Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge İdare Mahkemesinin, emlak (bina) vergisi değerine arsa payının ilave edilmesine yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin davacı temyiz istemine gelince; Emlak Vergisi Kanununun yukarıda yer verilen hükümlerinden emlak vergisini taşınmaz malikinin ödeyeceği,maliki bulunan taşınmazlarda intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini malik yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği,ancak taşınmaz malikinin ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği sonucuna varılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü; bina vergisi hesaplanırken vergi değerinin hesabında bina normal inşaat maliyetlerine göre bulunan değere Hazine'ye ait arsa değerinin ilave edilip edilmeyeceğine ilişkin bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden; binaların üzerinde bulunduğu arsanın mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğu, 49 yıllığına davacı lehine üst hakkı tesis edilerek tapuya şerh edildiği görülmüştür....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/710 Esas KARAR NO : 2022/727 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/10/2014 KARAR TARİHİ : 16/09/2022 Davacılar tarafından 01/12/2014 tarihinde açılan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davanın ... 8. ATM'nin... Esasına kaydedildiği, anılan dosyanın mahkemenizin 2014/1477 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği, birleştirilen 2014/1422 E sayılı dosyada verilen karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/275 E 2021/6943 K sayılı ilamı ile bozulduktan sonra mahkememizin 2022/136 Esas sırasına kaydedildiği ve birleştirilen ... 8. ATM'nin ...E sayılı dosyasında davacı ... yönünden davanın tefrikine karar verildiğinden tefrik edilen dava mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiş ve yapılan yargılama sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ... vekili dava dilekçesinde,Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.12.1998 tarihinde kurulan ...Ltd....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili tarafından konut sigorta poliçesi ile sigortalanan ..'e ait dairenin, 28.11.2011 tarihinde kiracı davalı ...'ın sebebiyet verdiği yangında hasara uğradığını, müvekkilinin sigortalısı ..’a 6.281,00 TL tazminat ödediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.281,00 TL’nin 18/01/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, yangının elektrik düzeneğinin eski olmasından kaynaklandığını, kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

        A.Ş nin bina maliki olması sıfatıyla sorumluluğu olup olmadığının, yine ... Ltd Şti'nin yangın çıkan mahalin elektrik tesisat işlemlerinin bakım ve onarımını yapmış olduğu dikkate alınarak bakım ve onarımından kaynaklanan herhangi bir sorumluğununu bulunup bulunmadığı, dosyada yer alan ...'nun raporu, ... Sigorta'nın sorumluluğunun sigorta poliçesinin 2.sayfasındaki özel şartlar kısmı ve dosyanın içerisinde bulunan özel bilirkişi raporları da değerlendirilmek suretiyle alacağın varlığının tespit edilmesi konusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 12/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir. Dava, yangın sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, zamanaşımı süresinin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin dikkate alınması gerekmektedir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/518 Esas KARAR NO : 2022/804 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/08/2022 KARAR TARİHİ : 08/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı ... ve diğer bir ortakla birlikte diğer davalı şirketin ortakları olduklarını, davalı ...'...

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. HMK 4/1-a maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi "kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar" olarak tanımlanmıştır. Bu durumda davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 15....

              DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/03/2020 KARAR TARİHİ : 02/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili beyanlarında; davalının daha önce davacı şirketin yönetim kurulu başkan vekili olarak görev yaptığını, bu görevinin daha sonra sona erdiğini, yapılan incelemede davalının davacıya ait kredi kartında çeşitli tarihlerde şahsi harcamaları için para kullandığını, bunun toplam tutarının 118.566,37 TL olduğunu, yönetim kurulu üyesinin yönetim yetkisinden kaynaklı olarak şirketin zarara uğratmasının sorumluluk davası olarak TTK'da düzenleme altına alındığını bu çerçevede ortaya çıkan bu zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2012/10838 Esas sayılı icra takibine konu alacağın dayanağı olarak 11/07/2012 tarihli genel ticari kredi sözleşmesine dayanılmakla birlikte, davalının böyle bir sözleşmenin varlığını kanıtlayamadığı, bu nedenle davacının 11/07/2012 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi'nden kaynaklanan sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davacının sorumluluğundan söz edilemeyeceği belirtilen sözleşmeye dayanılarak açılan icra takibi nedeni ile de sorumluluğundan söz etmenin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının imzasını taşımayan ve bir örneği de dava dosyasına sunulamayan 11/07/2012 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesine dayanılarak başlatılan Ankara 15....

                  - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, aile başkanının hukukî sorumluluğundan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, dosyada Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27/05/2014 gün ve ....sayılı görevsizlik kararı bulunduğuna göre 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.02.2016 gün ve 2016/1 sayılı İşbölümü Kararı uyarınca temyiz incelemesinin Dairemizin görevi dışında olup 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/4/2015 tarihli ve 6644 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 60/3. maddesi uyarınca görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 14/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi. ....

                    Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir. Malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a)Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır; Türk Medeni Kanununun 724.maddesi hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin Türk Medeni Kanununun 3.maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu