklenmesi, sermaye payı borcunun ödenmesi ve aidat borçlarının kapatılması şartıyla hesap yılı sonu olan ... tarihi itibariyle işlemin gerçekleştirileceğinin davalı tarafa bildirildiği, bu cevabi yazıdan çıkma isteğinin kabul edildiği anlamının çıkmadığı, bazı şartlar ileri sürüldüğü, buna göre davalı kooperatifin Birlik üyeliğinin devam ettiği, davacı Birliğin, davalı kooperatifi, .. tarihli genel kurul toplantısına taahhütlü mektupla çağırdığı, bu çağrının da davalının ortaklık sıfatının devam ettiğini gösterdiği, .. sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, davalının, davacı Birliğin çıkma isteğini açıkça kabul etmemesi üzerine noterden göndereceği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.08.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin resmi tasfiyesi isteğine ilişkindir. Mirasçılar ... ve ... ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.06.2012 tarihli, 2012/540 Esas, 2012/886 Karar sayılı ilamı ile murisleri ...'ın mirasını reddetmişlerdir. Mahkemece, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Muris ... 20.03.2012 tarihinde ölmüş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından mirası reddolunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında hüküm kurulmaması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece verilen hükmün mal rejimi tasfiyesi davasını da kapsadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mal rejimi tasfiyesi davası nedeniyle davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Tasfiyesi A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı şirketlerin unvanlarının karar başlığında "... Tasfiyehanesi A.Ş." yerine "...Tasfiyesi A.Ş." ve "... Yemekçilik Tur. San. Tic. Ltd. Şti." yerine "...Yemekçilik Tur. San. Tic. Ltd. Şti." olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılardan ... Tasfiyesi A.Ş. 'nin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 18/09/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Murisin ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208- 256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....
İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğini korunmasıdır. 4857 sayılı ... Kanunu’nun 6 ncı maddesinde düzenlenen işyeri devri hükümlerinin uygulanabilmesi için, devirden sonra kimliğini koruyan bir ekonomik birlik söz konusu olmalıdır. Ekonomik birlik, salt bir faaliyet olmayıp birliğin kimliği, personeli, yönetim kadrosu, ... organizasyonu, üretim yöntemleri ve gerektiğinde kullanılan işyeri araçlarından oluşur (E. Özkaraca, İşyeri Devrinin ... Sözleşmelerine Etkisi ve İşverenlerin Hukuku Sorumluluğu, ... 2008, s.32 vd.). Ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının saptanmasında esas alınacak ölçütlerden en temel olanı, yeni işverenin aynı veya benzer faaliyet sürdürmesidir. Yürütülen faaliyetlerin benzerliği açısından ekonomik birliğin kimliğini koruyup korumadığının tespitinde, işyerinde üretilen mal ve hizmet önemli rol oynamaktadır....
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır....
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Muris ...’ın 11.12.2009 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....