Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tüm yetkilerin kullanılmasının mümkün olmadığı, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. ve 13. maddelerinde; bina ve arazi vergisinin irtifak hakkı sahibinin değil, irtifak hakkının bir çeşiti olan, mülkiyet hakkına en yakın yetkileri sağlayan intifa hakkı sahibinin vergi mükellefi olduğu belirtildiğinden, emlak vergisine konu arsalar üzerinde üst hakkına istinaden inşaat hakkına sahip olan davacı şirketin emlak vergisi mükellefi olduğunun kabul edilemeyeceği, bu durumda söz konusu taşınmazın malikinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğu, davacının ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 826. maddesi uyarınca üst hakkı sahibi olduğu anlaşıldığından, davacının intifa hakkı sahibi olmaması nedeniyle bina vergisini ödemekle yükümlü bulunmaması ve taşınmazın malikinin ilgili belediye olduğunun açık olması karşısında davacının emlak vergisi mükellefi olduğu kabul edilerek, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme...

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, binanın yapımındaki bir bozukluk veya bina malikinin bakım eksiği şeklinde bina malikinin sorumluluğunu gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet verdiği iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK.nin 1472. (6762 sayılı TTK.nin 1301.) maddesi uyarınca davacı ... şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir....

      Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep,zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir. Bunlardan mücbir sebep sorumluluğuna gelince; bilindiği gibi, mücbir sebep, önlenemez doğa olayıdır. Ancak her doğa olayı mücbir sebep değildir. Örneğin, çok şiddetli bir fırtınada uçan saç levhanın, reklam panosunun kişilere çarpıp yaralaması ya da yıkılan direğin park halindeki aracın üzerine düşmesi olaylarında, zararın nedeni şiddetli fırtına değil, saç levhanın, reklam panosunun sağlam monte edilmemiş, direğin hatalı dikilmiş olmasıdır. Doğa olayı olarak nitelenebilecek fırtına, aşırı yağış, toprak kayması ve benzeri olaylarda, çoğu kez zararın temel nedeni bina ve yapıdaki bozukluk ve bakımsızlık olmaktadır....

      Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep,zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir. Bunlardan mücbir sebep sorumluluğuna gelince; bilindiği gibi, mücbir sebep, önlenemez doğa olayıdır. Ancak her doğa olayı mücbir sebep değildir. Örneğin, çok şiddetli bir fırtınada uçan saç levhanın, reklam panosunun kişilere çarpıp yaralaması ya da yıkılan direğin park halindeki aracın üzerine düşmesi olaylarında, zararın nedeni şiddetli fırtına değil, saç levhanın, reklam panosunun sağlam monte edilmemiş, direğin hatalı dikilmiş olmasıdır. Doğa olayı olarak nitelenebilecek fırtına, aşırı yağış, toprak kayması ve benzeri olaylarda, çoğu kez zararın temel nedeni bina ve yapıdaki bozukluk ve bakımsızlık olmaktadır....

      Hukuk Dairesinin 2015/12041 Esas, 2015/19973 Karar sayılı kararlarında asansör kazası nedeniyle bina yönetimi ve asansör bakımını yapan şirkete karşı açılan tazminat davalarında esastan incelemeler yapılmıştır. Kaldı ki; Dairemiz 2020/1244 Esas, 2021/286 Karar sayılı dosyasında da yapı malikinin sorumluluğu kapsamında olan uyuşmazlıkta Dairemizin görevsizliğine karar verilerek dosyanın 1. Hukuk Dairesine gönderildiği, 1. Hukuk Dairesi'nin 2021/205 Esas 2021/198 Karar sayılı ilamı ile HMK'nın 353/1- a/4- 5 ve 6. maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği UYAP bilişim sistemi üzerinden yapılan incelemede görülmüştür. Bu nedenlerle, istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu, Dairemizin görev alanı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmış, 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca Dairemizin görevsizliği ile dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

      Blok bodrum kat Blok yönetimi odalarında davalının maliki olduğu giriş kat numaralı dairenin patlayan radyatöründen aşağıya sirayet eden su nedeniyle 05/12/2009 tarihinde dahili su hasarının meydana geldiğini, hasar nedeniyle müvekkili şirketin sigortalısına 5.133 TL tazminat ödediğini, hasarın meydana geldiği binanın davalı tarafından inşaa edildiğini, ayrıca hasar tarihinde hasara neden olan dairenin malikinin de davalı olduğunu, ayıba karşı tekeffül hükümleri ve yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin hükümler uyarınca zarardan davalının sorumlu olduğunu, rücu alacağının tahsili için ... 34. İcra Müdürlüğü'nün 2013/19343 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Bu durumda mahkemece yapılacak iş, zarar gördüğü iddia edilen emtia, bina ve demirbaşlara ilişkin konusunda uzman (tekstil mühendisi, inşaat mühendisi vs.)bilirkişilerden meydana gelen dahili su hasarı nedeni ile zarar kalemlerinin belirlenmesi, zararın niteliğine göre ilgili uzman bilirkişiden bu konuda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınması, davalının itirazlarında belirtildiği üzere zarar gördüğü iddia edilen emtiaların yerine yenilerin alınması gerekip gerekmediğinin, kuru temizleme sureti zararın giderilmesinin mümkün olup olmadığının, emtiaların sovtaj değerinin bulunup bulunmadığının tespiti ile zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünde tazminat raporu alınarak davalının sorumluluğuna karar vermekten ibarettir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Hükmüne uyulan Yargıtay ...Hukuk Dairesi'nin 13/06/2019 gün ve 2016/13674 Esas 2019/7465 karar sayılı ilamında "zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünden zarar gördüğü iddia edilen cihaz, emtia, bina ve demirbaşlara ilişkin konusunda uzman bilirkişilerden meydana gelen yangın hasarı nedeni ile zarar kalemlerinin belirlenmesi, zararın niteliğine göre ilgili uzman bilirkişiden bu konuda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına...

            Davalılar arasında 14.03.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeyle davalı yüklenicinin diğer davalıların maliki olduğu 36754 ada 6 sayılı parsel üzerinde bir bina yapma işini üstlendiği anlaşılmaktadır. Bir tanımlama yapmak gerekirse arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapma işini üstlendiği, arsa malikinin de bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi taahhüt ettiği sözleşmelerdir. Bir bina yapımından maksat ise, o binanın imar mevzuatına, sözleşmesine, fen ve sanat kurallarına uygun meydana getirilmesidir. Yüklenici tarafından bu şekilde bir bina yapılmışsa, yüklenici şahsi hak kazanır. Kazanacağı şahsi hakkına doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi bu hakkını Borçlar Kanununun 162 vd maddelerinden yararlanarak üçüncü kişilere de temlik edebilir....

              Ayrıca bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu kusur aranmayan bir sorumluluk olduğu için, malikin kusursuzluğunu ispat ile sorumluluktan kurtulması mümkün olmadığı gibi, varsa kusurunun derecesi de tazminatın belirlenmesinde önem taşımaz. Fakat, bina malikinin zararın meydana gelmesinde kusuru var örneğin bina ile hiç ilgilenmemiş ise, tazminatın indirilmesini gerektiren sebepler bulunsa bile, fazladan (munzam) kusur bu indirime engel olabilir. Keza zarardan sorumlu olan başka kişiler de varsa, fazladan kusur rücuda da rol oynayabilir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 03/12/2019 tarih ve 2017/479 Esas 2019/5762 Karar sayılı ilamı) Sorumluluk Hukukunun önemli unsurlarından biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır....

                UYAP Entegrasyonu