Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapının ilerlemesini, zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan subjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. Durum ve koşulların haklı göstermesi şeklinde açıklanan ikinci koşuldan ise imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği yarar arasında aşırı bir farkın bulunmaması gibi hususlar anlaşılmalıdır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden somut olayı değerlendirdiğimizde, anılan madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki, dava konusu bina Hazineye ait 1293 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı bayii Mustafa Yarımağa tarafından yaptırılmıştır....

    A.Ş'de olduğu dikkate alındığında, bina maliki ... hakkında bina malikinin kusursuz sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmayışında bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı ... Gıda San. A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ... ve ... Teks. Kumaş İml. San. Tic. Ltd. Şti ile davacı ...Ş. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 53.047,43 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl davada davalı birleşen davada davacı ve karşı davada davalı ... Gıda San. Dış Tic. A.Ş. (Eski Ünvanı: ... Gıda San. A.Ş.)'den alınmasına 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davacının yapmış olduğu bina ve müştemilat değeri 9.222,87 YTL olup; davacı, dava konusu taşınmaz maliki “...”nin mirasında 1/2 mülkiyet hakkına sahip bulunmakla ,taşınmaz üzerine bina inşa etmek suretiyle taşınmazın değerinde meydana gelen değer artışının yarısı kendisine ait olacağından kalan diğer yarısının tazminen sorumluluğu davacı dışındaki davada taraf olarak gösterilen diğer tapu maliki ... mirasçılarına aittir....

        Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

        Davalı vekili, satış vaadi taahhüdünün yasaya aykırı olduğu için yok hükmünde olduğunu, satış bedelini faiz hariç olmak üzere ödemeyi kabul ettiklerini, ancak davacının ağabey olması nedeniyle nüfuz kullanarak ödemesi gereken miktarı ödemediğini ve davalının hissedar olarak onayını almadan taşınmaz üzerinde bina inşaa ettiğini, sözleşme şartlarını yerine getirmediği için kötü niyetli olduğunu belirterek, bedelin ödenmesi dışında kalan davacı taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 12.611,20TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine sair taleplerin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebi ile açılmıştır. Yargılama sırasında, davacı vekili, davayı TMK'nin 725. maddesine dayalı tescil talebi olarak ıslah etmiştir....

          Bu bağlamda, davacı davasını TBK'nun 69. maddesinde düzenlenen ve bir kusursuz sorumluluk hali olan bina malikinin sorumluluğu hukuki sebebine dayandırdığına göre uyuşmazlığın bu hukuki müessese kapsamında çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. 6100 sayılı HMK'nun 4. maddesinde düzenlenen sulh hukuk mahkemelerinin görev alanları tahdidi olarak sayılmış olup bina malikinin sorumluluğu hukuki sebebine dayalı uyuşmazlıkların çözümünde genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu açıktır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması zorunludur. İzah olunan gerekçeler karşısında, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin esası bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvuruları kamu düzeni yönünden kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (HGK'nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar). Buna göre; binanın yapımında eksikliğin bulunmaması nedeniyle bina sahibinin sorumluluğunun bulunmadığı, çatının yanıcı özellikte olmasının bina malikinin sorumluluğu için tek başına yeterli olmadığı, 3....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ...tarafından müvekkili aleyhine ... 3. ... Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinden sigortalısına ödediği hasar bedelinin rücuen tazminata dayalı olarak ... takibi başlattığını, müvekkilinin ... şirketine herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı şirket tarafından sigortalısı ...'...

              G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6098 Sayılı TBK'nun 69 (818 Sayılı BK 58) maddesi gereğince yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı maddi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle maddi tazminat isteminin tam kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; (I) Davalı MUSKİ vekili idari yargının görevli olduğunu ileri sürmektedir....

              Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.” Zira, bu tür sözleşmelerde yüklenici finansı sağlayarak sanat, beceri ve emek sarfıyla bir bina meydana getirmekle, buna karşılık arsa sahipleri de taşınmaz malda belli bir mülkiyet payını yükleniciye devretmekle yükümlüdür. Kural olarak da arsa sahibi bu borcunu Türk Borçlar Kanununun 479. maddesi gereğince eserin teslimi anında yerine getirmekle mükelleftir....

                UYAP Entegrasyonu