İcra Müdürlüğünün 2017/5557 E. sayılı dosyalarından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 28.02.2020 tarihli birinci haciz ihbarnamesinde, 05.08.2020 tarihli ikinci haciz ihbarnamesinde ve 18.08.2020 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinde , alacaklının açık kimlik ve adres bilgilerinin yer almadığını, alacak tutarında faiz ve giderlerin ayrıca belirtilmediğini, faiz ve masrafların dahil olup olmadığının belirtilmediğini , icra müdürlüğünün IBAN bilgilerinin yer almadığını, icra müdürünün imzasının yer almadığını, birinci haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 28.02.2020 tarihinde haciz konulduğu ibaresinin gerçeğe aykırı olduğunu, belirterek haciz ihbarnamelerinin tamamının ve tebliğ işlemlerinin iptaline mahkeme aksi kanaatte ise haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihleri olan 28.09.2020 olarak düzeltilmesine ,hacizlerin iptaline, müvekkilinin borçlu kaydının silinmesine/düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Diğer taraftan üçüncü kişi birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Diğer bir anlatımla üçüncü kişi, kendisinden birinci haciz ihbarnamesi ile istenen alacak miktarını takip borçlusuna borçlu olduğunu kabul etmiş sayılır (İİK. m .89,III,c.l). Dolayısıyla, icra dairesi, birinci haciz ihbarnamesine yedi gün içinde itiraz etmeyen üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderir.(m .89,III,c.2) Somut olayda 89/1. Haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu bakımdan 3. Kişinin itiraz hakkını kullanma imkanına da kavuşmadığı dikkate alındığında 89/2. Ve 89/3. Haciz ihbarnamelerinin düzenlenme koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin iptal edildiği gözetilerek; 89/2. ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar vermek gerekmiştir....
HD'nin 25/03/2022 tarih ve 2019/1920-2022/429 E/ K sayılı kararı ile; "Somut olayda, davacı tarafın İİK’nın 89/3 maddesi gereğince menfi tespit davası açtığı, davalı tarafın, davacıya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmediğini beyan ettiği, mahkemece üçüncü şahıslara gönderilen haciz ihbarnamelerinden feragat edildiği gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasına karar verildiği görülmüştür, Oysa, İİK’nın 89/3 maddesine göre menfi tespit davası açılması için, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği, bu ihbarnameler gönderilmeden İİK’nın 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunmayacağı, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi durumunda, davalı lehine AAÜT’nin 7/2 maddesine göre vekalet ücretine karar verileceği, eğer birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri...
Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ... Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin borçlu olduklarını, anılan takip dosyasından İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 89. maddesi kapsamında hem Derince Gümrük Müdürlüğü hem de Derince Gümrük Müdürlüğünün taşra teşkilatında yer aldığı Gümrük ve Ticaret Bakanlığına birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yasal süresi içinde birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiği halde Derince Gümrük Müdürlüğüne ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, müvekkili kurum ile borçlu şirketler arasında herhangi bir ticari iş veya borç ilişkisinin bulunmadığını belirterek haciz ihbarnameleri nedeniyle müvekkili kurumun borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....
sayılı takip dosyasında; aralarında davacı & 3. şahısında bulunduğu muhtelif bankalara, 1. - 2. ve müteakiben 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, 2- Birinci ve 2. ihbarnamelerine itirazları görülmeyen 3. şahısa, son olarak 89/3 ihbarnamesinin gönderilmesinin talep edildiğini, 2. ve 3. ihbarname taleplerinde; ".. itiraz etmemişler ise ve hukuki bir engel yok ise; İİK md 89 gereğince 2. haciz ihbarnamelerinin KEP ile tebliğini, ..."...
Haciz ihbarnamesinde alacaklı olarak T3 San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin gösterilmesi gerekirken dosyala alakası olmayan Kardeşler Teknik Kadir ARKUTÇU isimli kişinin alacaklı olarak gösterildiğini, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinde yer almayan alacaklı şirket adına üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağını, keza, 89/3. Haciz ihbarnamesinde örnek no:21/a gereği (Ek-9:Örnek üçüncü haciz ihbarnamesi) 89. Maddenin 3,4 ve 5 inci maddelerinin ihbarın arkasına yazılması gerektiği halde bunların yazılmadığını, yine 89/3. Haciz ihbarnamesinde, 89/1 ve 89/2. Haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarından daha fazla bir borç miktarının usul ve yaşaya aykırı biçimde yazıldığını, birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemleri usulsüz olup Teb. K.'...
Somut olayda, şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nin 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin olup, mahkemenin haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair kabulü yerinde ise de; şikayetçi tarafından birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresi içerisinde (22.08.2017 tarihinde) itiraz edilmiş olmakla, borçlunun şikayetçi üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından, şikayetçiye gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri yok hükmündedir. O halde, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesince, ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihine göre düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
sürebileceğinin itiraz ve def’ilerinin haciz ihbarnamesine karşı itiraz olarak ileri sürebileceğini, yerel mahkeme tarafından müvekkilinin 89.madde uyarınca 23.05.2019 tarihli birinci haciz ihbarnamesine karşı haciz ihbarnamesinde belirtilen borçluların kısmi hak ve alacakları bulunduğuna dair beyanının haciz ihbarnamesine kısmi itiraz olarak değerlendirildiğini ancak bu değerlendirmenin açıkça hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmesi halinde şikayetçiye ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceğini, gönderilmesi halinde birbirine bağlı iki ayrı işlemden oluşan uygulamada ikinci haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğunu, ikinci haciz ihbarnamesine karşı şikayetin İİK nun 16/2 maddesine göre, bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan süreye tabi olmadığını, müvekkiline sayısızca birinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin ortada kesinleşmiş bir alacak ve haciz ihbarnamesinin bulunmamasının tedbir kararlarının mevcut olmasının...
ve bu karara bağlı olarak düzenlenen 02/08/2019 tarihli 2. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21/03/2012 tarihli 2012/121 esas-2012/218 karar sayılı kararı ile şikayetin kabulü ile birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebligatlarının usulsüz olduklarının tespiti ile birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinin 21/02/2012 tarihi olarak düzeltilmesine dair karar verildiği ve kararın 10/04/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 21/02/2012 tarihi olarak düzeltildiği hususu da dikkate alınarak, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 21/02/2012 tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için her iki tarafa ait tüm ticari defter ve belgeler ile 2012 yılına ait ticari defterlerle birlikte banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yapılması gerekeceği, ayrıca 3. kişi H.M. Uslu Turizm Otelcilik İnş Tic Ltd Şti.'...