Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davacının yapmış olduğu bina ve müştemilat değeri 9.222,87 YTL olup; davacı, dava konusu taşınmaz maliki “...”nin mirasında 1/2 mülkiyet hakkına sahip bulunmakla ,taşınmaz üzerine bina inşa etmek suretiyle taşınmazın değerinde meydana gelen değer artışının yarısı kendisine ait olacağından kalan diğer yarısının tazminen sorumluluğu davacı dışındaki davada taraf olarak gösterilen diğer tapu maliki ... mirasçılarına aittir....

    Şti'nin faaliyet gösterdiği iş yerinin davalı yanın mal sahibi olarak bulunduğu iş yerinden 20/09/2016 tarihinde sızan sular nedeniyle dahili su hasarına maruz kalmış ve neticesinde sigortalı iş yerinde demirbaş, dekorasyon ve emtia hasarı meydana gelmiş olduğunu, olay ve hasarın yağmur giderlerinin tıkanıp taşması nedeni ile sızan yağmur sularının sigortalının faaliyet gösterdiği iş yerini dahili su basması şeklinde meydana gelmiş olup; Borçlar Kanunu Hükümlerine göre TDK'nun 69.maddesi ile bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikinin bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü tutulduğu, bina yapı malikinin bina yapı ve tesislerden sorumluluğunun kusur aranmayan bir sorumluluk olup; malikin yapıdaki eksikliğe sebep olan özensizliği kusur derecesine vurmasa bile malikin yine sorumlu olduğu, olayda kusursuz ve kusura dayalı sorumluluk bulunduğu, sigorta şirketinin sigortalısına söz konusu olay nedeni ile yaptırılan ekspertiz...

    T3'tan şikayetçi olmadığını, ancak hukuki haklarını saklı tutulmasını belirttiğini, şimdilik 100- TL maddi tazminat, 100- TL çalışmamaktan kaynaklanan geçici iş görmezlik tazminatı, manevi zararı için 20.000,00TL Tazminatın davalıdan alarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava konusu taşınmazda paydaş olmayan davacının ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmayacağı da gözönüne alınarak yapı sahibi, taşınmaz malikinin malvarlıklığındaki artışı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası ile isteyebilir. Somut olayda, davacı tapu iptali ve tescil talebi kabul edilmediği takdirde terditli olarak muhdesatın bedelini talep etmiş olup mahkemece muhdesatın davacıya aidiyeti benimsendiği halde tazminat talebi hakkında deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken muhdesatın tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesi ile yöneticisi olduğu binada 12 adet bağımsız bölüm bulunduğunu, 24/05/2013 günlü kat malikleri kurulu toplantısına davalının davet edildiği halde katılmadığını, bu toplantıya katılan 11 bağımsız bölüm malikinin oy birliğiyle bina dış cephesinin, ısı ve ses yalıtımının sağlanması amacıyla mantolama işleminin yapılmasına karar verildiğini, alınan karar gereğince her bir bağımsız bölüm malikinin payına düşen mantolama bedeli olan 2.280,00 TL'nin davalı dışındaki tüm malikler tarafından ödendiğini, ödeme yapmayan davalı aleyhine icra takibi yapıldığını ve davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve...

        Mahkemece bu kez, yangının üçüncü kişilerce kasten çıkarılmasından dolayı bina malikinin sorumluluğunu gerektiren bir durumun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Dairemizce bu hüküm, davacıdan davalı bina malikinin sorumluluğunu gerektirecek sebeplerin varlığını kanıtlamasının beklenemeyeceği, yangının üçüncü kişilerin eyleminden kaynaklandığının ispat edilemediğinin önceki bozma ilamında da belirtildiği ve yangının davacının sigortalısına ait işyerine sirayeti nedeniyle davalı bina malikinin sorumlu olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Oysa BK.'nun 58. maddesi uyarınca zarar görenin, zararın varlığının yanında, bina veya yapı eserinin yapılışında bozukluk veya bakımında eksiklik olduğunu ve zararın, yapılıştaki bu bozukluk veya bakım eksikliğinden meydana geldiğini de ispat etmesi gereklidir. Somut uyuşmazlıkta ise bu hususlar ispat edilememiştir....

          (dükkan kiracısı) ve birleşen davada davalı bina maliklerinin TBK'nun 69. madesi gereğince oluşan zarardan kusursuz sorumlu oldukları iddiası ile açılan haksız fiilden kaynaklı rücuen tazminat davası niteliğinde olup, iş bu şahıslar aleyhine yapılan icra takiplerine asıl ve birleşen davada, davalıların yaptıkları itirazın iptali talep edilmektedir....

          Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; birleştirilen davada davacıların çapa bağlı taşınmaza bina yaparak elattığından kötü niyetli kabul edilmesi ve temliken tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir yanılgı bulunmamakla birlikte yapının yıkımının fahiş zarar doğuracağının saptanması karşısında arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine Türk Medeni kanunun 723 maddesi uyarınca iyi ya da kötüniyetli olmasına göre bir tazminat ödemesi gerekir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/159 KARAR NO : 2022/11 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 12/02/2020 KARAR TARİHİ : 10/01/2022 İstanbul 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/110 esas, 2020/402 karar sayılı 08/09/2020 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememiz yukarıda yazlı esas sırasına tevzi edilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... nezdinde sigortalı...'ın kiracı olarak faaliyet gösterdiği, ... Mah. ...Sok. N......

              Somut olayda, davalı bina maliklerinin binayı dava dışı şirkete kiraladıkları, bu binadan akan su nedeniyle dava dışı sigortalının bitişik binasındaki eşyaların zarar gördüğü, ödenen tazminatın davalılardan bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak ve haksız fiil hükümleri çerçevesinde rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalılar bina maliki olup, dava dışı sigortalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olduğu ve aralarında mutlak ticari davanın da olduğu iddia edilmemiştir. Bu durumda bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak ve haksız fiil hükümlerine dayalı açılan rücuen tazminat davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken hususlardandır....

                UYAP Entegrasyonu