Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 06.06.2014 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde yukarıdaki açıklamalar ışığı altında şikayet eden 3. kişiye yapılan tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 04.07.2014 olarak düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi 3. kişinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      sayılı takip dosyasında; aralarında davacı & 3. şahısında bulunduğu muhtelif bankalara, 1. - 2. ve müteakiben 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, 2- Birinci ve 2. ihbarnamelerine itirazları görülmeyen 3. şahısa, son olarak 89/3 ihbarnamesinin gönderilmesinin talep edildiğini, 2. ve 3. ihbarname taleplerinde; ".. itiraz etmemişler ise ve hukuki bir engel yok ise; İİK md 89 gereğince 2. haciz ihbarnamelerinin KEP ile tebliğini, ..."...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptalini istediğini, davacının 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgili herhangi bir usulsüz tebligat tespiti talebinin bulunmadığını, mahkemenin talep ile ve maddi vakıa ile bağlılık ilkesini aşarak 89/1 haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olmadığının tespit edildiği belirtilerek diğer haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiğini, şikayet edilmeyen bir hususun incelenerek hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, şikayetin yasal hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığını, usulsüz tebligat şikayetinin İİK 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğini, şikayetçinin icra dosyasına sunduğu 10.12.2018 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesine itiraz ederek birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin 21.11.2018 tarihinde aldığını beyan ettiğini, bu nedenle haciz ihbarnamesine karşı en geç 28.11.2018 tarihine kadar usulsüz tebligat iddiası ile icra mahkemesine...

        Serdar Avcı'ya e-tebligat yoluyla 23/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, ayrıca davacı şirketin elektronik tebligat adresine de 22/10/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, icra dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde de kabul ettiği üzere davacının vekille temsil edilmiş olması sebebiyle birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin de davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, vekile tebligat zorunluluğunun istisnasının söz konusu olmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğinin yok hükmünde kabul edilemeyeceği, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacı vekiline 23/10/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması sebebiyle birinci ve ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin bu tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde gerçekleştirilmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 14/11/2022 tarihinde gerçekleştirildiği anlaşıldığından, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin...

        Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, alacaklı davalı tarafından takip borçlusu şirketin müvekkili nezdindeki hak ve alacaklarının haczi için müvekkiline birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, ihbarnamelerin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmelerine rağmen üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin takip borçlusu ile herhangi bir ticari alışverişi olmadığını, bu nedenle borçlunun müvekkili nezdinde doğmuş bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya haciz ihbarnamelerinin gönderildiği adresin mernis adresi olduğunu, bu hususun davacının ortağı olduğu ...Termal......

          İcra Müdürlüğü'nün 2016/15035 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkiline sırayla birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin 03/12/2018 tarihinde müvekkili tarafından tebliğ alındığını, itiraz edilmemesi üzerine ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini ve müvekkiline 02/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine yasal süresinde itiraz edildiğini, ancak müvekkilinin itiraz dilekçesinde sehven "89/1" yazarak ikinci haciz ihbarnamesine itirazını gerçekleştirdiğini, müvekkili tarafından yapılan itirazın esasen 02/01/2019 tarihinde gönderilen ikinci haciz ihbarnamesine ilişkin olup, sehven birinci haciz ihbarnamesine itiraz şeklinde yazıldığını, maddi hata sebebiyle haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmediğinden bahisle icra müdürlüğü tarafından üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, ancak müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin tarihlerine bakıldığında maddi hata yapıldığının anlaşılacağını...

          No:24/1 Karatay/ KONYA" olduğu anlaşılmış olup, davacı şirketin eski adresine TK'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan, birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin davacı vekili tarafından dava dilekçesinde öğrenme tarihi olarak belirtilen 30/12/2021 olarak düzeltilmesine ve İİK'nun 89/1 maddesi uyarınca çıkartılan haciz ihbarnamesinin düzeltilen tebliğ tarihine göre 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri geçersiz hale geldiğinden, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesinde ve davacı şirketin mal varlığına haciz konulması bu sebeple usulsüz olduğundan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          İcra Müdürlüğü’nün E. 2020/3358 sayılı dosyası ile müvekkiline haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davacıya gönderilen 89/1 birinci haciz ihbarnamesi iade geldiğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre 13.08.2020 tarihinde davacının eski mernis adresine tebligat yapıldığını, akabinde 12.09.2020 tarihinde davacının yine eski mernis adresine 89/2 ikinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davacının cevap vermemesi üzerinde 25.09.2020 tarihinde yeni mernis adresinde 89/3 üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen davacının icra dosyasına borçlu olarak eklendiğini belirterek şikayetlerinin kabulü ile Bursa 8. İcra Müdürlüğü'nün E. 2020/3358 sayılı dosyasından davacıya gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olması nedeniyle söz konusu haciz ihbarnamelerinin iptali ile haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edildiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Ancak, şikayetçi üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesinde yazılı borç miktarı 317.676,93 TL olduğu halde, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde yazılı borç miktarının 346.458,58 TL olduğu görülmekte olup, birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemekle üçüncü kişi şirket nezdinde takip hukuku bakımından kesinleşmiş sayılan alacak miktarı 317.676,93 TL olmasına rağmen, bunun üzerinde bir rakam olan 346.458,58 TL'nin ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde istenmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          UYAP Entegrasyonu