Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır....
Ancak, önalım davası açan paydaş satış sözleşmesinde taraf olmadığı için bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut uyuşmazlıkta; davacı, önalım hakkına konu payların bedellerinin gerçekte, toplam 577.000,00TL olduğunu, ancak önalım hakkına engel olmak için pay bedellerinin fahiş miktarda çok yüksek bedeller olarak gösterildiğini ileri sürmek suretiyle bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Davacı dava dilekçelerinde, bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamak için tanık anlatımları, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır....
Davacının seçimlik hak kullandığı ve hakkaniyet gereği yasada sayılan seçimlik haklardan bir başkasının uygun olduğunun takdir edilmesi sebebiyle davanın kabulüne, ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, Bedelde indirim talebinin kabulü ile 15.000,00 TL'nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacının seçimlik hak kullandığı ve hakkaniyet gereği yasada sayılan seçimlik haklardan bir başkasının uygun olduğunun takdir edilmesi sebebiyle davanın kabulüne, ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, Bedelde indirim talebinin kabulü ile 15.000,00 TL'nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davalı satıcının sattığı malın bedeline karşılık hiçbir tahsilatı sözkonusu değilken, davacının sadece kendi reyonlarında bu satışa izin vermesi nedeniyle mal bedelini ödemekten kaçınarak, sözleşme hükümlerine göre 18.346.78 YTL alacak talep etmesinin hak ve adalet duygularını inciteceği, bu nedenle sözleşmeye hakimin müdahalesinin kaçınılmaz olduğu, davacı alacağını oluşturan kalemler arasında 2.123.86 YTL prim alacağının bulunduğu, bu alacağın fiilen gerçekleşen satım bedeline, sözleşme koşullarına göre normal olduğu, işbu bedelde davacı aleyhine indirim yapılmasına gerek olmadığı, söz konusu bedelin davalının, yapılan iade sonunda kalan 25.862.78 YTL’lik alacağından takas ve ../.....
Somut olaya gelince ;Davacının dava dilekçesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme veya satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme ve bedel iadesi veya satılanı alıkoyup ayıp oranında indirim yapılmasını isteme" isteklerinin davalı tarafça yerine getirilmediğini iddia ettiği, dilekçesinin devamında, ayıplı malın satın alınırken ödenen bedelin ,ayıbın tespitinden sonra satıcıya başvurulan tarih olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi İle ödenmesi için iş bu davayı açtığını belirttiği, netice-i talep kısmında, "satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim veya imkan varsa satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ayıplı çıkan malın ayıp miktarı olan 23.728,00 TL 'nin satıcıya başvurulan tarih olan 17.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini" talep ettiği görülmüş olup; dava dilekçisindeki talep sonucunun açık olmadığı nazara alınarak,mahkemece davacı vekiline 6502 Sayılı TKHK'nın 11....
Davacı önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş, asıl dosyada T1'a, birleşen dosyada da T2 yapılan satışlardaki bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedeli olmadığını belirterek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Önalım davasına konu payın satışına ilişkin resmi senedin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Keşif ve bilirkişi raporu bedelde muvazaa iddiasını ispata yeterli değildir. Davacının bedelde muvazaa iddiasının görgüye dayalı tanık beyanları ve diğer delillerle kuşkuya sebebiyet vermeyecek şekilde ispatlanması gerekir. Keşif ve bilirkişi raporu ile asıl dosyada T1'a devredilen hisselerin satış tarihi itibarı ile değerinin 38.341,86 TL olduğu, birleşen dosyada da T2 yapılan devirdeki hisselerin değerinin 5.113,05 TL olduğu saptanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, ayıplı satıştan kaynaklı bedelde indirim, onarım masrafı, olmadığı takdirde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi taleplerine ilişkindir. Ticari davaların hangi davalar olduğu TTK m.4'te tanımlanmış ve belirlenmiştir. Bu maddeye göre ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır....
Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı, 297 ada 17 parsel sayılı taşınmazda 28.05.2010 tarihli resmi senette satış bedelinin tapuda çok yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin tespit edilerek davalı adına olan payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Tapudaki satış işleminin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını her türlü delil ile ispat edebilir. Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu muvazaa iddiasını ispata tek başına yeterli değildir. Ancak diğer delillerin tamamlayıcısı durumundadır. Bu konuda Dairemizin bozma ilamı sonrasında dinlenen davacı tanıkları payın davalıya hangi bedel karşılığında satıldığı konusunda bir beyanda bulunmamışlardır....
Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı dava konusu payın gerçekte 185.073 TL olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak 441.527 TL gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamış, tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 441.527 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir....