WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/...Esas sayılı dosyasına 20....2019 tarihinde talepte bulunularak, dosyadan gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak talebin reddedildiğini, dosya borçlusu ... Beton İnşaat Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. firmasının müvekkili banka nezdinde hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, müvekkili bankanın takip borçlusuna hiçbir borcunun bulunmadığını belirtilmek suretiyle menfi tespit davası açılmasının zorunluluğunun hasıl olduğunu, ayrıca söz konusu haciz ihbarnamelerinin iptali amacıyla Erzurum İcra Hukuk Mahkemeleri nezdinde de şikayet başvurusunda bulunulduğu belirtilmekle, Erzurum ......

    İcra Müdürlüğü’nün E. 2020/3358 sayılı dosyası ile müvekkiline haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacıya gönderilen 89/1 birinci haciz ihbarnamesi iade geldiğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre 13.08.2020 tarihinde davacının eski mernis adresine tebligat yapıldığını, akabinde 12.09.2020 tarihinde davacının yine eski mernis adresine 89/2 ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davacının cevap vermemesi üzerinde 25.09.2020 tarihinde yeni mernis adresinde 89/3 üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen davacının icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini belirterek şikayetlerinin kabulü ile Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün E. 2020/3358 sayılı dosyasından davacıya gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olması nedeniyle söz konusu haciz ihbarnamelerinin iptali ile haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edildiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    Ancak, şikayetçi üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinde yazılı borç miktarı 317.676,93 TL olduğu halde, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde yazılı borç miktarının 346.458,58 TL olduğu görülmekte olup, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemekle üçüncü kişi şirket nezdinde takip hukuku bakımından kesinleşmiş sayılan alacak miktarı 317.676,93 TL olmasına rağmen, bunun üzerinde bir rakam olan 346.458,58 TL'nin ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde istenmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    (I)İİK'nın 89. maddesine dayalı olarak menfi tespit davası açılması için, takipte taraf olmayan üçüncü kişiye usulüne uygun olarak birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin çıkartılması gerekmektedir. Birinci veya ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun şekilde gönderilmemesi halinde üçüncü haciz ihbarnamesi herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Davacıya usulüne uygun olarak birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi çıkarılmamış olması halinde üçüncü haciz ihbarnamesi hüküm ifade etmeyecek olup, menfi tespit davası için gerekli olan hukuki yarar bulunmamaktadır (Yargıtay 4.HD 2016/12318 E, 2018/7493 K)....

    Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında “Birinci fıkra kapsamı dışında gerçek ve tüzel kişilere,talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur” üçüncü fıkrasında; “Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.” düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, şikayetçi şirkete ilk olarak gönderilen 89/1. haciz ihbarnamesinin bila ikmal döndüğü, adresin davacı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin olduğunun anlaşılması üzerine posta yolu ile 89/1- 2 ve 3.haciz ihbarnamelerinin TK 35.maddesi uyarınca tebliğ edildiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

    e gönderilen 89/1-2-3 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ve ayrıca murisleri tarafından birinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini ileri sürerek ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri ile murislerinin borçlu konumuna getirilmesi ve sonrasında yapılan haciz, kıymet takdiri ve satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini istedikleri, İlk Derece Mahkemesince; birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edildiği gerekçesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, borçlu sıfatının kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; hükmün gerekçesinde hata edildiği, birinci haciz ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olmadığı, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin ise usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile takip dosyasından ...'...

      Birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmediğinden, birinci haciz ihbarnamesi tebliğ işlemine bağlı olarak, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin de şikayetçinin adres kayıt sistemi adresinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi hükmü görü tebliğ edilmesi usulüne uygun değildir. İlk derece mahkemesince belirtilen bu gerekçe ile şikayetin kabul edilerek, hüküm kısmında da birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin düzeltilmesine, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile birinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesi ile birinci haciz ihbarnamesi tebliğ işlemine yönelik şikayetin reddi ile ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz ise de istinaf yoluna başvuran tarafın davalı taraf olduğu ve aleyhe hüküm kurulamayacağı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmı aynen muhafaza edilmiş karar gerekçesinin düzeltilmesi ile yetinilmiştir....

      Kooperatif Başkanlığı hakkında icra takibi yaptığını ve müvekkiline İ.İ.K. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini birinci haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmesine rağmen İ.İ.K. 89/2 ihbarnamesi gönderildiğini, İ.İ.K. 89/1 ihbarnamesine cevap verildiği hususunda belirtilen İİK 89/2 ihbarnamesine cevap verilmesine rağmen İ.İ.K. 89/3 ihbarınında gönderildiğini dava dışı borçlunun müvekkilinde haczi kabil bir alacağının olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Davacı açtığı bu davanın yanı sıra Kocaeli 3.İcra Mahkemesinin 2009/668 Esas sayılı dosyasında ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptali için dava açmış İcra Hukuk Mahkemesinin 05.10.2009 tarihli kararı ile davacıya gönderilen 89/2 ve 89/3 ihbarnamelerin iptaline karar verilmiş ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün ...... sayılı dosyası ile başlattığımız takibin kesinleşmesi üzerine tarafımızdan davacı Banka’ya İİK.nun 89/1 maddesi gereği birinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi için icra dosyasına talepte bulunulmuş ve İcra Müdürlüğü talebimizi kabul ederek tebligat işlemi gerçekleştirildiğini, yasal sürelerin beklenmesini müteakip, davacı banka’nın itirazının olup olmadığına yönelik kendileri tarafından ve İcra Müdürlüğü’nce Uyap sistemi ile icra dosyasında fiziki kontroller yapıldıktan sonra aynı madde gereği ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin kendileri tarafından tebliğleri talep edilmiş ve İcra Müdürlüğü tarafından taleplerin kabul edilerek davacı bankaya tebliğlerin çıkarıldığını, dolayısıyla işbu davayla davacı bankanın süresi içinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini öğrendiklerini, yasa gereği davacı bankanın birinci haciz ihbarnamesine itirazının dosyada veya Uyap sisteminde bulunması halinde ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesi taleplerinin...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olarak usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin kanun ve yönetmeliğine uygun olarak usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, tebliğ memurunca yapılan tebliğ işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu ,davacının mernis kayıtlarında görülen ikamet adresinde başka bir adreste ikamet ettiğini eş değer bir belge ile ispat etmesi gerektiğini ,bu hususta dosyaya belge sunulmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu