Temyiz Sebepleri 1.Davacı vekili, bedelde muvazaa iddialarına ilişkin delillerinin toplanmadığını, bedelde muvazaa iddialarının kabulünün gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur. 2. Davalı vekili katılma yoluyla temyiz başvurusunda, dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın satış bedeli ve dava değeri olarak 140.000,00 TL bedel gösterildiğini, bu meblağ üzerinden hükmolunması gereken vekalet ücreti 22.000,00 TL iken davacı lehine 97.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının ve yargılama giderleri ile harcın müvekkilinden fazla alınmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bu nedenlerle düzeltilerek onanmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ön alım nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2....
Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Mahkemece, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak fiili taksim savunması kanıtlandığı takdirde davanın reddine aksi halde davacının bedelde muvazaa iddiası yönünden yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.'' şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, davacının bedelde muvazaa iddiasının da kabulü ile tapu masrafları ile birlikte depo edilen 82.587,50 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 14....
Ancak davacı işlemin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı tanıklarından ... 1/24 hissesini 100.000,00 TL bedel ile alıcı ...'a sattığını diğer davacı tanığı ... ise görgüye dayalı bilgisi bulunmadığını ancak sohbetlerde 1/24 hisse sahibi olanların yerlerini 100.000,00 TL'ye sattıklarını söylediklerini ifade etmiştir. Davacı tanıklarından ...'nin ise davacı ...'nin oğlu olması nedeniyle "...25.000,00 TL karşılığında davalıya sattığını, borcu olduğunu söyledi" şeklindeki beyanına itibar edilmemesi gerekir. Dolayısıyla keşif sonucu düzenlenen rapor bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamak için tek başına yeterli olmayıp davacının diğer delilleriyle de doğrulanmadığından ...'ın 63 parsel sayılı taşınmazda 1/24 payının 09.10.2012 tarihinde davalı ...'a 110.000,00 TL'ye satışına dair işlemde davacı bedelde muvazaa yapıldığına dair iddiasını -3- kanıtlayamamıştır....
Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabilir. Duruşma sırasında dinlenen davacı tanıklarının satış bedeli ve ne şekilde ödendiği konusunda somut bilgisi yoktur. Davalı tanığı ise 21.02.2014 tarihli keşifteki beyanında tapudaki satış bedelinin gerçek olduğunu belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ve her iki keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporlarında, dava konusu payın dava tarihinde 112.500,00 TL değerinde olduğu tespit edilmiş, bu bedel önalım bedeli olarak kabul edilerek masraflar ile birlikte davacıya depo ettirilmiştir. Keşifle belirlenen bedel, bedelde muvazaa iddiasını tek başına kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Dolayısıyla, davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır....
Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu arsa niteliğindeki ... ada ... nolu parselin paydaşlarından ... taşınmazdaki 527/188950 payını davalı ...'e 18.08.2006 tarih 8916 nolu resmi senet ile 15,000.-TL bedel karşılığında satması üzerine davacılar taşınmazda satın alınan paylara ilişkin olarak önalım hakkının tanınmasını istemişlerdir. Davacılar vekili, 18.08.2006 tarihli işlemde tapudaki satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, keşfen belirlenecek gerçek değer üzerinden önalım hakkını kullanmak istediklerini iddia etmiştir. Davacılar bedelde muvazaa iddiasında bulunduklarına göre bu iddialarını kanıtlamaları gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadıklarından bedelde muvazaa iddiasının tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür....
Davacı bedelde muvazaa iddiasına dayanmış ve mahkemece bedelde muvazaa iddiası kabul edilmiştir. Kural olarak davacı, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Bu sebeple keşifte belirlenen bedelin tek başına muvazaa iddiası için yeterli görülmüş olması hatalı olmakla, taraflarca süresi içerinde bildirilmiş olan tanıkların dinlenerek davacının bedelde muvazaa iddiası değerlendirilmeli ve neticesine göre bir hüküm kurulmalıdır. Belirtilen deliller toplanmaksızın hüküm kurmaya elverişli olmayan mevcut delil durumu ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması hatalı olmakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı bulunmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazda davacı ve davalı pay malikidir. Davalının bu payı dava dışı önceki paydaşdan edindiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan keşifte, mahkemenin gözlemi olarak taşınmaz üzerinde 3 katlı konut olarak kullanılan bina bulunduğu, zemin katta davacılardan ...’nun, birinci katta ...’nun, ikinci katta ise ...’nun oturduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davalının eylemli paylaşım savunması bulunduğuna göre eylemli paylaşım olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğimin araştırılması gerekir....
Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Hükme esas alınan 17.02.2014 günlü bilirkişi kurulu raporunda dava konusu payların toplam 134.962 TL olarak tespit edilen değeri önalım bedeli olarak kabul edilerek davacıya masraflarla birlikte 138,144,5 TL depo ettirilmiştir. Keşifle belirlenen bedel, bedelde muvazaa iddiasını tek başına kanıtlamaya yeterli olmayıp davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Dolayısıyla, davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu nedenle, mahkemece TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiştir. Ayrıca dava konusu hissenin üzerinde ......
Davalı ise dava konusu payı gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden daha az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamak durumundadır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti taktiri gerekir. Önalım hakkına konu edilen payı davalı 5.000,00 TL bedelle satın almıştır. Muvazaa iddiası da kanıtlanamamıştır....
Davacılar vekili tarafından gerçek satış bedelinin 54.000 TL olduğu,satış bedelinin muvazaalı olarak 160.000 TL olarak gösterildiği gerekçesiyle bedelde muvazaa iddiasında bulunularak açılan önalım davasında mahkemece,davacı tarafça bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı kabul edilerek tapudaki satış bedeli üzerinden belirlenen önalım bedeli karşılığı davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce yapılan inceleme sonucu davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülmeyerek hükmün onanmasına karar verilmiştir....